homojen

''homogeneous'' türdeş kelimesi orjinali olan sıfat, içerisinde farklılıklar barındırmayan, her eri aynı, özdeş ve tek tip anlamlarında kullanılır.

kimyasal olarak birbirine oldukça yakın veya aynı yoğunluk, nitelik ya da değerlere sahip olan bir bütünlüğü tanımlamada kullanılır. benzer veya aynı değerlere sahip olan bu bütün, çevresindeki tabakadan yoğunluk olarak olarak farklılaşarak kolayca dış ortamdan sıyrılarak fark edilebilir.
eşit dağılım, yayılım. ayrışıklık gözlenmeyen durum.
en basit anlatımı ile malzemelerin birbiri ile kaynaşmış, eşit oranda iç içe geçmiş, bir bütün halinde olması gerekir. örneği: suya atılan şekerin karıştırılması ve şeker kristallerinin suyun içerisinde gözle görünmez hale gelip suyun yapısına eşit oranda karışmasıdır, kaynaşmasıdır. diğer örnekler ise şöyledir: tuzlu su, şekerli su (şerbet), hava, kolonya, gazoz, sirke, maden suyu, metal, çelik, deniz suyu, petrol... vb *
yoğurt ambalajlarıyla tanışıp, eğitim sisteminde de kızlı erkekli sınıfları betimlemek amacı güdülerek kullanılması tercih edilmiş olan, kısmi taraflarca amiyane bir deyişle altlı üstlü gibi anlamında da kullanılan gayet karışık bir kelime.
her duydugumda aklima lisede bir gun derste ayaga kalkarak "hocam, basarisizligimizin sebebi, sinifimizin homojen olmamasi" diyen firlama arkadasimi getiren kelime