şemsiye

genellikle yağmurdan korunmak için kullanılan, su geçirmez kumaş ve ince tellerden yapılmış aksesuar.. anavatanı ingiltere gibi görünse de bugün en fazla çin de üretilmektedir.. taksim de 5 liraya satılan tek kulanımlık, çin üretimlerini hesaba katmazsak uzun yıllar kullanılan eşyalardan biridir.. her baharda birlikte yaşlanıyoruz sanırım.. *
arapça "şems" (güneş demektir) sözcüğünden türetilmiş, aslında güneşten korunmak için yapılmış, daha sonra yağmurun gazabından da korunmak üzere kullanılmaya başlanmış araçtır.
özellikle sınav dönemlerinde götte açılmamasını umduğumuz alet.
halk deyişlerine konu olmuş bir kelimedir kendisi; göte giren şemsiye açılmaz
yağmurda çok hamarat, iç mekanlarda fevkalade dengesiz bir icattır. bir türlü kapanmaz bazen de açılmaz kapanırsa kurumaz.

şemsiyeler onlarla da onsuz da olmaz.
okul yıllarım geldi aklıma üsküdara gider iken aldıda bir yağmurrrr..*
it s raining men parçasındaki gibi gökten erkek yağsa ters çevrilip yakalama amacıyla kullanılması gereken savunma aracı. bu resmen yağmurdan kaçarken doluya tutulmak gibi bir şey.
gökyüzündeki suyla iletişimi keser ama altyapıdan dolayı alttan ıslanmayı önleyemez.
sürekli bir yerlerde unutulup bir şekilde kaybolan alet.