iyi güzel hoş da evcil hayvanların mal kapsamına girmesi başlı başına bir tehdit unsuru değil mi zaten. türkiye'de hayvan haklarına dair ayrı bir yasa yok. olmadığı için de bir hayvanı katledenler kabahatlar kanunu'na tabi tutuluyor ve eylem de 'suç' kapsamında yargılanmıyor.
kısaca "yeni yasaya göre bir köpek, komşunun bahçesine girip bitkilere ya da insanlara zarar verdiğinde bahçe sahibi hayvanı öldürme hakkına sahip oldu" bile.
seyirlik orta oyunu oynamaya niyetlenmiş bdp'li arkadaşlar. sinoplu arkadaşlar da restlerini görmüş şiddetli bir karşılık vermişler.bunun trabzon ayağını düşünemiyorum bile. amaçları dialogmu demokrasi ihracımı yoksa var olan ön yargıları pekiştirmek mi insan düşünmeden edemiyor. bazı şeylerin konuşulmaya başlandığı dönem de nereden çıktı bu rezalet.devlet bahçelinin diyarbekir'de miting yapma kararı kadar saçma ve provakatörce.
gelin evden çıktıktan sonra ona söylenen "bundan böyle artık; kayın validen annendir,kayın baban babandır" minvalinde sözlere sahip gürcü halk türküsü. bir açıdan gelinin,gelin geldiği evde kabul gördüğünü ve onunda bu evi ve aileyi kendi evi ve ailesi gibi bellemesini salık verir.
bir kaç farklı versiyonunu paylaşayım.
unutmadan;bir lost soul ukdesi doldurmuş bulunmaktan keyif duymaktayım.
nev-i şahsına münhasır bir yönetmen. filmlerini komedi ve tarihi-macera olarak ikiye ayırmak lazım. aslında kemal sunal'dan önce ve sonra diye ayırsak daha iyi olur. korkusuz korkak, tokatçı, yedi bela hüsnü gibi enterasan filmler yapıp karakterler yaratırken bundan önceki döneminde battal gazi ve kara murat'lı filmler yapıyor. cidden farklı bir yönetmen. gerçi aramızda italyan sikimsonik b ve c filmlerini bilen dingiller var ama olsun. onlar da olacak tabi sağda solda mal bulmuş mağribi gibi saldırıyorlar biliyorum. neyse biz de yaşadık bunları geçti gitti. ne diyorduk; natuk baytan önemli arkadaş. saygıyla anıyoruz.