ingiliz aksanı

her tarafından asalet dökülen aksandır. anlaşılması oldukça güç olmasına karşın inanılmaz seksidir. karşımda ingiliz aksanıyla konuşan bir erkeğin uzun süre konuşmaya devam edemeyeceği kesindir.

(bkz: sus ve yalamaya devam et)
dizi seyrede seyrede edindiğim aksandir. amerikan aksanına 1000 basar.
okullarda özellikle öğretilen aksandır . daha sempatik geliyor bana .
kedi gibi miyavlayan amerikalılardansa duyması daha güzel aksandır görünen o ki game of thronescular da burda
o kadar çabalamama rağmen beceremediğim aksandır. ben ise daha alaska'nın kenai eyaletinde ömrümü bitirmiş, bu sene king salmon kaçtan satılır diye düşünüp 20 'lik budweiser içen bir adamın aksanına sahibim. hızlı, akıcı ama anlaşılmaz. ho ho ho, hi guys!
ortalama bir erkeği, ses tonu da biraz iyiyse göklere çıkarır.

iyidir, güzeldir ama bol vurgulu "th" içerir ve tükürük saçar konuşan kişi etrafına abartıya kaçılınca.
zaafım. bir erkek ingiliz aksanı ile ne derse desin, eğer biraz adamın sesine konsantre olursam.... neyse...*

jude law - poker face ile baş başa bırakıyorum:

esnettikleri dilleriyle o "th" leri her şekilde duymanız mümkündür.

worth it
(bkz: bol tükürüklü wörf i' )
ingilizlere göre aksan değil, düzgün konuşulduğunda duyulan ingilizcedir. ingilterenin kuzeyine gidildikçe daha bir anlaşılmaz hale gelir. öyle ki, eğer kulak aşinalığınız yoksa yorkshire* aksanıyla konuşan birini anlamakta inanılmaz güçlük çekersiniz.

bu yine baya anlaşılır. çok daha beterini duyduğum oldu.
bunun yanı sıra bir çok ülke için olay sadece aksandan ibaret değildir malesef. yine ingilizleri ele alalım. günlük yaşamda kullandıkları kelimeler* farklıdır. daha doğrusu kendilerine has kelimeler kullanırlar. bu yüzden sadece aksanı öğrenmek yetmeyecektir.
bu kelimelere örnek verelim:

akşam yemeği – dinner – supper
araç bağajı – trunk – boot
tuvalet – restroom/toilet – loo
kavga – fight – row
bizde okullarda öğretiliyormuş diye yazılmış. öğretilebiliyorsa bravo. çünkü bize “v” ile “w” sesleri arasındaki fark bile öğretilmemişti.
şimdi aksanı duyup özenmemek mümkün değil ama bir ingiliz gibi ingilizce konuşmaya kasmak anlamsız bence.
hem zaten farklı aksana sahip olmak her zaman iyidir. öncelikle merak unsuru olursunuz. insanlar gelip sorar nerelisiniz diye. bir de bir çok kişi aksanınızı egzotik ve sevimli bulacağı için bazı işleriniz de yolunda gider benden söylemesi.*
son olarak da bana göre en düzgün ingilizce konuşan insanlardan biri stephen fry’dır. harry potter sesli kitaplarını onun sesinden baştan sona 10 kere dinlemişimdir.