birinci dünya barışı

maalesef henüz gerçekleşmemiş, yakın bir zamanda da gerçekleşmesi mümkün olmayacak bir hayaldir.. iki kez topyekün birbirini bogazlamayı becerebilmiş olan insanlığın, barış içinde bir arada yaşamayı becerememesi, en büyük rezilliğimiz ve acziyetimizdir..
şimdi olurda bir gün dünya'ya bir asteroid çarpar, ya da uzaylı zeki bir tür tarafından istila edilip "uygarlığımız"ın amına konulursa, üzülmeye gerçekten hakkımız var mı?
mars'a milyar dolarlık robot göndermeyi becerdik, ama açlıktan, susuzluktan, kin ve nefretin ve cehaletin ve bagnazlığın sebep olduğu ölümleri, savaşları kıyımları durdurmayı beceremedik..
oysa bir insan 60-70 senelik misafir olduğu bu hayatta ne ister?
yemek, içmek, sevişmek, eğlenmek...
oysa birbirimizin etini yiyor kanını içiyoruz..
sevişmek yerine savaşıyor, eğlenmek yerine nefret edip öldürmeyi tercih ediyoruz..
bu kozmosta yatacak yerin yok insanlık... cibiliyetini sikeyim senin...

(bkz: hayat bayram olsa)

beyinlerin uykusunu bir fasıl daha uzatacak, gerçeklikten uzak tatlı hülyadır. imkansızdır. boş yere tohumunun atılmaması gerekir.
3500 yılın sadece 230 yılı barış içinde geçtiğine göre, hayaller de yaşıyoruz.