işçi cinayetleri

son on yıl içinde türkiyede yaşanan bu tür "kaza"larda, 10.800 işçi hayatını kaybetti.
son 10 yılda yaklaşık 11 bin ( sayıyla 11 000 ) işçi /insan ihmal sonucu ölüyor . buna kaza mı yoksa cinayet mi denir ?
bugün zonguldakta bir maden ocağında yaşanan grizu patlamasında, 8 işçi hayatını kaybetti, 1 işçi ağır yaralandı.
bugün çeşitli sendikalar ve meslek örgütleri, istanbul'da yaptıkları ortak basın açıklamasında, işçi cinayetlerinin en önemli nedeninin taşeron sistemi olduğunu ve güvencesiz işçi çalıştırmanın iş güvenliğini tehdit ettiğinin altını çizerek, önümüzdeki dönemde teşeron sistemine karşı mücadele edeceklerini bildirdiler..
zonguldak kozlu'da yaşanan ve 8 işçi'nin ölümüyle sonuçlanan korkunç olayın detayları ortaya çıktıkça, olayın kaza değil adeta bir cinayet olduğu anlaşılıyor.
grizu patlaması yaşanan madeni işeten şirketin, daha önce madencilik alanında hiç bir deneyimi olmayan star inşaat adında bir firma olduğu, işçilerin sendikalaşmasını engellemek için kendisini inşaat şirketi olarak gösterdiği ve taşeron işçi çalıştırdığı ortaya çıktı.
normal çalışma takviminin 10 gün gerisinde olduklari için işçilerin, yeterli güvenlik önlemleri alınmadan, metan gazı ölçümleri tam olarak yapilmadan ve biriken gazın dışarı atılması için gereken sondaj islemleri bitirilmeden madene sokuldukları ve daha fazla kar hırsıyla bile bile ölüme gönderildikleri belirlendi..
böylece, akp'nin tıpkı kadın cinayetlerini çözmek gibi bir niyeti ve programı olmadığı gibi, işçi cinayetlerini çözmeyede niyetli olmadığı, akp için isçilerin hayatının değil, türkiyenin en az maliyetli yollardan "kalkınması" ve birilerinin insanların hayatı pahasına zenginleştirilmesin daha önemli olduğu, f tipi kapitalist kalkinma için her yolun mübah olduğu açığa çıkıyor..
son olarak gaziantep'te organize sanayi bölgesindeki bir fabrikada yasanmış olan toplu katliam gibi "kaza" dır.
çalışma ve sosyal güvenlik bakanı faruk çelik yaptığı açıklamada, patlamanın yaşandığı iş yerinin, daha önce iki kez denetlendiğini, iş güvenliği ile ilgili eksiklikleri nedeniyle para cezası aldığını ve sabıkalı bir işletme olduğunu söyledi.
işten kovulup ekmeği kesilen ve böylece yaşamın en önemli ihtiyacından olan işçileri de bu gruba sokmak çok da kasmayı gerektirmeyecek önemde.

http://yurthaber.mynet.com/detay/adiyama...

(bkz: işten çıkarma)
atanamayan sosyal bilgiler öğretmeni manisa organize sanayi bölgesi’nde yer alan sarp plastik ve kalıp sanayii’nde çalışıyor. enjeksiyon makinesine düşen parçayı almaya çalıştığı sırada pistonların kapanmasıyla sıkışarak ölüyor!

http://gazetekarinca.com/2018/02/atamasi...


kusura bakmayın ama iş cinayetleri ayrı şey, işçinin hatası sonucu oluşan ölümlü kaza ayrı şeydir. burada ölen öğretmen arkadaşın kendi hatası sonucu öldüğünü düşünüyorum. videoda görülen enjeksiyon makinesi büyük ve muhtemelen bir insanın sıkışabileceği alana sahip olan bir tür makine. videoda görüldüğü üzere parçayı çıkarmak için makine içine giren işçi önce makineyi durduruyor daha sonra içine giriyor, parçayı çıkarıyor ve işine devam ediyor.
burada önemli olan tabii ki öğretmen olan kişinin atanamaması sebebiyle fabrikada çalışmak zorunda kalmasıdır. ancak ülkemizdeki şartlar bellidir. atanamıyorsan ya ücretli öğretmenik yaparsın ki bu da asgari ücretten bile düşüktür alınan ücret ya da özel bir kurumda yine sözleşmeli öğretmenlik yaparsın. bu arkadaş fabrikada çalışmayı tercih etmiş. eğer yaptığı seçim dolayısı ile kendini bu işe ciddi anlamda vermiş olsa ve iş güvenliği hakkında bilgisi olsaydı o makineyi önce durdurur, sonra işine bakardı. acelecilik ve hayatını riske atma uğruna can vermiş maalesef. toprağı bol olsun. lakin bu tarz kazalarda mutlaka olayın iç yüzünü öğrenmeli, işverenleri suçlamadan önce çalışanların kişisel eğitimlerini tamamlamasına önem verilmelidir.
bu tarz fabrikalar çok tehlikeli alanlara giren büyük çaplı iş yerleridir. iş güvenliği uzmanının ya da işverenin bu tarz çalışmalar için almayacağı önlem yoktur. zaten ülkenin geneline bakarsanız çoğu kazanın ve cinayetin inşaat sektöründe olduğunu görebilirsiniz. çünkü inşaat sektöründeki işverenlerin %95'i kısa yoldan zengin olmak uğruna çalıştırdıkları işçilerin hayatlarını önemsemeyecek derecede sorumsuzca davranabilirler.