20 temmuz 2015 şanlıurfa suruç'taki patlama

amara kültür merkezi önünde vukubulan ve ışid'e fatura edilen patlama. patlama kobani'ye gitmek üzere toplanan kitleyi hedef almış. masada yemek yiyenlerin tamamının öldüğü iddia ediliyor.

http://www.milliyet.com.tr/patlamadan-he...
ilk bilgilere göre 20 kişinin öldüğü çok sayıda yaralının olduğu haber edilmiş. canlı bomba saldırısı olduğu tahmin ediliyor. tam bir katlima, yine! malesef.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29591017.asp
patlama sonrası bir çok yaralının acil kana ihtiyacı olduğu bildiriliyor. sosyal medyada #suruçtakatliamvar tagi ile güncel takip yapılabilir.
saldırıyı üstlenen işid! buradan açık ve net bir şekilde anlıyoruz ki artık hükümet destekli, içimize nüksetmiş, ülkemizde insanları öldüren bir terör örgütümüz var! hayırlı uğurlu olsun! hani biz marjinaldik?!
sosyal medyada " su testisi su yolunda" " teröristler hakkettiler " gibi mide bulandırıcı yazılar yazılmaya başlandı. şaşırdım mı tabiki de hayır . ülkedeki nefret ve faşizmin kokan çöplükleri bunlar
(bkz: reyhanlı katliamı )
(bkz: van depremi )
(bkz: uludere katliamı )

peki hiç farklı tarafından baktınız mı ? belkide bu insanlarla müzik zevkleriniz aynı. belkide en sevdiğiniz filmleriniz aynı . babam ve oğlumun son sahnesinde ağladınız yada onlar gibi sizde ana kuzusunuzdur. babanızın cebinden gizlice sigara çalmışsınızdır . sevgilinizden gizli gizli maçlara gitmişsinizdir. yani anlatmak istediğim belkide aynı kişiliklesinizdir.tek farkınız haksızlığa onlar karşıydı. bu insanlar normal hayatlarını bırakıp sevgililerini eşlerini annelerini ailelerini bırakıp kobaninin yapılanmasını için mücadele verecek insanlardı. güzel insanlardı . cesaretli insanlardı. kısacası insanlardı.

bazen neden böyleyiz diyorum neden birbirimizi kollamıyoruz ? fransada öldürülen insanlara karşı tek yürek olurken neden aynı ülkede yaşadığımız insanlara karşı bu kadar kolay nefretle bakabiliyoruz . sanırım cevabı çok açık . çünkü bize böyle öğretildi doğu insanını hor görmek ve kürtlere karşı düşman olmamız öğretildi. kardeş olduğumuz ve aynı kültürde olduğumuz unutuldu

şimdi gelelim diğer konuya eğer bi ülkede barış kelimesi geçtiği bi yerde insanlar öldürülüyor ise ülke zaten bitmiştir . ve tükenmeye yokolmaya başlamıştır. daha kendi vatandaşını koruyamayan bi ülkenin varlığı ile yokluğu birdir

şehitlerin ailelerini düşünüyorum arkadaşlarını dostlarını sevgililerini gözlerim doluyor neden bu böyle ? belki anneleri alınlarından öperek uğurladı onları şimdi ise cenazelerini karşılayacak . çok acımasız bi dünyada yaşıyoruz. ve galiba her zaman böyle olacak

artık böyle olaylar yaşamayalım. insanlar ölmesin. sevsin , aşık olsun , evlensin , terfi alsın sevinsin , çocukları olsun ama ölmesin çok mu şey istiyorum?

ailelerin ve sevdiklerinin başı sağolsun unutulmayacaklar... barış yolcuları
videoyu izledim.kanım dondu.akpnin ayakçıları artık her yerde.bu ülkenin hiç bir yeri güvenli değil.köpekleri besleyip silahlandıranlara oy veren herkesin eli kanlı artık.pkk ve kürt düşmanlığından gözü kör olmuş tayfada artık güvende değil.suruç da yapan istanbul da ,ankara da,izmir de,trabzon da her yerde yapar.içimizde ki ışid militanları sokaklar da özgürce gezen binlerce suriyeli mülticiden biriside aynısını yapabilir.
kına yaksın orospu çocukları ortadoğu politikalarından dolayı.
ölü sayısı 30'a yaralı sayıdı da 104'e yükseldi. 20 yaralının da durumu ağır. görüntüler korkunç. lanet olsun, diyecek söz bulamıyorum.
loren yaşadıklarını anlatmış. http://gzone.com.tr/suruc-saldirisindan-yarali-kurtulan-lgbt-aktivisti-loren-elva-yasadiklarini-anlatti/
düşünen, üreten, harekete geçen insanların canının söylenen, değişmeyen, şakşaklayan insanlara göre daha değersiz olduğunun kanıtı bir katliam. dünyadaki en büyük güç; düşünmek, dönüşmek, evrilmek. bunu karşıt fikirlerle çürütmek yerine tek silahımız kurşunlar.
arkadaşlarım katledildi. canımdan can gitti. meslektaşlarım katledildi. göz göre göre katledildi. 32 can bir suudi kral etmedi ülkelerinde bile insandan sayılmadı hunharca canice katledildi. 28 haziranda nasıl göz göre göre canımıza kastedip bir iki gün konuşulup üzerini kapattıysalar bu sefer de aynısı olacak hiçbir şey değişmeyecek... uludere gibi, reyhanlı gibi, berkin gibi, ali ismail gibi... giden onca can gibi! biz ne ara böyle zalim ne ara böyle vicdansız olduk! içim acıyor boğazımda bir yumru son kez duyduğum sesler, son kez gördüğüm yüzler geliyor aklıma! cebrail, mehmet, evrim... hepsi katledildi herkes gördü şahit oldu bir şey yapamadı ama benim arkadaşlarım katledildi! devlet benim arkadaşlarımı katletti!
arkadaşlarım katledildi. canımdan can gitti. meslektaşlarım katledildi. göz göre göre katledildi. 32 can bir suudi kral etmedi ülkelerinde bile insandan sayılmadı hunharca canice katledildi. 28 haziranda nasıl göz göre göre canımıza kastedip bir iki gün konuşulup üzerini kapattıysalar bu sefer de aynısı olacak hiçbir şey değişmeyecek... uludere gibi, reyhanlı gibi, berkin gibi, ali ismail gibi... giden onca can gibi! biz ne ara böyle zalim ne ara böyle vicdansız olduk! içim acıyor boğazımda bir yumru son kez duyduğum sesler, son kez gördüğüm yüzler geliyor aklıma! cebrail, mehmet, evrim... hepsi katledildi herkes gördü şahit oldu bir şey yapamadı ama benim arkadaşlarım katledildi! devlet benim arkadaşlarımı katletti!
bu ülkenin en belirgin hastalığı "tüm ölenleri terörist ilan etme" hastalığıdır. bu gençler savaş bölgesindeki çocukları 5 günlüğüne ziyaret edecek, onlara oyun parkı yapacak, şekerleme çikolata verecek, oyuncaklar hediye edeceklerdi. kanayan kalplerini az da olsa sarma, mutlu etme amacındaydılar. ne yazık ki bölgeye gönderilen silahlar, cephaneler, bombalar geri dönüp yine bizim topraklarımızda patladı. bu terörist saldırılar politik. bu canların kanı elinize, yüzünüze bulaştı. katilsiniz. buna sebep olanlar en kötü ve onursuz ölümü hak ediyorlar. umarım hak ettikleri şekilde ölürler.
bugün devlet bahçeli bu saldırıdan daha kan donduran bir açıklama yaptı.

"sizin orada işiniz ne?"

böyle saçma bir soru olabilir mi? neredeyse kısa şort giydi ve tecavüzü hak etti diye mahallenin bakkalı kıvamında kobane'ye gidiyorsan ölmeyi hak edersin demek istedi. yanlış anladıysam düzeltin.

işin en kötü yanı bu insanlar güzel insanlardı. iyi niyetliydiler. şu ülkede kaç insan başkası için kılı kıpırdatıyor? bu insanlar iyilik yapmak için ülke dışına, savaş bölgesine yola çıktılar. bunu devlet bahçeli'nin tabanından kaç kişi yaptı? tek bildikleri kırmak ve üç beş çekik gözlü pataklamak olan bu güruh, ne kadar boş bir topluluk ki ölen masum insanlar için sevine bildiler.

ülke saçma sapan bir hal almaya başladı.

nasıl birlik sağlanacak bilmiyorum.
işte o kaybedilen gençlerin listesi. #‎iyideğilim‬ ‪#‎iyiolmayacağım‬ ‪#‎iyiolmayın‬

http://www.internethaber.com/suruc-patlamasi-olenlerin-tam-isim-listesi-802461h.htm

tanrı gerçekten olsaydı, bu tezgahları yapanların çocuklarına da aynı sonu layık görürdü...
tüm gelişmeler, rte'nin ve akp'nin derin devletinin çıkarları doğrultusunda ilerlemektedir.
olağanüstü hal, savaş,...vb nedenlerle koalisyon hükümetinin kurulamayıp, olağanüstü şartlarda seçime gidilerek akp'nin yeniden hilelerle tek başına iktidar yapılması yolundalar...
bu yola taş koyabilen herkese helal olsun!
derin devlet söylentileri dolaşsa da canlı bomba olması akla terör örgütü'nü getiriyor.ayrıca 32 insanın öldüğü bir saldırıda haketmişler şeklindeki yaklaşımlar da katliamın kendisi kadar dehşet verici.bu kadar mı kutuplaştı ve kin doldu insanlar?insanlık nereye gidiyor,biri açıklasın lütfen?
loren elva o gün yaşadıklarını şöyle anlatmış,

--- spoiler ---

o karanlık günde suruç amara kültür merkezi'nde toplanıp hatıra fotoğrafı çektirelim derken basın açıklaması düzenledik. neden kobanê'ye geçmek istediğimizi anlatıp basın açıklamasını sonlandırırken genç kadınlar "arin'den sibel'e yürüyoruz zafere" sloganını atmaya başladılar. slogan bitmek üzereyken birden torpil gibi bir şey patladı. ses üç ön sıramda sağ çaprazımda duyuldu. oraya baktığımda bir kadın, yirmili yaşlarda bir erkeğe "dur, ne yapıyorsun" tarzında bir şey söyledi o çocuk çok kötü bir şekilde güldü ve ordan birden şiddetli bir patlama meydana geldi. ses çok yüksekti gözüm kapandı yaklaşık bir dakika gözümü açamadım. sonra çığlık sesleri. gözümü açtığımda bulunduğum yerden uzak bir yere fırlamışım. çok kötü bir yanık kokusu geldi. et kokusu, insan eti kokusuydu! bende yanmıştım, saçlarım, sakalım, bıyığım, kaşlarım, kipriklerim heryerim yanmıştı. yerimden ayağa kalkıp arkamı döndüğümde açıklama yaptığımız yerde onlarca gencin bedenlerinin yanıyor olduğunu gördüm. bedenleri parçalanmış, kanlarıyla beraber üstüme, yüzüme gelmişti. çığlık atmaya başladım. hani rüyalarda avazınız çıkana kadar bağırırsınız ya sesiniz çıkmaz evet işte benim de öyle oldu. avazım çıkana kadar bağırdım ancak çığlıklarımı, sesimi kimse duymadı. kültür merkezinin kapısında toplanan kitleye bağırdım, "yoldaşlarım yanıyor" diye. herkes şok olmuş bana bakıyordu. tekrar koştum yerdeki sgdf bayraklarından birini alıp yerde yananların üstüne vurdum sönmeleri için. oysa hepsi çoktan yanıp kararmışlardı. gözlerim karardı. nerdeyim, yerde yatanlar kim bilemedim. seçemedim yerde yatanların kim olduğunu oysa hepsi benim canım ciğerimdi. kollar bacaklar etrafa saçılmıştı hatta bir gencin kafası bulunduğu yerin epey bir uzağına düşmüştü. midem bulandı bulunduğum yere düştüm öleceğim hissettim bende. keşke ölseydim! sonra birileri girdi koluma ikinci bomba diye sesler gelmeye başladı. beni kültür merkezinin bahçesinin dışına çıkardılar. kürtçe türkçe sesler geliyor "yaralısın hastaneye gidiyoruz" diye. kollarımı sıkı tutmuşlar kendimi onlardan koparamıyordum. beni bırakın içerdikler ölüyor dedim dinlemediler. ambulansa soktular geri indim tekrar yoldaşlarıma koştum. ambulanslar çok geç geldi 15-20 dakika geç geldiler. sonra siren sesleri, sesler çoğaldıkça ben daha az duymaya başladım. sonra büyük bir çınlama sesi, bir daha duyamadım. etraf savaş alanı gibiydi. herkes bir yerlere koşuyor. polisler geldi ellerinde gaz, cop, kalkan, silahları, kafalarında kaskları, yanlarında zırhlı araçları. oraya yaralılara yardım etmek için değil, orada güvenlik önlemi almak için değil, oraya yaralılara yardım eden halka saldırmak için gelmişlerdi öylede yaptılar. önce güldüler bize, sonra havaya ateş açtılar, ardından gazlarla bize, yaralılara, ölülere, yaralı ve ölüleri taşıyan halka ve araçlara saldırdılar. sonra kendimi hastanede buldum. ilk müdahale gerçekleştikten sonra servise aldılar. sonra amed'e sevkedildim. sol kulağım çok az işitiyor, sağ kulağımın kulak zarı delinmiş duymuyorum. sağ kolumda, boynumda, ve yüzümde yanıklar var. vücudumun çoğu yerinde de ağrılarım. ama hiçbirinin önemi yok. kafa olarak bitmişim ben. 32 hevalimi, canımı, yoldaşımı, aşkımı, hepsinin gülen o masum gülüşünü kaybetmişim bedenen iyi olsam ne olur? kendimi toparladığım zaman hepsini, herşeyi tek tek uzun uzun yazacağım. aramalarınızı cevaplayamıyorum, elimden geldiği kadar mesajlarınıza cevap vermeye çalışıyorum. yanımda olduğunuzu, varlığınızı hissettirmeniz güç, moral oldu bana. iyiki varsınız. ama artık bana bir daha hiç bir zaman "nasılsın" diye sormayın. hayatımdaki en değerli varlıkları kaybettim. ve bir kez daha yineliyorum bu saatten sonra da iyi değilim, iyi olmayacağım, iyi olmayın!


--- spoiler ---
arinden sibele yürüyoruz zafere sloganı esnasında patlaması falan , canlı bomba ironiden anlıyormuş valla .
  • /
  • 2