mardin

dünyanın en güzel şehirlerinden biri! en azından benim için öyle.
âşık olduğum şehirlerden bir tanesi.
eski şehirde, elimde salçalı ekmek ve kulağımda annemin arada utana sıkıla mırıldandığı güzelim melodilerle o taş sokaklarda kaybolmak vardı şimdi.

protokol

bir gösteriyi veya töreni en önden ve rahat koltuklardan izleyen kodaman grubu.

anahtar

uzun bi aradan sonra sözlükte gördüğüm yazardır. ya ara vermişti ya da ben görmüyordum. sevindim gelişine.

bi siktir git çay koy



http://gundem.milliyet.com.tr/-sevisirken-ara-verip-cay-icin-/gundem/gundemdetay/25.01.2012/1493553/default.htm

yalnız uyumak

yaklaşık 35 yıldır düzenli olarak yaptığımdır..

sumud

niyaz'ın 12 mayıs'ta yayınlanacağı açıklanan albümü. "direniş, sabır" anlamına geliyor. şarkı listesi -bildiğim kadarıyla- henüz açıklanmadı. ama albümden bir şarkı (adı parishaan; perişan yani) video sitelerine düştü bile:
konser videosu
stüdyo kaydı

ben bunu yerim dediğiniz şey

cheesecake, tiramisu..........

jinekolojik şiddet

ege ünivesitesi'nin ckb*'ye cinsiyet geçiş süreci geçiren trans erkek hastalarına uyguladığı şiddetin bir bölümü... kimileriniz buna tecavüz de diyebilir. kararı kendiniz verebilin diye olayı aktarıyorum:
bir trans erkek sürecin bir "gerekli"liği olduğu için kadın doğum bölümüne muayeneye gidiyor, elbette cinsiyet kimliğini erkek olarak tanımladığı ve beden cinsiyetini hatırlattığı için orada bulunmaktan mutsuz, anlaşılabilir şekilde çok gergin, çok rahatsız, ne yapacağını pek bilemiyor. neyse sırası geliyor odaya giriyor, onun bu şaşkınlığından istifadeyle bir kağıt imzalatıyorlar, çatala çıkarıyorlar ve sanki 1940lardaymış gibi demir çubukla "muayene" etmek suretiyle tramvası herhalde yıllarca silinmeyecek bir acıya sebebiyet veriyorlar. sonra da ultrasona yönlendiriyorlar. arkadaş bir çeşit sinir krizi geçiriyor, "rızam var" diye kağıt imzaladı diyorlar, arkadaşa diazem veriliyor... ultrasona öyle çıkıyor. olayın üzerinden aylar geçmiş olmasına rağmen arkadaş durumu atlatabilmiş değil.

çizgi roman

sürekli sorulan soruların bir anlamı olmalı

çocukluk yıllarını hatırlatan kokular

sezaryen ile doğum fıtratta yok

şimdi, bu adama (bu sıfatı hakediyorlar mı, emin değilim) sorulacak sorular şöyle özetlenebilir:
- uçarak bir şehirden başka bir şehre gitmek, fıtratınızın yerçekimine uygun mu?
- eşek ve katırlar yerine, gavur malı lüks otomobillerde milletin parasıyla sefahat sürmek fıtratınızda var mı?
- gavur icadı cep telefonuyla, zırt-pırt konuşmak fıtrata uygun mu?
- %10'luk seçim barajı, peygamber efendimizin alemlere müjdesi mi?
- örtülü ödenekten 11 yılda onlarca katrilyon harcayıp, sayıştaya ve meclise hesap vermemek, ecdadınızın genetik kodlarının bilimum fıtratına cuk oturmuş mu??

( allah belanızı versin, diyeceğim ama, artık allah'a da belaların asaletine de acıyorum. böylesine rezil bir fıtratın mirasçısı bunlar!)

charlie hebdo

neden bu kadar tepki çektiğini bir türlü anlayamadığım dergi. gerçekleri çizmiş adamlar. bazı çocuklar suda boğulup ölüp giderken bazıları da "akşam hamburgerimden hangi oyuncak çıkacak acaba" diye düşünmüyor mu yani?

yazarların whatsapp durumları

c'era una volta un gatto e sono stato io.

yazarların iç çamaşırı tercihleri

loincloth en rahatı. püfür püfür