amida eğer sana gelemezsem

arat insani olana itiraz etmiyor, ama sorun insani olanda düğümlenmiyor mu? sorun, çocuğu çocuk, kocayı koca, tehlikeyi tehlike, aklı akıl, utançı utanç, vicdanı vicdan olmaktan çıkaran dürtünün ta kendisinde. diyarbakır amida gibi bir kadını çıkarıyor, arat da gelip kadının kalbini çalıyor... tuhaf bir durum, diye düşünüyor, şu anda cenevre'de leman gölü'nün çevresindeki parklardan birinde ya da prag'da, karel köprüsü'nde olmalıydım. neresi olursa olsun, ama diyarbakır'da ve amida'yla değil. deli cesaretine sahip olacak kadar genç değil, cahil cesareti içinse artık çok geç. *

-kitabın arka kapağından alıntıdır-