eyşan atay

hayatımıza eyşan tezcan olarak giren, ama esasen onu eyşan atay iken tanıdığımız, kendi kendisini "kadın değil tuzak" olarak tanımlayan, hayatta her şeyi sevdikleri için yapan, hiçbir olayında kendini düşünmeyip kimseye yaranamayan, onun bunun savurduğu yere giden kadın.

öyle aptal maptal da değil, sevdi mi çok seviyor. sevgisinden kaynaklanıyor aptallığı. yoksa şeytana pabucunu ters giydirecek akla da cesarete de güce de sahip olduğunu hepimiz gördük. ama babasını sevdi, kardeşini sevdi, ömerini/ ezelini sevdi, oğlunu sevdi. sevdikleri için sevdiklerini ezmesi gerekti. o da elinden ne geliyorsa yaptı. beni ağlatan tek dizi sahnesi eyşanın ölüm sahnesidir. bihter öldüğünde bile ağlamadım. öyle yani...

yazdıkça daha kötü oluyorum. kimlerin kahrını çekmedi ki. iyiler bile hep ona zarar verdi. dizideki herkesle tek başına savaş etti.

o iyilik kumkuması bahar için bile neler çekti. o yaşasın diye kendini öldürdü. ezel yaşasın diye kendini pas pas etti. oğlu mutlu olsun diye bir kere gülmedi, sonunda öldü gitti...
hakkında yazdıklarımı tekrar okuyunca ağlayasım geldi.

türk televizyon tarihinin efsane kadınlarından birisi...