ömer seyfettin'in şiddetin doruklarında dolaştığı eseri. işkenceler ve tasvirleri fenalık geçirtirken sondaki malum olayla eeh yeter artık ama dedirtir. bunu beğenen bunu da beğendi: (bkz: bomba)
artık metro ve izban gibi toplu taşıma araçlarına bisiklet alınabildiğini, bisiklet severler için güzel bir haber olmuştur.* fakat bazı kurallar kapsamında alınabiliyormuş;
ilk defa 2008 istanbul film festivalinde karamel filminin sonunda dinlediğimde vurulduğum parçadır. anlamını öğrenene kadar kendimden geçercesine nice nice anlamlar yükleyip dinlemişliğim vardır. sonra sen aydınlatırsın geceyide dinlediğimde ise tekrar beynimden vurulduğum parçadır. anlamını öğrensem bile yüklediğim anlamların etkisinden kurtaramadığım bir eserdir. her ne kadar bilseniz de bilmeseniz de yapı gereği melankoliyi tavan yaptırır ve arapçaya aşık eder.
meali:
aynam, aynam .. sana hikayemi anlatacağım. söylesene bana kimim ben? ne kadar büyürsen büyü, ne kadar değişirsen değiş ; sen bensin ben de sen. benim gözümde zaten altı yaşındasın ah aynam.
sana hikayemi(masalımı) anlatacağım bana onların hepsinden daha çekici (zarif) olduğumu söyle ve daha cazibeli (nazlı) olduğumu söyle bak bana ve gördüklerini söyle. ah, aynam..
sana hikayemi anlatacağım söyle bana, neden saçlarım sarı değil? kalçalarım küçük değil ve dudaklarım iri (dolgun) değil? ah aynam..
sana hikayemi anlatacağım söyle bana nasıl küçültürüm onu ? veya makyajla nasıl güzelleşebilirim o çekici kıyafetlerin içinde
söyle bana kimim ben? ne kadar büyürsen büyü, ne kadar değişirsen değiş, sen bensin ve ben de sen benim gözümde zaten hala altı yaşındasın, ah aynam
söyle bana kimim ben.. söyle bana kimim ben ah aynam, ah aynam, ah aynam..
piyasadaki sözümona taze sıkılmış hiçbir portakal suyu gerçek portakal suyu gibi olmasa da, exotic'in taze sıkılmış portakal suyu üzerine portakal suyu tanımam. fabrikadan perakende satış ekolündenmişcesine sanki iki dakika önce gerçek portakal sıkılmış ve önünüze konmuşcasına bir tadı vardır.