göbekte trompet çalmak

keyifli olabilecek bir aktivite. bir baterist olunabilir belki ilerde, davulun ve zilin pedallarına da basmayı öğrenince işlem tamam.

roller coaster

fernando ribeiro

moonspell in moonspell olma sebeplerinin başında gelen vokali.

ben bilmem velim bilir

october

broken bellsin interaktif bir video hazırladığı muhteşem parça:

so you showed me around your town
(bana şehrini gösterdin)
to hell again and back
(tekrar cehenneme ve geriye)
our love has served to alienate
(aşkımız uzaklaştırmayı başardı)
all the friends you depend on
(güvendiğin tüm arkadaşlarını)
i know it might seem odd
(biliyorum garip gelebilir)

i know it might seem odd
(biliyorum garip gelebilir)
cause your not the only one
(çünkü tek kişi sen değilsin)
i remember my self as a lonely child
(kendimi yalnız bir çocuk olarak hatırlıyorum)
so i was
(zaten öyleydim)
and you've got me wrong
(ve sen beni yanlış anladın)
you've got me wrong
(beni yanlış anladın)

(ground your sense of worth
(kendini verdiğin değeri ez)
til the spark of morning burns
(sabahın kıvılcımı yanana kadar)
and all those searching eyes
(tüm o arayan gözler)
could scold your tender mind)
(hassas kalbini haşlayabilir)

remember what they say
(ne dediklerini hatırla)
there's no shortcut to a dream
(hayallere giden kestirme yol yoktur)
it's all blood and sweat
(hep kan ve terdir)
and life is what you manage in between
(ve hayat bunların arasında idare ettiklerindir)

but what you don't know
(ama bilmediğin şey)
is you're too young and eager to love
(sevmek için fazla genç ve isteklisin)
seething eyes
(kaynayan gözler)
so you're about to get into
(yani girmek üzeresin)
the ditch that you opened up
(kendi açtığın çukura)

(ground your sense of worth
(kendini verdiğin değeri ez)
til the spark of morning burns
(sabahın kıvılcımı yanana kadar)
and all those searching eyes
(tüm o arayan gözler)
could scold your tender mind)
(hassas kalbini haşlayabilir)

so the stars aligned
(böylece yıldızlar dizilsi)
and leave you behind
(ve seni geride bıraktı)
you wanna sow it up
(onu dikmek istiyorsun)
here come the light
(işte ışık geliyor)
of an autumn moon
(bir sonbahar ayının)
sister you know enough
(kardeşim yeteri kadar biliyorsun)
but for now just let it go
(ama şimdilik bırak gitsi)
don't run, don't rush
(koşma, acele etme)
just flow
(sadece ak)

through the give and take you had to learn
(alma ve verme arasında öğrenmek zorunda kaldın)
how to cross the coals and not get burned
(kömürleri geçip yanmamayı)
but you're really just a little girl
(ama sen sadece küçük bir kızsın)
playing in the park until the sun goes down
(güneş batana dek parkta oynayan)

sometime you want to rise
(bazen yükselmek istersin)
one did it's our desire
(biri yaptı, bizim arzumuz)
no doubt you think you braided your own hair
(şüphe yok ki kendi saçını ördüğünü düşünüyorsun)
so you're all grown up
(yani artık büyüdün)

should you want to cross the line
(eğer çizgiyi geçmek istersen)
which way do you want to fly?
(hangi yöne uçmak istersin?)
pretend that love could help you find your way
(aşkın sana yolunu bulmana yardım edeceğini farz et)
but you got me wrong
(ama beni yanlış anladın)
yeah you got me wrong
(evet beni yanlış anladın)


interaktif video: http://brokenbells.com/october/

x men de hangi karakter

quicksilver'ı unutursak kalbimiz kurusun

karımla yakalasam kıskanmayacağım tek erkek başbakanımızdır

anlamsızca sol frame yenilemek

sol üstteki bugün başlığa belli bir aralıkla basmaktır. nedeni ise halsizlik ve can sıkıntısıdır.

kıllı erkek vs kılsız erkek

her ikiside uyar canım. kılsız olursa daha çok yalarım. kıllı olursa daha çok okşarım. olay bundan ibaret.

legend

aşkımsu tom hardy'nin başrölünde iki farklı karakterle oynadığı, 60'lar londra mafyasını konu alan 2015 yapım film..

konusu bir önceki yıl çekilen amerikan yapımı the drop ile hemen hemen aynı..

ayı sözlük yazarlarının en sevdiği yemekler ve yiyecekler

(bkz: şırdan) kesinlikle bir numarararara
(bkz: sarımsaklı köfte)
(bkz: humus)
(bkz: makarna)
(bkz: karnıyarık)
(bkz: tantuni)