istanbul kitap fuarı

gitmesi ayrı dert, girmesi ayrı dert, gezmesi ayrı dert, geri dönmesi ayrı dert olan kitap fuarı. eskiden taksim tepebaşındayken haftada dört kere gittiğim ama beylikdüzü'ne taşındığından beri, çok çok çok çok önemli bir şey olmadıkça (bir arkadaşın imza günü vs.) gitmeyi zul gördüğüm, imza günü ya da indirim konusunda bir numarası kalmadığı için (çünkü zaten her dakka bi yerlerde sevdiğiniz yazarın imza günü oluyor, indirim desen eskisi kadar çok yapmıyorlar ve o indirim zaten yol parası oluyor, yani temelde cebinizden aynı para çıkıyor, bu yüzden indirim yapılıyor gerekçesiyle gitmek de mantıksız, üstelik internetten çok daha fazla indirim imkanları varken, hem de evinize teslim imkanı varken, konferans desen zaten zaten ben gitmem çok konferansa filan, o gerekçeyi de geç) gitme nedeni olmayan, bir numarası ve özelliği kalmamış, yorgunluktan ve sinir harbinden başka bir şey elde etmediğiniz kültür etkinliği.

bir de hıncahınç doluyor ya, sanırsın okuma düzeyi yüzde bin beş yüz olan bir ülkeyiz. aman kalsın...