istanbulda bir gezi sırasında, etrafına uzun, yapılı, sarışın, kumral yabancı erkekleri toplaması, kimilerinden makas alması ile aklımda yer etmiş biridir.

son yıllarda topkapı sarayının müdürlüğünü yapmaktadır. emekliliğinde ise öğretim görevlisi olarak çalışacağını beyan eden kişidir. tarihin türkiyedeki en değerli isimlerinden biridir.

aurası yüksek popüler tarihçidir. tanışmışlığım, dinlemişliğim, ardından bir dönem tarihe sarmışlığım da vardır.

ses tonu, kendine has konuşma stili, artikülasyonu ve engin bilgisi ile mükemmel bir insan. ayrıca bu adam tarih öğretmenim olsaydı lisede sanırım çok daha başarılı olurdum.

bir dönem bilkent üniversitesi'nde ders veren popüler tarihçi. dersine girmek her babayiğidin harcı değildi. ders sırasında konudan konuya atlar, güncel siyasetten, etimolojiye ne ararsanız tartışırdı. osmanlı'ya inanılmaz derecede hayrandı. aptal türkler, gerzek araplar gibi cümlelerde sık sık ağzından kaçardı. osmanlı'ya vakıf olduğu doğrudur ama tarafsız bir tarihçi olduğunu söylemek zordur.

kemalist olduğu iddia edilmiş tarihçi. asla ama asla doğru değildir. kendisi yeni türk cumhuriyeti'ni osmanlı'nın devamı olarak görür. mustafa kemal'e sözüm ona tüm saygısı bundan kaynaklanır. az çok okumuş ve burjuva bir kimse olduğu içinde kemalistlere hakaret etme uslübunu tercih etmemiştir. mücadelesini osmanlı şöyle yüceydi, şöyle muhteşemdi tadında kitaplar kaleme alarak gerçekleştirmiştir. yeni muktedirlerin gözdesi olmasının temel sebebi de bundandır. osmanlı hanedan ailesiyle yakın ilişkileri vardır.

bir dersinde dördüncü murat ın eşcinselliği gündeme gelince '' herkes karı sikecek değil ya '' dediği rivayet edilmektedir. meşhur nobranlarımız temalı bir gazete haberinde okumuştum. murat bardakçı nın kankasıdır.**

rte'nin 'tarihimize sahip çıkıyoruz' geyiğine attığı :"mazide yıkılan binaların her birini yeniden tesis ediyor musunuz? o halde swiss hotel'in yerine 'şark kahvesini' yapın da görelim." tweetiyle cevap vermiş ulu tarihçi şahsiyettir. şimdi yamacıma gelse alnından öperim

tarih öğretmekten daha çok tarihin nasıl öğrenileceğini öğreten hayran olduğum adamdır kendisi, herkesle aynı şeyi söylese bile herkes gibi söylemez uslubü vardır ve farklıdır, belgesellerini ve programlarını hiç sıkılmadan izlettirir ama en çok aklımda 'şu an çok üzgünüm ' bakışı kalmıştır, bende adıma imzalanmış bir kitabı vardır, onu pamuklara sarmalar sararımdır

tv programındaki konuşmasından derlenmiştir.

spiker: arap baharıyla bir ümit doğmu....
hoca: ne ümidi, neresiden ümit doğar, yok öyle bir şey.
spiker: harf devrimi geçmişle bağımızı kopardı sanki.
hoca: sanki osmanlı zamanında çok araştırma yapıyorduk

gezi parkı direnişinde de gençlere destek veren açıklamalar yapmıştı. ilber ortaylı'ya göre türkiye'de aşırı dinci ve laik gruplar arasında değil taşra ve kent kültürü arasında bir gerginlik var. ve bu giderek derinleşiyor... doğru söze ne denir...

eski mülkiyeli akademisyenlerimizdendir. zamanında, derslerini yaptığı amfide yer bulabilmek mümkün olmazdı...öyle rağbet görürdü adam...
siyasal görüşlerine katılmasam da, bu topluma tarihini öğretebilmek için çaba göstermiş ve üniversiteye kapanıp kalmamış değerli bir tarihçimizdir.

bir keresinde kim milyoner olmak ister yarışmasını sunduğunu hatırlıyorum. son dönemde findeks.com reklamlarında oynuyor.

kendisini hep bilirken ama bu seneki capsler ile inanılmaz bir sempatim oluştu. ilkbaharda okulda görmüştüm, tabiki coolluğumu bozmamak için diğer herkes gibi ''bi fotoğraf çekilebileer miyiiz??'' olmadım ama böyle bir tatlılık, bir tontonluk yok. göbeğine kadar çekilmii pantolonu ve ''yaaw arkadaşlar'' konuşması ile gerçekten yarım saatte 5 adım atamadı ama kimseyi de kırmadan herkesin isteğini olabildiğince yerine getirdi. bi de şaşırtıcı derece uzun kendisi.

osmanlıyı yeniden keşfetmek adlı kitabındaki "fransa ve ingiltere'ye imparatorluk demek sirkecideki sinekli otellerin kendilerine palace demesiyle aynı şeydir" sözü şahsen favorimdir

uyutma potansiyeli gün geçtikçe artan kişi. uyutmasa aslında iyi, ama uyutuyor.

kendi akademik anlamda ne kadar aşmış biri olsa da bazılarının anlayacağı dilden konuşmuş, "bok kurarsınız yeni türkiye'yi" demiştir.

ak faşizmin ak cehenneminde, korkmadan gerçekleri savunmaya devam eden bir aydınımız ve hocamızdır.

ses tonu kafa ütüleyici, rahatsız edicidir. neyseki kafası çalışıyor adamın, dinlemeyip okuduğumuz sürece seviyoruz.

yeni türkiye komedisine isyan etmiştir.
tuvalet kağıdı olarak kullanılması gereken gazetelerin temsil ettiği yandaş bataklık medyası tarafından hedef gösterilmektedir.

bizim gibi uyduruk toplumların her daim kaybetmesinin ve hep geri kalmasının nedeni ve sonucu olan bir kısır döngü vardır ki, "sefalet ve cehalet" sarmalı olarak adlandırılabilir.
bu sarmala sarılmış kurnaz yöneticiler, toplumun güç bela yetiştirdiği bilim adamlarını ve sanatçıları aşağılamayı ve siyasetten dışlamayı bir maharet ve haklılık sayar...
çünkü, siyaset sahnesi, bilimden ve sanattan ne kadar koparsa, o kadar sömürüye ve rezilliklere yatkın hale gelir...
e hal böyle olunca, ilber hoca gibi bilim insanları, hem ifade özgürlüğü hem de demokratik sisteme katkı yapma görevi gereği her konuştuğunda, tü-kaka ve hadsiz ilan edilir!

kendisinin genç erkeklerden hoşlandığına dair bir rivayet duyduğum şahıs