üniversitede hocasına aşık olan insan

umutsuz vakadır, yapılan en büyük aptallıklardan biridir. çok fazla bel bağlamadan etraftaki potansiyellere göz gezdirilmesi şiddetle tavsiye olunur. ama farkedilir ki aşık olduktan sonra okuldaki güzel erkek ve kız nüfusu bir anda dramatik bir şekilde aniden düşecektir.

o salaklardan biri de ne yazık ki benim. akademik suça girmese ödevlerimin uçlarını yakıp yollucam hocaya*, bir de dönem bitiminde, girilen depresyon var, ödevleri tek tek okuyup yanan şöminede yavaş yavaş kül olduklarını izlemek istiyorum.

evet, tabiri caize tam bir hopeless romantic'im
hocasının gözüne girmek için o dersten aa ile geçmeyi başaran kişidir.
eger bilgi sahibi insanlarin her ne olursa olsun albenisi oldugunu dusunuyorsaniz son derece normal olan durum, bunun size tek yarari o dersten full not ile gececek olmanizdir. baska birsey beklemek pek ihtimal dahilinde olmamalidir.
daha beteri
(bkz: tez danışmanına aşık olan insan)
-hocam siz kilo almışsınız.
-sakalımı kestim ya kilolu görünüyorum.
-hocam ben yüzünüzden bahsetmedim ki.
-nereme bakıosun ahmet?
-öhöm. aşk.
aşık olmak değil de fuckbuddy olmak istediğim var bir tane, boyu uzun olsa belki aşık bile olabilirdim. böyle keltoş, pambığ gibi bembeyaz, göbüşlü ve kıllı bi de iri ve sımsıkı bir poposu var ki derste kitlendiğim organlarından birisi de o.
bölümde sadece araştırma görevlisi vardır . heteroseksüel olduğunu sonucuna gözlemlerimle anlamıştım. telefonum yanında çaldığında iron maiden'ın hangi şarkısı olduğunu söyledi ve konserine gidip gitmeyeceğimi sormuştu . o an benim bölümümde bu nadir parça diye ışıldamıştı gözlerim.
iş hukuku dersinde herkes başka bir şey ile ilgilenirken hoca (daha sonra öğrendim ki düzenli spora gidiyormuş ve partnerimle aynı yaştaymış) ile kesişmeye başlayıp yanımdaki kız arkadaş alttan çimdik atınca kenarından döndüğüm kişi tipi.
imrendiğim insandır. ne güzel bölümde aşık olacak kadar yakışıklı, karizmatik hocaları varmış. bizimkiler naftalin kokardı. öyle muhafazakar, geleneksel, eski kafalı... hepsinde" baba" imajı vardı. kısmet olmadı şöyle indiana jones gibi bir hoca ki bakıp bakıp hayallere dalalım.

http://adamsfilmreview.site11.com/wp-content/uploads/2012/01/loveyou.jpg
hiç aşık olduğum olmadı ama deli gibi yiyişmek istediğim oldu onların dersine girdiğimde fakülte şifreli yayına girecekti nerdeyse halimi anlayın artık
aşk değilde çok hoşlanıyorum adamdan. ytü de yar.doç. tombulum. 40'lı yaşlarda hala bekar olması umut vermiyor değil. lakin nasıl ulaşacağım, nasıl hoşlandığımı belli edeceğimi bilemiyorum. göte gelme ihtimalim çok fazla o yüzden tırsıyorum da biraz.
her genç üniversitelinin başına gelebilecek durumdur ki benim de başıma gelmiştir. adam hiçbir şekilde anlamadığım ve nefret ettiğim matematik dersini sevdirmişti. gerçi dersi mi yoksa hocayı mı sevmiştim orası biraz karışık. bu hoca bizim matematik derslerimize girmediği için diğer bölümlerin matematik dersine girerdim. amaç elbette hocayı uzun uzun süzebilmek.*.

şimdiki aklım olsa bir şeyler olurdu belki. olay tamamen önce hocanın gözüne girmek ve dersinde başarılı olup sivrilmek*

(bkz: üniversite hocasının götüne girmek)
müzdarip olduğum durumdur. dersinin olduğu günü canla başla beklemektir. bir çok iddianın aksine başarı seviyesi düşük olunacak derse girer. şöyle ki adamı izleyip incelemekten konuya odaklanılamaz.