üçüncü köprünün adı halk köprüsü olsun kampanyası

siyasi hesap ve entrikalarla oldu bittiye getirilerek bir günde adı yavuz sultan selim köprüsü konulan 3. köprüye konulması düşünülen alternatif isimdir.

bağımsız medya kuruluşları, direnişçiler ve köprünün gerçek sahipleri olan güdümsüz kamuoyu tarafından önerilen bu isim, yönetim katında kabul görmüyor gibi görünse de hak edenin hakkını alması noktasında bu ismin yerinde ve güzel olduğu bir gerçektir. olmalıdır, olabilmelidir.
üçüncü köprünün bir ihtiyaç olup olmadığı bile belli değilken bunu es geçip isim tartışmasına geçmeyi şahsen doğru bulmuyorum. ister halk olsun ister yavuz(!), orada kesilecek binlerce ağaç, katledilecek doğa tek gerçek.
başlığı açan arkadaşı tebrik ediyorum ama ''ad koyma'' olayı, yapılacak hiçbir şey kalmamışsa doğru olur. hâlâ direnip o köprüyü yaptırmama şansımız var.
insanın kendine güvenmesi lazım. on üç gün önce de gezi parkı yıkılmak istendi ama ne oldu, halk ayaklandı. öyle biz istemesek de yapacaklar, o zaman ismi biz verelim demek, baştan yenilgiyi kabul etmek demektir. ha yaparlar mı yaparlar muhakkak. ama mesele zaten köprüyü yapacaklar biz boşuna ses çıkarmayalım demenin zavallılığıdır. ayrıca adamlar ismini bile koymuşlar köprünün. böylece sana söz hakkı bile tanınmayan bir isim koyma pastasından pay alma girişiminin de zavallı olduğu ortaya çıkar.

velhasılıkelam:
(bkz: sicti cafer bez getir sulu sicti tez getir)
ne yazık ki halkın isteğiyle yapılmadığı için, bence devlet köprüsü daha mantıklı gözüküyor. hem daha faşist
köprü hiç olmasa iyiydi ama illede olacaksa,adı üzerinde "3.köprü"olması gereken demir yığını
"kabataşta kocasının ve çocuğunun yanında kemalist çapulcular tarafından hunharca taciz edilip üzerine israil kaynaklı özümsenmiş bira suyuyla işenen meşhur meçhul mağdur başörtülü zennube" olabilir.

biraz uzun kaçmış olabilir ama niyet önemli. bilimsel olarak kanıtlanamasa da "başa kakanımız" söylüyorsa elbette vardır. var etmeyi, mağdur olmayı bizden öğrenecek değildir.