karar verememek, arada kalmak, duraksamak. bu duyguyu şüphe ve korkunun tetiklediği bir gerçektir. iyi sonuçlara da kötü sonuçlara da neden olabilir. fakat sevimsiz duygulardan biri olduğunu değiştirmez.

şu meşhur ne mühendisler ne doktorlar tarafından istenen ama niyeyse fırsatları ellerinin tersiyle itip çakma pembe panjurlu evlerde ''sevgi evliliği'' yapmak zorunda kalan inci tanelerinin zamanında defalarca aklına düşen yersiz kurt.

(bkz: kocaya kaçmak)

gereksiz bir mirkelam şarkısının adıdır aynı zamanda... nedense tereddüt kelimesi geçince bu şarkı aklıma gelir... düzenlemesi ve altyapısı sağlamdır aslında ama sözleri olayı bitiriyo...



saril sandigindanda ote uzanan dudaga
yanilsanda yan yeter ki yenilme
makus yalnizligina

ne kotu baharda acmayan bir cicek
ne kotu isinmayan bir yaz gunu
ne kotu bir turlu asik olmayan bir kadin
ne kotu ruzgarla dolmayan bir yelken

kollarini ac bana ben geldim
vucudunu geri cevirme
tereddut edipte bu tende
atesi terle sondurme
terle terle sondurme

tutkulu ol bebegim
cekilme cekilme
iste boyle guzel *

yönetmen ve senaryosunu yeşim ustaoğlu yapmış 2016 filmi. bir çok festivalde ödüller aldığı haber edilmiş fakat film türkiye'de sansürlenerek vizyona girecekmiş. film ekibi de buna haklı bir tepki göstermişler. fragmandan gördüğüm kadarıyla çok etkileyici oyunculuklar izleyeceğiz. tabi sansürsüz izlemek çok daha iyi olurdu.

fragmanı şöyle:

vikipedi'de ise konusu şöyle yazılmış.

istanbullu genç bir kadın psikiyatrist olan şehnaz, bir taşra kasabasında mecburi hizmete başlar. istanbul'da hiçbir şeyin eksik değilmiş gibi göründüğü dünyasında, başarılı ve karizmatik kocası cem ile kusursuz gibi görünen bir evlilik sürdüren şehnaz, bir yandan da çalıştığı kasabada yerleşik bir düzene geçmeden yaşayarak her hafta sonu istanbul'a gidip gelir. her hafta yapılan bu ziyaretlerin arkasında aslında derinde yatan bir mutsuzluk, kırılgan bir cinsellik ve ötelenmiş korkular vardır. 16 yaşındayken zorla evlendirilerek sahil kasabasına getirilmiş elmas'ın hayatı ise kayınvalidesinin bakımı, kocasının arzularını zorla yerine getirdiği, üzerine çok erken yaşta yüklenen bunaltıcı sorumluluklarla geçer. fırtınalı bir gecenin sabahında yolları kesişen şehnaz ve elmas beraber yeni bir kapı aralayacaklardır.

tanju babacan'ın yazdığı kitaptır. 2017 - inkılâp yayınları