dudak payı

adı kulağa hoş gelir. genelde bardağa çay, kahve vb doldurulurken içecek olan kişinin dudağı düşünülmeden bırakılan boşluk. bu pay yeterli değilse içmeye kalkıştığınızda taşmasına ve bardağı kaldırdığınızda bu taşan kısmın bardağın altından üstünüze damlamasına yol açar. bu nedenle bardağı dolduranın da en az içen kadar buna dikkat etmesi gerektiğini düşündüğüm hede. şeker payı da var tabi ona hiç girmiyorum bile.*
iki kişi öpüşürken göz hakkı gibi alınması gereken paydır gibi geliyor bazen tanımsal olarak.
öpüşürken- nefessiz kalma pahasına da olsa- bırakılmaması gereken pay.
bardakta çok büyük pay bırakıldığında bardağı kullanacak kişiye zenci muamelesi yapılmış sayılır.
bardaklarda tahammül edemediğim boşluktur. hepi topu dudaktır, içecek olan da bülent ersoy değildir!
bir ölçüyü ifade eder. özellikle de rahat edebilmek için bu payın önemi büyüktür yoksa ortalık batabilir. <br> <br>
doktorun idrar tahlili için bardağa ne kadar işemesi gerektiğini soran hastaya bırakmasını istediği boşluk için söylediği pay
dudak payı ama dudaklar da çeşit çeşit, zenci dudağı payı mı? çinli dudağı payı mı? ölçüsü ne yani?
benim dudağım standart alındığı takdirde çayhanelerin tasarruf etmesi kaçınılmaz.
misafirlikten kalma bir travmamdır, misafirliğe gittiğim evin hanımı o bardağı boş bıraktıkça ne kadar cimri kadın, kıskanıyor kolayı derdim içimden, yıllar sonra öğrendim ki işin doğrusu o "dudak payı" olayıymış, o kadınlardan içten içe özür diliyorum, fesatlandığım için...
irem dericinin sevdiğim bir şarkısı.

öp ki bulayım, öp de açayım
çiçek oldum yağmura doyayım
tut ki kalayım çek de yanayım
kadehte değil sende dudak payım