benim için 14 şubat

homojen dergi'nin yeni sayısında sevgililer günü ile ilgili yayınlanacak olan yazı için yazarların bu başlıkta "benim için 14 şubat" notu ile yazacakları entryleri yayınlamaya karar verdik... haydi bakalım dökün içinizi beybiler...
şu yaşıma geldim bir kez bile sevgili ile giremedim mesela; hep sevgilisiz, hep yalnız başıma. ayyy hacı abi çok şanssızım keşke ölsem. lan biraz daha bekleseydin de 14 şubattan sonra ayrılsaydık namıssız ırıspı çıcığı.
aslında benim için 14 şubatta, yılbaşı da, doğum günleri de hep aynı monotonlukta geçer ve bilhassa sevmem.
belki de bu nefretim eşten dosttan pek bir hayır göremediğimdendir. o gün için yapılan alışverişler, sürprizler, planlar.. kimileri için ise evine gelen çiçekler. vay be!
benim için ise koca bir hiç!

ve hiçbir sevgililer gününde de sevgilim olamadı. belki denk gelmedi bilemiyorum. şahsen flörtün oluyor da ne oluyor? aman. milleti bilemem de bana hayrı yok bu günlerin. özellikle o günleri mutsuz geçiririm.
daha fazla nefret kusmayacağım.

size iyi günler!
para tuzağıdır. hem geçti bizden artık.
tesadüf o dur ki bu yıl sevgililer günü pazar'a denk geliyor..

bu yıl için kesinlikle #benimiçin14şubat, pofuduk terliklerim eşliğinde sıcak çikolata içerek miskinlik yapmak demek..
zira en güzel sevgili kendisidir insanın, bu yıl kendinizi şımartın..
hala 2 sene önceki 13 şubatta ayrılan eski sevgilimi ve o ayki tüm paramla hazırladığım hediyeyle ortada kalmamı hatırlatır. tüm ay hem küfredip hem simitle beslenmiştim.bu sene de hem sevgilimle 2.ayımızı hem onun dogumgününü hem de sevgililer gününü kutlayacağımız gün, özellikle ayarlamışım gibi dursa da,durursa dursun ay napayım açıklama mı yapacağım*
benim için 14 şubat çiçekçilerin, pofuduk ayıcıların, bilimum kuyumcuların gelirlerini bilmem kaç kat artırdığı günden başka birşey değildir. gerçek aşkı hissedene hergün 14 şubat be canım! varsa tabi...
14 şubat'ta ne dışarı çıkıcam ne de telefonumu açıcam. evimin balkonun dan gelen geçen sevgililere su torbası fırlatmayı düşünüyorum. sonra da büyük bi keyifle black mirror izlemeye devam ederim heralde. benim için bi önemi olamadı bu senede.
benim için 14 şubat annemin özene bezene kurduğu sofrada en güzel kıyafeti ve hafif makyajıyla kocasını beklediği gecenin 3'üne kadar o sofrada oturup ağladığı kapıyı kırarcasına çalan bir sarhoştan öldüresiye dayak yediği gündür. 1 değil 4 değil 7 değil 11 yıl boyunca, o sarhoşu bir gün kaşım ve dudağım patlayıp dövene kadar. şimdi 14 şubat denilince benim aklıma unutmak istediğim çocukluğum bir de ağlayan annem gelir.
kimseyi sevemediğimi hatırladığım gün. bu tür küresel etkinliklerde geriye yaslanıp anlam veremeden olan bitenleri görmeye çalışmak, nasıl böyle hissedebiliyorlar, ben neden bunu hiç hissetmedim diye düşünürken diğer insanlar için sevinmek. sevgililer günü biraz eksik olmak, sevgili olsa da, sevginin olmadığını fark etmek.
benim için 14 şubat avm'lerin, marketlerin, çiçekçilerin, kuyumcuların kazanç amaçlı kurdukları bir oyundan başka birşey değildir. neden derseniz birbirini seven iki insan zaten süprizini, hediyesini, sarımasını, öpmesini vb. bilimum sevgi gösterilerini zaten 365 gün yapar. yılın bir gününü eşe dosta facebookta hava atma amaçlı karşılıklı mükafatlarla süsleyen çiftlerin sevgisinden/doğallığından şüphe ederim nokta.
böyle zorlama şeyleri sevemiyorum sadece 14 şubatta şarap içen insanları başbaşa güzel vakit geçirmek için şubatın 14'ünü bekleyenleri anlayamıyorum. seven sevilen için şubatın 14'ü kasım'da aşk'ın başkalığı diye bişey olmuyor bence o yüzden benim için 14 şubat 13 şubattan sonra 15 şubattan önce bir gün
geçen seneden beri benim için sadece 14 kubat ama sevenler mutlu olsun ne diyeyim. hayır, hayır sevgilisi olanın sevgilisi çıkmasın.
şarap eşliğinde love actually izlemektir. iki yıllık geleneğim bu yıl da bozulmayacak zannediyorum.
benim için 14 şubat. çevremdekilerin renkli bir gün geçirmek için çabaldıkları benim de yardım ettiğim gün gibi hep. evi süslemeceler, romantik ortam hazırlama çabaları, sinema biletleri, mum, daha çok mum, çiçekler, daha daha mum, sevgiliyi mutlu edecek hediye nasıl olur onu bulma çabası, beyin fırtınası... her ne kadar ben 14 şubatı yaşamamış olsam da henüz, insanların bir gün için rengarenk yaşıyor olması beni mutlu ediyor nedense. tabi bu mutluluk 15 dk falan sürüyor kalan 23 saati favori battaniyem ve ben çılgın filmler izleyip çekirdek yiyerek, bizi ayırmaya çalışanlara rahat bırakın bizi diye bağırarak geçiriyoruz genelde. bu sene farklı olacağını umuyorum daha 2 hafta var yahu
her yıl olduğu gibi evde yatakta ya da bilgisayar başında 'tek' başına geçecek bir gün.
aslında sevgilim olsaydı çatır çatır kutlayacağım ama olmadığı için o gün sosyal medyaya girmeyip yine tüketim kültürü ve kapitalizme bok atacağım, sevgilisiyle geçirdiği zamanı anlatanlara ayar olacağım gün.
http://hizliresim.com/pBD9LJ
şömine karşısında kahve içip sarmaş dolaş olacağım müstakbel sevgilimin doğum günü
steril bir yalnızlıktan ne kadar korktuğumu anladığım gündür. onun dışında bence gereksizliktir. şahsen ben ayda bir iki küçük sürprizlerle sevdiğimi şaşırtmayı severim. o da öyle yapsa ve herkes için özelleştirilmiş bir günle işimiz olmasa..
benim için 14 şubat bu sene pazar gününe denk gelen bir tarihtir.

insan bir iyiliği, güzel bir süprizi, hoş bir davranışı öğretildiği için değil, içinden geldiği için yapmalı, aşk o zaman aşk bence. diğer yandan ne kadar da özgür bıraksa insan kendini, kaçamıyor bazen tüm ilüzyonlardan. zannediyor ki herkes o gün romantik anlar yaşayıp çılgınlar gibi sevişiyor ama hepimiz gerçekte yalnızız ve yalnız öleceğiz. *
  • /
  • 2