eskiden sahip olduğum kilo ve kıl oranı ile tam olarak kendimi tanımlayabildiğim, fiziksel niteliklerden ziyade bir alt-kültür. lanet olası tüketim kapitalizmine karşı başlattığım savaş ve toplumsal baskı nedeniyle hayatıma kattığım spor aktiviteleri sonucu bu fiziksel görünümü gittikçe kaybetsem de "en azından yaşlanıp rakı balık seansları sonrası alacağım kilolar" ile istesem de istemesem de bürüneceğim post. hastasıyız.

ilkokul=1664
ortaokul&lise=197
üniversite= 107541

kendini küçültme eylemidir. ama umrunda mıdır aşığın küçülmek? zavallı durumuna düşse de, kendini alıkoyamaz iki kelamına hasretlikten. tek o vardır, tek o olacaktır.

4. sezonda sarah jessica parker ve kate hudson gibi isimleri konuk oyuncu olarak bünyesine alarak kalitesini bir kaç kat daha arttırmıştır. ayrıca 4 senenin sonunda grease gibi bir muhteşem müzikalin şarkılarını güzel coverlamayı başarabilmişlerdir. lea michele ve kate hudson'un seksilik yarışı hetero olma sebebidir.

geçtiğimiz yıllarda kendisinden klasik drama senaryo eğitimi aldığım senarist ve yönetmen gökhan yorgancıgil'in yazıp yönettiği filmdir.
fragman:
filmin tamamı:

istanbul trafiğinin en rahat olduğu gündür. servis şoförünün "keşke hergün 1 mayıs olsa" diye mutluluğunu paylaştığı gündür.

o anda ihtiyacın olduğu halde bir tarafı çalışmayan ya da daha az ses veren, temassızlık yapan kulaklıklar.

sinir bozucu adı olan uzak durulması gereken lalemsi çükübik

(bkz: çıkarmadan 3 posta atmak)
(bkz: çıkarmadan en az 5 posta)

dünyan uygarlıklarının en güzel edebi harikaları arasında, binbir gece masallarını tek geçerim!
gerçekten, benzersiz bir birikim, anlatım ve öğretim içerir.
bence, william shakespeare'in eserleri batı için ne kadar kritikse, binbir gece masallarının doğu toplumları için enginliği ve işlevselliği de o derecedir.
ama nerede? nerede o bilinç ve eğilim?
islam öncesi doğu uygarlıklarının birçok cevheri gibi, tü-kaka ilan edilmiştir.
oysa masal değildir masallarda anlatılan!
insana dair herşeydir!

"masal der inanmazlar oğul!
masala inanmayan gerçeğe inanır mı hiç?" - murathan mungan'dan...

tanışmadığım halde naringergedan, çikolatalıkek, kurokuma, dark bear, bankacıbear, kuma, tavadakaşarlısucuk, faredir fare, bearhairy. daha var, aklıma geldikçe editlerim.

“çok sayıda hayvana baktığım için mahallede sevilen biri değilim. hakarete uğruyorum, kediler yüzünden sürekli tacize uğruyorum. mahallede bir sapıkla yaşamak ise kimsenin umurunda değil” demiş hayvansever, çok doğru, tüm canlıların insanlar için yaratıldığını düşünmek bu yaratıklara hayvanlara eziyet etme hakkını da veriyor, bu yaratıklar sadece hayvanlara değil tüm yaşama tehdit oluşturuyorlar, ortadan kaldırılmaları gerekiyor

her gün severek okuduğum, farklı çizgide bir gazete. buradan bakabilirsiniz: http://trvpoli.club/