iskoçya

ingiltere, galler, ve kuzey irlandayla beraber birlesik kralligi olusturan 4 ülkeden biridir. ayri bayragi, parlamentosu, baskenti olmasina ragmen tam bagimsiz bir ülke degildir. baskenti edinburgdur.
dün itibariyle ingiltere ve iskoçya hükümetleri, iskoçyanin bagimsizlik referandumu yapabilmesine olanak veren anlasmayi imzaladilar. su anda iskoçyada iktidarda bulunan iskoç ulusal partisi, 2014 yilinda iskoçyanin bagimsizligi için referandum yapmayi planliyor.
başkenti edinburgh'u yerlileri `edinbra` şeklinde telaffuz eder. ağustosta bile gitseniz puslu ve yağmurlu bir havaya sahiptir bu ülke. ingiltere ile tarihi boyunca çekişmiş gibi görünse de aslında guneyli komşuları ile (ki buna galli ve irlandalılar da dahil) her zaman aynı kökene sahip olduklarından mütevellit halklar arasındaki sürtüşme ancak dalga geçme boyutundadır, daha ileri gitmez.
başkenti edinbrugh muhteşem bir şehirdir ve adeta tarih kokar. şehir her ne kadar avrupadaki finans merkezlerinden biri olsa da asla silüetini ruhsuz modern çizgilere teslim etmemiştir. çevredeki fabrikalardan dolayı sokaklarında yürüdüğünüzde burnunuza nohut kokusu gelir deli gibi, bir noktadan sonra bıktırmaya başlar. bu şehirdeki edinburgh kalesi görülmeye değer en önemli yerlerden biridir, ülke britanyaya katıldıktan sonra (teslim olmak tanımı biraz sert kaçar, filmlerde anlatılanlar gibi ingilizler savaşlar sonucu almamışlardır bu ülkeyi, iskoç kralının kararı ile britanya krallığına bağlanmışlardır) kraliyet ailesinin önemli eşyaları bu kalede sergilenir.
halkı nedense ingilizlerden daha bir babacandır, ve daha bir aridirler.
ingilterenin en guneyinden bile bir tren hatti ile bu ulkenin cogu sehrine gidilebilir gayet makul fiyatlara.
etek (u: kilt) giyen babayiğitlerin ülkesi. ülke iklimi her ne kadar "serin" olsa da insanları bir o kadar sıcak kanlıdır. başlıca şehirlieri edinburgh ve glasgow dur. her iki şehrinde kendine has aksanları vardır ki glasgow aksanı ingilizcedeki anlaşılması en zor aksanlardan biridir. ülke insanlarının kendi dili de vardır ama pek kimse kullanmaz. genelde ülkenin kuzeyinde konuşurlar insanlar bu dili. iklimin de elverişli olmasıyla çok yeşil bir ülkedir. bir iskoç köyü (bence) dünyada yaşanılabilecek en güzel yerlerden biridir.
iskoçya ulusal partisi (snp), iskoçya yeşiller partisi ve iskoçya sosyalist partisi'nin iki yıllık bekleyişi ve bağımsızlık istekleri nihayete eriyor gibi.perşembe günü yapılacak bağımsızlık referandumunda "evet" ve "hayır" oranları ise başa baş,posta yoluyla önceden oy kullanan seçmenler ise erken karar vermekle hata yaptıklarını düşünüyor.100 bin civarı 16-17 yaşındaki seçmenlerde oy kullanabilecekler.

300 yıllık birlikten ayrılmanın sonuçlarını kestirmek zor,eğer sonuç evet çıkarsa cameron'nın koltuğunun
gitmesi muhtemel ve bask'larında bir atak yapması bekleniyor.
referandumda "evet" ve "hayır" diyecek olanların kendilerince nedenlerini açıkladıkları bir euronews haberi.
http://tr.euronews.com/2014/09/12/bagims...
gorunuse gore bir sure daha britanya bunyesinde kalacak ulke.
(bkz: 18 eylül 2014 iskoçya bağımsızlık referandumu)
gaydasına ve ingilizlere karşı isyanlarına aşık olduğum millet.
eğer londra izin verirse 2018 yılının sonunda halk tekrar referanduma gidecek.
özel bir memleket, ingiltere’nin karadeniz bölgesi diyorlar. damadın ailesini ziyaret için iki yılda bir gideriz. somon balığı meşhur. elbette bir londra değil.