özün süzen

1976 yılında doğdu. ilk ve ortaokulu izmir’de okudu. istanbul anadolu güzel sanatlar lisesi resim bölümünü kazanıp istanbul’a geldi. 1994 yılında mezun oldu. 94 yılında, yağmurlu bir günde, beyoğlu’nda bir sergi çıkışı, ilk defa sokak çocukları ve sokaktaki insanlarla tanıştı. beyoğlu’nda meşhur hortum süleyman'lı yıllardı, sokak çocukları, translar, evsizler, işportacılar, toplumun öteki olarak gördüğü kim varsa acımasızca devlet eliyle şiddete maruz kalıyordu. iri yarı, belinde öten telsiziyle korku filmlerinden fırlamış gibi bir adam tarafından yerde tekmelenen bir sokak çocuğu gördü, adamı ikna edemedi ve çareyi çocuğun üstüne kapaklanmakta buldu. o gün bu tesadüf hayatını, eylemlerini ve hayattaki duruşunu belirledi. umut çocukları derneği’nin kurucu üyesi ve beyoğlu sokak çalışmacısı olarak on üç yıl çalıştı. lise yıllarından itibaren resim, şiir ve öykü çalışmalarını beraber yürüttü. 1996 yılında şiir ve öykü çalışmalarını bloodyblue masalı isimli avangart şiir- anlatı kitabında topladı, korsan yayınları sombahar dergi grubu tarafından basıldı. aynı yıl sinema sektöründe reji asistanı olarak çalışmaya başladı. 1997 yılında marmara üniversitesi güzel sanatlar fakültesi sinema- tv bölümüne girdi. okulla beraber hem sektörel çalışmalarını hem de çevre, hak ve özgürlükler kapsamında sivil toplum örgütleriyle beraber aktivitelerini sürdürdü. 2001 yılında başrollerinde zuhal olcay, ayla algan, yeşim ceren bozoğlu, akasya asıltürkmen, mehmet çepiç ve çağan ırmak’ın oynadığı, yazıp yönettiği gece martıları filmiyle uluslararası antalya film festivali'nde, kısa film kategorosinde en iyi film dalında, altın portakal aldı. 2004 yılında tüm yapım aşamalarında da sokak çocuklarıyla beraber çalıştığı, yazıp yönettiği öteki gece isimli dramatik belgeseli hayata geçirdi. öteki gece isimli filmi clarmond ferrand, vision aria ,çevre filmleri festivali, uluslararası 2. el film festivallerinden, en iyi film, jüri özel ödülü, en iyi yönetmen, en iyi sanat yönetmeni ödülleriyle döndü. 2005 yılında üniversiteden mezun oldu. sektörde çeşitli film, tv programı ve dizilerde metin yazarı, senarist, yardımcı yönetmen ve yönetmen olarak çalışmaya devam etti. 2007 yılında can yücel’in akdeniz yaraşıyor sana isimli şiirinden yola çıkarak, çevre sorunlarına değindiği, kültür bakanlığı destekli ilk uzun metraj film senaryosunu yazdı. 2008 yılında müziğin birleştiriciliğinden yola çıkarak çeşitli etnik gruplar ve yaşlardan karakterlerin yer aldığı cemiyet ve ötesi isimli ikinci uzun metraj senaryosunu yazdı. aynı yıl dizi ve reklam sektöründe olmaması gerektiğinden net olarak emin oldu. sonuçta dizi filmler yüzlerce paket deterjan, katkı maddeli hazır gıda, hayvanlar üzerinde test edilmiş binlerce kozmetik ürün daha fazla satılsın diye yapılıyordu. tası tarağı topladı, bir yıl antalya kaş, iki yıl muğla datça’da yaşadı. permakültür ve organik tarım üzerine çalışmalar yaptı, sürdürülebilir ekolojik yaşam kolektiflerinin kurulumlarında çalıştı. ayrımcılık ve ötekileştirmenin, insanoğlunun doğayı bir hak öznesi olarak görmemesi ve türcülük yapmasıyla başladığını kavradı. anadolu’yu vermeyeceğiz, hes, nükleer ve termik santrallerin kurulmasına karşı aktif eylemlere katıldı. 2011 yılında tekrar gitmek üzere istanbul’a geri geldi. şu an akdeniz yaraşıyor sana/ sessizliğini büyüten topraklar isimli uzun metraj sinema filminin çekim aşamalarını yürütmektedir. sahte zaman sakinleri isimli, içinde bulunduğumuz çağı ironik ve gerçeküstücü bir dille anlattığı romanı basım aşamasındadır. niko guido ve bir grup kadın fotoğrafçıyla beraber uluslararası kadın gözüyle isimli projede arascan dönmez’in modellik yaptığı, sergi ve kitap geliri kadın sığınma evlerine bağışlanmak üzere erkek nü fotoğrafları çekmektedir.
tek kelimeyle olağan üstü bir kadın. bu kadar olumlu, yapıcı, nezik ve samimi oluşunu takdir etmemek ve hayranlıkla izlememek mümkün değil. yakın zamanda tekrar bir araya gelmeyi umut ediyorum.
kendisine hediye edilmiş elinde 8 adet imzalı kuran-ı kerim olduğunu öğrendiğim şahane insan. taksim gezi parkı direnişleri ile ilgili yaşadıklarından bir kitap yazılır ve bir çok film çekilir. bazen onu dinlerken ağzımı kapatmakta zorlanıyorum. iyi ki var.
bir ekolojik yaşam komünü kurmakla ilgili hayalleri olan güzel insan. hem kompost'un ne olduğunu da biliyor. az buz şey değil günümüzde. ortalığın hülooğğ çığlıklarından geçilmediği şu günlerde böylesi insanların varolduğunu bilmek insana yaşamak için güç veriyor.
takipteyim.