diş hekimi

formalı önlüklü adamlar başka bi karizmaya sahip oluyorlar benim için. ne olurdu sanki gittiğim bi dişçi de ayı olsa, öperek muayene etse beni. pff.
en nefret edilen meslek grubu mensuplarından biri. nefretin kaynağı korku elbette. ancak koltuk fantezisi hafifletici sebeplerden sayılabilir. uyku için değil elbette, seks için.
bir dişçim var, görseniz yersiniz.
190 a yakın boy 130 kilo kır saçlı yeşil gözlü beyaz tenli...
kıllı herif! tamam sexy ama ağzıma kıllı ellerin girmesinden haz etmiyorum!
1999 yılında ankara diş de bi herif röntgenimi çekmişti. öğrenciydi sanırım. şu ana kadar gördüğüm en yakışıklı herifti.
lisedeyken tıp isteyen pek çok gencin mottosu "tıp olmazsa diş yazarım"dır, bu sebepten ötürü asıl isteği hekim olmakken dişçi * olan pek çok kişi "dişçi değil, diş hekimi!" şeklinde düzeltmeler yaparak, "tüm derslerimiz aynı zaten, bir de bizde el becerisi çok önemli" diyerek kendilerini iyi hissetmeye çalışır. tıpçılar ise kendilerini onlardan üstün hissettiği için * onları küçümser.

tıpçılar ve dişçiler arasında gerek üniversite süresince, gerek iş hayatında bu gerilim sürer. tabi ki herkes böyle yaklaşmaz, fakat her tıpçı ve her dişçi bunun bilincindedir.

büyük hastanelerde dişçileri kimse adam yerine koymaz çünkü hastanelerde inanılmaz bir hiyerarşi mevcuttur, ve bu düzende dişçiler gerçek hekimler olmadığı için en altlarda yer alır, en üstlerde ise cerrahlar bulunmaktadır.


edit: bir tıpçı olarak dişçilerle bir alıp veremediğim yok, pek çok diş öğrencisi arkadaşım var ve onların işi de gerçekten zor, bir yere kadar eğitim yakın olsa da 2. sınıftan itibaren yollar ayrılıyor ve farklılaşıyor, hekim değiller ve öyle olduğunu iddia edenler beni geriyor.
çok sağlıklı açıklamalar yapmasa da sağlık bakanı olan doktor recep akdağın 5 yıllık eğitim gördükleri gerekçesiyle hekim kabul etmediği meslek sahipleri. ben bilirim diyen bilinçsiz hastalar, üniversiteye giriş puanına göre mesleklerin sıralamasını yapan bir anlayış ve çalışılan alan boyutuna göre önemseme fikrine sahip bir ülkede asla değer göremeyecektir. türkiyede tanımlama değil küçümseme niyetiyle dişçi denirken özellikle avrupada el üstünde tutulan bir branştır.
dişlerimiz uff olduğunda gittiğimiz beyaz önlüklü amca (ilkokul çocuğu stayla)
çocukların en büyük korkulu rüyasıdır.
en kibar doktor türüdür.
doktorluğun her türlüsüne seven biri olaraktan diş hekimliği de göz bebeklerimden biridir. insanların çoğunlukla dişleri rahatsızlaştığında gittikleri bir doktordur. * * * * çocuklar hiç gitmedikleri halde ağlarlar. gerçi çocuklar her doktora ağlar, benim gibi tuhaf bir çocuksanız annenizden önce hastaneye varırsınız koşaraktan.

bir kere zaten sırf ağzınızı uyuşturduğu iğne yüzüne bile gidilir. ağzınız yamuluyor falan, konuşunca peltekimsi bir şey oluyorsunuz. hatta salyaları akan gördüm.
ankara'dan ayrılınca uzun zamandır ağız ve diş sağlığımla ilgilenen ilgili meslek erbabı arkadaşımdan da ayrılmak zorunda kalmış dolayısıyla ankara'dan uzaklaşmak bir de bu açıdan acı vermiştir. sevgili hekimim cinsel yönelimimi, aşırı sigara tüketimi alışkanlığımın oluşunu, meyve yemediğimi ve en küçük diş ağrısına katlanamadığımı bilir bunlara göre tedavi süresini uzattıkça uzatır, antibiyotiklerle varsa apselerimin iyileşmesini bekler, testler yaptırıp eksik vitamin ve kan değerlerine göre kimyevi ya da kimyevi olmayan bir tedavi uygular ve sonunda dişlerimi temizleyip yollardı. nerde bulacam ben öyle güzel kalpli hekimi bi daha bilmiyorum...**

not: cinsel yöneliminizden diş hekimini haberdar etmelisiniz. herhangi bir hastalığınız olsun ya da olmasın ağzınızın içine kadar sokulan bu cefakar meslek ehli insanları buna göre kendi önlemlerini almalı...**

(bkz: şefkat gibi)
çocukluğumdan beri değiştirmediğim değiştirmem de dişçimi. bursada dişim kırıldı yaptırmak için kalktım gittim memleketime.eskiden korkardım ama şimdi güle oynaya gidiyorum.gittiğimde zaten ne konseri istersem onu açar ekranda konser izleye izleye kanal tedavimi yaptırırım.son gittiğimde coldplay tokyo konserini izledim mesela.
dolgu falan yapılırken hele ki yorgunsam o rahat yatırılmış koltukta uyukladığım tek doktor
şu an fikir intihali nin en çok ihtiyacı olan şey.
şimdi anlamadığım bir şey var:

bu meslek grubunun ingilizcesi dentist. hatta isimlerinin yanına dt alıyorlar.

doktorun ingilizcesi doctor. isimlerinin yanına dr alıyorlar.

şimdi biz neden bunlara dişçi dediğimizde rahatsız oluyorlar ki? nedir bu yani bu hekim olmaktaki ısrar? bir tek bizde de değilmiş. dünya alem dt diyormuş.

ama iyi ki varlar. sevmem falan ama, ki bu tamamen diş ağrısının dayanılmazlığından, işini iyi yapan bir dişçi beni çok mutlu ediyor.
nasıl güvenilceğini şaştığım doktorlardır çürükler için gideriz sonra bize diş macunu vs önerirler e siz nasıl kazanıyorsunuz diş hekimci arkadaşlarım ?