alttaki yazara soracaklarım var

  • /
  • 29
ibo ile güllüşah’tan bir replikle cevap vermek isterim... b*k var... greenday kardeşim, alınma nolur, bu konulara pozitif bilimci bir ibne olarak inanmıyorum, toprak olup gideceğiz işte, reankarne vs olmayacağız, ruhumuz yukarıdan birilerini dikizlemeyecek... bence yani.

- neden kuru fasulye & pilav?
lgbt terimlerinin yetersiz olduğunu düşünüyorum. yani trans kadınla birlikte olan bir erkeğin hetero yada homo dışında başka bir sınıfa dahil olduğunu. skolioseksüel olarak tanımlanabilir. tabii bu da kendi içinde alt tanımlara ayrılıyor. sadece trans erkeklere ilgi duyuyorsa andro-skoliosexual * sadece trans kadınlara ilgi duyuyorsa jine-skoliosexual * olarak tanımlanır. heteroseksüellik natrans * iki karşıt cinsiyetin ilişkisidir. tabii heteroseksüelliğin de detaylandırılması gereklidir.

alttaki sen söyle röntgencilik doğamızda mı var yoksa koşullar mı neden oluyor. porno izlemek bir gereklilik mi?
toprağın, ağaç gövdelerinin; bazen en güzel saçların, gözlerin rengi.
kim olduğunu nasıl öğrenirsin?
bence alışkanlık ve bir sonraki aşamada ne olacağını bilme duygusu. biliriz ki katil aslında henüz ölmemiş, buz dağına çarpan gemi batacak, o göktaş’ı dünyaya çarpmayacak ya da kahraman’la birlikte o replik söylenecek i’ll back gibi... aylar sonra entel girmem sana nasip oldu ya sevgili orko
öteki sen aşağıdaki sıcaklarla aran nasıl yoksa kış insanı mısın sen?
bu serüvende yeniyim ve sanırım alttaki yazar ben oluyorum, zılgıtın alası da bende!

sen! alttaki yazar, ay tutulmasını izledin mi?
hiç bi şey.

bu şarkıda 1.58 den sonra çalan yanık sesli enstrüman nedir?
bu soruyla gelen pasa çok güzel şut çekerdim ama yeter beni edepsiz belleyecekler:) altta olmak; soru zor ve yorucu olmadığı için güzel, rahat bir duygu. yoksa cevap yazmazdım.
sorum: sence hayatında yüzde yüz mutlu olabilecek bir eşcinsel var mı? bence hep bir yanımız buruk.
bologna. küçük bi şehir ama acayip hoşuma gitti. mimarisi ve yemyeşil olması çok hoş. insanları çok tatlı. gayler 10 numara güzel. şehirde gezerkenkendimi assasins creed oyununun içinde hissetmiştim. gidin görün diyorum.

ölümden sonra ne var sence?
sanırım artık sevdiğim tek yanı pek çok olanağa ulaşımın kolay olması ve biriktirdiğim bir avuç anı. bina denizi, yaz sıcağı, hala oturamamış yaya ve kaldırım kültürü, otobüs hatları, artan mülteciler vb... sokağa çıkınca strese giriyorum.
alttaki yazar: işleyeceğin herhangi bir suçun, bir defalık başkasının üstleneceğini ve asla problem yaşamayacağını bilsen suç işler miydin? bu suç ne olurdu?
huzur bu dedirten uğraşım bonsai kesinlikle insanın elinin toprağa değmesi bütün elektriğini alıyor gündelik stresten hayatin gereksiz üzüntülerinden uzaklaştırıyor
bu alana yeni yöneldim tabi 2-3 senedir belki 3 tane (5-6 cm lik)ağacım oldu 5 tane de kaybettim
tohumdan itibaren yetistirince istenilen görüntüye gelmesi 4 5 sene sürüyormuş
hareketli ve huzur bulduran bir aktivite de müzik tabi bas gitar ile bir flört durumumuz var bir de anfi alıp alttaki komşuya seroquel başlarsam gizlice benden mutlusu yok

kahve mi çay mı?
kesinlikle güney amerika çünkü gerçek kültürel doku orada
alttaki yazar acilen netflixte izlemelik guzel bir aksiyon veya sci-fi filmi öner baymasın, kafa yormasın?
feminen tavırlar.

dans etmeyi sever misin?
üstteki arkadaşımızın sormayı unuttuğu soruyu ben sorayım bari

vaporwave sever misin? şaka şaka onu zaten thepillars'tan başka seven yok.

düzenli takip ettiğin bir dergi var mı? varsa nedir?
spesifik olarak 2010'dan bahsediyorsak duke dumont - ocean drive derim.

en sevdiğin hava durumu nedir?
hiçbir şeye katlanmak zorunda değilsin. gönlünün olduğu tarafı seçmelisin. lakin sınava tekrar hazırlanmak epey yorucu bir süreç. değişen müfredat, zaman kaybı, monotonlaşma vs.. daha iyi bir seçenek olarak görüyorsan neden olmasın? geç kaldığını düşünme. obama 48 yaşında başkan oldu, trump 70 yaşında. herkesin kendine göre zamanı var.

aynı durumdan muzdaribim. aslında gayet iyi bir bölümü, gayet iyi bir üniversitede okuyorum ama hiç memnun değilim*. benlik değil ve hayatımı o yolda geçirmek istemiyorum gibi geliyor. yatay geçiş düşünüyorum mesela. yapmadıysan daha önce bi' araştırabilirsin.

fazla kafaya takmamalısın. itü uçak mezunu olup yönetmenlik yapanı* da, çapa tıp mezunu olup müzisyenlik yapanı da gördüm. tabii bunların garantisi yok.

ama türkiye şartlarında okumak cidden zorlayıcı bir durum. eğitimde komple hata var. bu konuda bayağı yazılır da. en azından geçimini sağlayabileceğin elle tutulur bir bölümden mezun olmak gerekli.

falan. karışık öyle. umarım birkaç fikir oluşumunda yardımcı olmuşumdur. daha da konuşmak istersen buyur lütfen.


bahar dönemi boşum. kendime adayabileceğim büyük bir zaman dilimim var galiba. spor, kitaplar, kurslar, kişisel gelişim vs. zaten aklımda da. nasıl değerlendirmemi önerirsin? başka neler yapılabilir?
beni anlayan ve yanımda duran arkadaşlarımın yanında daha fazla durmayı istiyorum.
ağlamaktan korkuyor musun?
muhabbeti hoş, takılırken keyif alacağım biri gibi görünüyorsun.

senin için mükemmel date nedir?
değer görmek için özel olarak çaba harcamayarak,doğal olarak.

uyku problemi çeken birine yardımcı olmak için fikir verebilir misin ?
ben de uyku problemi yaşıyordum ve bana yardımcı olduğunu fark ettiğim şeyler şunlar oldu: yaseminli yeşil çay, yönlendirmeli meditasyon, yatmadan önce germe-çekme hareketleri, odanın temiz hava dolu olması ve mastürbasyon. he bir de kiloya bağlı uyku apnem vardı, kilo verince geçti ama belki onu kontrol ettirebilirsin.

yurt dışında yaşayacak olsan nerede yaşardın ve neden?
sevmek istiyoruz derken aslında sevilmeyi istiyoruz. sevmeye başlayıp, sevildiğimizi de fark ettiğimizde, güzelliğini yaşamak yerine sevilmeyeceğimiz zamana odaklanıyoruz. içten içe o zamanın depresyonunu bekliyoruz. bir de bunu tekilden genele çoğullarsan, sevmemek en güzeli.

azı karar çoğu zarar diyenler, niye çok alırlar hep az verirler?
  • /
  • 29