beatbox yapanların yüzündeki embesil ifade

ağızlarından garip garip sesler çıkartn,kendilerini yırtan insanların yüzündeki ifade.bir de bazıları kızarıyorlar ki,off daha fena.yani beatbox yapan,yapmaya çalışan bir adam isterse dünya yakışıklısı olsun,benim için yerdeki paspastan farksızdır.

böyle bazen düşünüyorum biscolata carlos ile evlenmişiz,işte çok mutluyuz,sahilde yağmur altında falan dans ediyoruz.işte bazı akşamüstleri onun dizine yatıp,bana mandolin falan çalıyor.kumsalda kot pantolonlarımızı dizimize kadar katlayıp,üstümüz çıplak şekilde,köpeğimizin peşinde koşuyoruz,seksi seksi,çamur olmuş ayaklarımızla.işte bazı öğleden sonraları yürüyüşe çıkıyoruz,gömleklerimizin önünü açmışız,o böyle sağ koluyla sarmış beni,böyle bende onu iki elimle hem belini hem dümdüz göbeğini kavramışım,öyle yürüyoruz..çok mutluyuz,ay ben neyi yazacaktım ya,haa hatırladım.ha işte böyle mutluyken,adam bir gün kalkıp sabahın köründe beatbox falan merakı başlar,beatbox yapmaya başlarsa,direk pılımı pırtımı toplar,evime dönerim..çünkü beatbox yapan kişi,her kim olursa olsun suratında altına zıçmış gibi bir ifade oluyor.yani bırak o adamla sevişmeyi,görmeye bile tahammül edemem, hep o beatbox yaparken ki hali gelir.
beatbox yapanların yüzündeki embesil ifadeden daha ilginçi ise muhtemelen beat box yapanların yetenek yarışmalarına çıktığını görünce benim suratımda oluşan ifadedir. hayatımca gördüğüm en itici aktivitelerden biridir. hatta haddimi aşarsam bence yerleri freak showdur.
fotoğraf makineleri ilk icat olduğunda "fotoğraf, resim yeteneği olmayan kabiliyetsizlerin uğraşıdır" demiş abinin biri. sanırım beatbox denen olay da herhangi bir müzik aletini çalacak kadar yeteneği olmayan, müzisyen olmak için yıllarca emek verecek götü de kendinde göremeyen ergenlerin uğraşı. günümüzde artık fotoğrafçılığın da büyük bir yetenek gerektirdiği görüldü ve başlıbaşına bir sanat dalı olarak kabul edildi ama bin yıl geçse bile beatbox ın aklı başında birileri tarafından saygı göreceğini sanmıyorum.