if you want me

once filminde tanıdığım harika müzisyenler marketa irglova ve glen hansardtan usta işi bir müziktir. eğer bunu beğendiyseniz diğerlerini de dinlemek için vakit kaybetmeyin derim.



nacizane çevirisi:

are you really here or am ı dreaming
-gerçekten burada mısın yoksa ben mi hayal ediyorum?
ı can tell dreams from truth
-gerçekten hayallerimden bahsedemem
for its been so long since ı have seen you
-seni en son gördüğümden beri çok zaman geçti
ı can hardly remember your face anymore
-artık yüzünü zorlukla hatırlıyorum
when ı get really lonely and the distance causes only silence
-gerçekten yalnız kaldığımda mesafeler sadece sessizliğe neden oluyor
ı think of you smiling with pride in your eyes a lover that sighs
-gülümsediğini düşünüyorum, gözlerinde gururla sevgilinin hasretini çektiğini...

ıf you want me satisfy me
-eğer beni istiyorsan, beni razı et! (x2)

are you really sure that you believe me
-bana inandığına gerçekten emin misin?
when others say ı lie
-diğerleri yalan söylediğimi konuştuklarında.
ı wonder if you could ever despise me
-merak ediyorum beni hiç küçümsedin mi
when you know
-bildiğinde
ı really tried to be a better one to satisfy you
-seni memnun etmek için daha iyi biri olmaktan yorulduğumu
for youre everything to me
-ve herşeyim olduğunu...

and ıll do what you ask me
-ve bana ne sorarsan onu yapacağım
ıf you let me be free
-eğer beni özgür bırakırsan...

ıf you want me satisfy me
-eğer beni istiyorsan, beni razı et! (x4)

ayı sözlük yazarlarından zayıflama ipuçları

ayı sözlük yazarlarının şu an okuduğu kitaplar

eski sevgiliye sözler

epica'nın çok sevdiğim bir şarkısı olan phantom agony'nin başında fısıltılar halinde söylenen aşağıda yazmış olduğum cümleler. uzun süre dinlenilmiştir bu şarkı

i cant see you, i cant hear you, do you still exist?
i cant feel you, i cant touch you, do you exist?

şarkıyı dinlemek için


ayrıca bir de şu cümle kullanılır eski sevgili için;

' allah belanı versin senin'

muhteşem yüzyıl

hatice sultan'ın moronlukta level atladığı bölüm olarak kayıtlara geçti. yani mahidevran bile artık stephen hawking kalıyor bu hatice'nin yanında. hayır nedir bu kadındakı pargalı sevdası anlamadımki? herif karıyı gözünün içine baka baka defalarca aldattı. yetmedi çocuk peydahladı. bütün bunlara karşılık hatice sultan, gotik kıyafetler eşliğinde seri katile bağladı. nigar orospusu sana da laflar hazırladım. nedir sendeki bu dengesizlik kuzum? ibo aşkının da bir sınırı, bir raddesi var. hürrem'i alt etmek için hatice ile işbirliği yapmak nasıl bir kafa ürünüdür? hürrem şu kaknem karıyı boğazın serin sularına attırsa da rahatlasam. gelelim sana paçoz cadde kızı mihrimah. bulduğun her yerde malkoçoğlu'nu sıkıştırıyorsun, gözümden kaçmıyor. o benimdir o benim milletimindir ancak tamam mı? neyse bölüm sonunda hürrem hatice'nin ağzını yüzünü muhammed ali clay gibi dağıttı da rahatladım...

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

michel fugain & le big bazar une belle historie

aslan gibi bir herifin adres sorması

biraz önce düştüğüm durumdur. bildiğim sokağı unutup mal mal baktım abi nin suratına. kokusunu hissettim sanki. midem sıcak sular salgılamaya başladı. iyice yaklaştım tarif etmek için. neredeyse koynuna girecektim.

- bak paşam. burdan sağa dön iki sokak ilerde. ya da sen öyle yapma paşam. gitme o uzak sokaklara. direk kollarıma gel. beraber inzivaya çekilelim. sen terle ben sileyim. yıldızlardan dünyadaki resmimize falan bakalım. öp beni yavree.

ayı sözlük yazarlarının fetişleri

cenk eroğlu

ilk kez 1990 yılında kayahan'la eurovision şarkı yarışmasında yugoslavya'da adını duyduğum, pop müziğin yükselişte olduğu 90'ların başında rock parçalarla tarzını konuşturmuş yetenekli şarkıcı ve yapımcı.

sayısız bestesi olan, bunun yanında başka şarkıcılara güzel besteler veren bu adam; 90'ların ilk çeyreğindenki müzikal ısrarını neden sürdürmedi asla anlayamayacağım konulu. 1993 yılında yayınladığı “ yolculuk rüzgara” albümünde boş şarkı bulunmayıp, gitarını konuşturmuştur.

son rüya:

pilav tarifi

terminator: the sarah connor chronicles

başrollerde lena headey'i sarah connor ve thomas dekker'i john connor olarak izlediğimiz 2008'de 2 sezon olarak yayınlanan aksiyon, bilim kurgu dizisi.

(hatırladığım kadarıyla) konusu: terminator 2 ile 3 arasındaki zaman diliminde geçiyor. gelecekten john'u öldürmesi için gönderilen cyborg cameron(summer glau) john tarafından yeniden programlanır ve sarah'la john'u gelecekten gelen terminatörlerden korumaya çalışırlar her bölümde ayrı bir olaylar silsilesiyle. ikinci sezonda kadrosuna john'un amcası olarak brian austin green ve garbage'ın solisti shirley manson'ın da katılmasıyla epey ilginçleşmişti. gerek olay örgüsü ve aksiyon ögeleri, gerek lena headey'in dozunda soğukluğu ile linda hamilton'ı aratmaması; hele de summer glau'nun duygusuz, mimiksiz hareketleri için bile izlenebilecek epey başarılı bir yapım.

trailer -

bal tereyağ vs bal kaymak

bal kaymak. ya da bel ve s*k. ama bal ve kaymak daha güzel.