ankara pavyonları

ulus'tan her geçtiğimde dibim düşer ama bir cesaret edip gidemedim malesef. hele bir de meşhur
sarı tutku su vardır ki, sırf onu görmek için izmir'den istanbul'dan gelen arkadaşlarım var benim.
bir dönem behsat ç. ve adamlarinin fena dadandigi mekanlar.. hatta amirimin bir de assolist dost tutmuslugu vardi. sonra savci esra girdi amirimin kalbine, amirim iyice bosladi dostunu ve pavyonu.. sonra harun dadandi pavyonlara.. o da larissa adinda bir ukraynali hatuna vuruldu... hatun bunu dolandirdi v.s.. velhasili kelam, tekin yerler degil bu pavyonlar.. son olarak isler güçler dizisinden, ahmet kural ve mural cemcir ikilisinin bir ankara pavyon macerasi oldu.. onlarda bi ton dayak yediler... dikkat edin derim ben.. delikanliyi bozan yerler..
ankara pavyonları tüm pavyonlardan daha farklıdır. üç kuruş kazanan işçisinden,çiftçisinden tutun da patronuna, öğrencisinden öğretim üyesine kadar geniş bir müdavim kitlesi vardır. hemen hemen hepsinin ortak yönü; toplumsal ahlakla bir yandan şişirilen bir yandan da değirmenlerden geçirilen erkekliğini tatmin edebilmek maksadıyla gelip sırf iki göğüs avuçlayabilmek; sahnede, dışarıda bir kelime bile konuşamayacağını düşündüğü güzellikteki kadınlarla karşılıklı kaşık oynayabilmek için bir gecede tonla para döken gerizekalılar olmalarıdır. kadın da evde çoluğa çocuğa bakar, "erkeğinin" çamaşırlarını falan yıkar tabi bu arada...
velhasıl,sosyolojik açıdan incelenmeye ve kokuşmuş toplumsal ahlakın bir temsili olarak ortaya konulmaya muhtaç mekanlardır.
aaah, sırf pavyona gitmek için ankara’ya gitmedim demem sanırsam. daha önce neden bir pavyon deneyimim olmamış şaşırdım. baya farklı bir ortama sahip, hele konslarla yapılan o uçsuz bucaksız sohbetler varya tam bir eğlence merkezi. olgun meraklıları gözle tahrik olmak için gidebilir o ayrı. hiç bir şekilde sınır tanımadan kadınlarla göbek atıp kalça sallayan koca koca adamlar. ben lgbt klüplerinde böyle hunharca dans eden dayılara şahit olmadım. ankara havası bilmediğimden, devrelerime de rezil olmamak için hiç pek kalkmadım masadan. merak ettiğim diğer şey, istanbul pavyonları bu derece hareketli mi? ayrıca ortam bilmeyen kimseyle gitmeyin ultra kabarık hesaplar ile yüz yüze kalırsınız. bir daha gider miyim bilmiyorum, eğlencesi her şeyi bir yana sık sık gidildiği taktirde tarla satma boyutuna gelinebilir galiba. çatlak şanzel’i merak ediyordum ona da denk düşmedik. belki pavyon kapanışımı çatlak’la yaparım.