ömür gedik

dünyanın en gereksiz insanlarından biri. sinema eleştirmeni ünvanının ne kadar ayaklara düştüğünün canlı kanıtı.
kabiliyetsiz biri, kabiliyetsizlerin televizyonda olmasını anlamıyorum.
kızına tayga diye tanga ile tonga arası ne idüğü belirsiz bir isim koymuştur. (bkz: duyulan en tuhaf isimler)
sivrisinekleri öldürmeyelim, telkin yoluyla dışarı çıkartalım diyen kadın. kendisine acil şifalar dilerken hayvan sevgisiyle hıyarlık arasında bazı farklar olduğunu belirtmekten kıvanç duyuyorum...

ps: geçenlerde şarkı söylüyordu tv'de. balkondan atladım, ölmedim. çok bahtsızım, çok!
üstü boş, altı daha da boş yazsın, gerisini onu okuyanlar düşünsün.
berbat şekilde şarkı söylemeye devam etsin. dinleyenler düşünsün.
dilimize pelesenk olan bu yaptıklarıyla hepimizden daha çok kazansın. züğürtler (evett, ben) düşünsün.
kazandıklarıyla ciciler biciler alıp bizimle paylaşsın.

http://t24.com.tr/haber/faruk-bildiricid...

onca eleştiriyoruz, sinir oluyoruz, ama hiç bir şey değişmiyor, değil mi? tabii ki sorunlarımızın günah keçileri olmamalı bu insanlar. çünkü her şeyin bir alıcısı var. olmasa var olamaz. olmasa da, bir şekilde hayatımıza sokuluyorlar. baksanıza, önceden sadece (artı) hayvansever bir (eksi) sinema yazarı olarak sadece meraklısının ve hürriyet okuyucularının bildiği biriyken, kimi insanların salonu terk etmelerine neden olan performansıyla, o da mı dedirten düetleriyle aldı başını gidiyor. gitsin. ama eleştirilsin de. lakin kendisinin tipik bir (lütfen doğru vurguyla söyleyin) "açıkçası, meyve veren ağaç taşlanır"-cılardan olduğunu düşünüyorum.

tüketirkentükenenbizinsanlarsağolalım.
memesine obje diyen kadın. http://t24.com.tr/yazarlar/hande-cayir/kutsal-memeler-catliyor-catliyordu,12479
yazmak için yazan, köşe yazarımsı gibi bir şey.
soyadını "törpüsü" olarak değiştirmesi gereken herbokolog.
sokakta görsem her işe maydonoz olmasından dolayı "portakal sen orada kal" demek isterdim.
yeni albüm çalışmasında sanırım. bu aralar giyim kuşam üzerinden haddini fersah fersah aşan açıklamalar kasan kadın.