alınma ağlıyorsam

kayahan'ın 1989 yılı çıkışlı siyah ışıklar albümünün b yüzünde kalmış iç yakıcı bir sitem şarkısı. yıllar sonra çıkıp gelen sevgilinin gelişi karşısında ne hissedeceğini şaşıran, sevinse mi üzülse mi, yoksa kabuk bağlamış yarasını yeniden kanatsa mı bilemeyen, bir yandan sevgilinin yıllar sonra da olsa gelişiyle içi içine sığmazken bir yandan beklenmedik anda gelen bu geç gelişle yüreği paramparça olan (öyle ya ölüme üç eksik bir fazla yaklaşılmışken ve en güzel çağlarında yaşanabilecek onca şey ıska geçilmişken), sevgilinin geri dönüşüne sevinemeyen ama üzülemeyen de bir adamın usul usul haykırışı, sitemidir bu şarkı ve çatallanan bir sesle söylenmesi onu bilhassa özel kılmaktadır, zira aşkın üstünden yıllar geçmiş, üzüntüsünü yıllarca içinde biriktirmiş, aşktan umudunu kesmişken ömrünün son demlerinde birden geliveren bu ziyaretle şaşkına dönen bir adamın duygusunu verir o çatallı ses. beni çok ağlatır bu şarkı. sessizce içeri davet eder sevdiğini ifadesiz bir yüzle, çünkü yüreği o kadar kor olmuştur ki bu gelişe sevinemeyecek kadar taşlaşmış, daha fazla gözyaşı dökemeyecek kadar ağlamıştır. gene de kıyamaz. tüm üzüntüsünü gene içine atıp tüm sıcaklığıyla karşılar, çünkü geç de olsa sonunda dönümştür. bir ömür beklediği o an gerçekleşmiştir. şimdi tek yapacakları sessizce oturup eski yaprakların çıtırtısını dinlemektir. öyle betimlemeler vardır ki bu şarkıda, o duyguyu ta içinizde hissederseniz, yıllar sonra gelen sevgilinin yüzünü eski ve şimdiki halini unuttuğunuzu sandığınız tüm ayrıntılarla hatırlamayı ve sonra geçmiş zamanı düşünüp ikilemde kalmayı içinizde hissedersiniz. sayfalarca yazılabilecek bir şarkıdır bu.

kayahan'ın bu dünyaya beni ağlatmak için geldiğine ikna eden şarkılardan sadece bir tanesi.
siyah ışıklar albümündeydi bu şarkı. bir bu, bir de tutamıyorum kendimi vardı kaseti sarıp defalarca dinledigim. (o zamanlar kaset vardı evet)