klasik müzik

öncelikle, doğrusu klasik batı müziği olsa gerek.

benim için genellikle vivaldi ve kemandan ibarettir. bu konuya işte bu kadar yüzeysel yaklaşırım. mozartından bachına hepsi bana sıkıcı geliyor. evet.

halbu ki, kiboş öyle mi? mutluysam da, mutsuzsam da, neşelenmek istesem de, hüzünlenmek istesem de kiboş hep en iyisidir.
ülkemizde klasik batı müziği; uluslararası alanda ise klasik müzik * olarak bilinen neredeyse 700 yıllık bir müzik türüdür. türün en önemli özelliği çoksesliliktir. bu tür içerisinde çalgı müziği ağırlıkta olmakla beraber vokal müziği de bulunmaktadır. klasik müzik orta çağdan beri süre gelen en köklü, gerek tınıları gerekse müzik yazısı, çalgılarıyla günümüz müziğine yön vermiş ve vermekte olan en gelişmiş müzik türü olarak bilinir. çıkış yeri avrupadır. klasik dönemin gelişim dönemleri şöyledir: rönesans*, barok*, klasik dönem*, romantik dönem*, çağdaş dönem *

ülkemizdeki gelişimi osmanlı zamanında mızıkayı humayun ile başlamıştır ve cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren türk beşleri ile günümüze kadar gelişimini devam ettirmiştir. ne yazık ki ülkemizde genellikle bir kültür seviyesi belirteci olarak kullanılmaktan öteye geçmemiştir. farklı tınıları, ezgileri, duyuluşları aynı anda hissedebildiğiniz, her dinleyişte farklı etkiler duyabileceğiniz, dinledikçe sizi içine alan etkileyici örnekelerin yer aldığı ve dünya müzik tarihinde bestecilerimizin, icracılarımızın kendi kültürümüzden eserler verdiği ve büyük saygı gördüğü bir müzik türüdür.
arabeskle olan farkından yola çıkarak; müziği daha tahayyül edilebilinir hale getirmeye çalışırsak, arabesk müziği yatay olarak zaman, dikey olarak da derinlik olarak ebatlandırırsak yatak kısım 5 dk ya tekabül ederken derinlik 10 cm dir. oysa klasik müzik de süre yine 5 dk olsa bile derinliğin bir sınırı yoktur. siz içinizdeki duyguduruma ve kendi derinliğinizin ya da anlık algınıza göre diyeyim istediğiniz kadar dibe götürebilirsiniz. aradaki fark işte budur.
benim için paganini ve chopin'dir.