lgbti ruh sağlığı sempozyumu

5-6 aralık 2015 tarihinde gerçekleşecek olan ülkemizdeki ilk sempozyumdur, tema olarak 23. onur haftası gibi "normal?" temasını seçen sempozyuma büyük bir katılım beklenmektedir aralarında;

lambdaistanbul lgbti (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) dayanışma derneği ruh sağlığı komisyonu
cinsel eğitim tedavi ve araştırma derneği (cetad) ortaklığı
istanbul bilgi üniversitesi klinik psikoloji yüksek lisans programı'nın bulunduğu sempozyumdur detaylı bilgi ilgili linktedir...

bu heyecan verici projenin parçası olmak için ilgili linkteki bilgiler incelenebilir.
sormak, danışmak ve katkı koymak isteyenler ise sitede verilen iletişim adreslerinden ulaşabilir.

ilgili link;

efd7c
program ve atölyelerini merak etmekteyim. zirve düzenleyip yazarlarla beraber katılabiliriz. emeği geçenleri tebrik ediyorum.
sempozyum düzenleme kurulu yayınladığı açık çağrı ile bildiri, poster ve atölye teklifleri ile kapsamlı bir program oluşturmak adına sempozyuma katkı sunmaya davet ediyormuş.

bu linkten çalışmalar paylaşılabiliyormuş. http://postimage.org/
davet metni de şu şekilde;

sevgili meslektaşlarımız,

cinsel eğitim tedavi ve araştırma derneği (cetad) ve lambdaistanbul lgbti dayanışma derneği ruh sağlığı komisyonu ortaklığı, istanbul bilgi üniversitesi klinik psikoloji yüksek lisans programı işbirliği ile i.lgbti ruh sağlığı sempozyumu'nu düzenlemekteyiz.

bilindiği gibi lgbti ( lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks ) varoluşlar tanımsal olarak kendilerini aslında ruh sağlığına, özel olarak da tıp disiplinine borçludur. günahtan suça, oradan da hastalığa evrilme süreci içinde bugün kullandığımız anlamda nihai kategori ve tanımlar tıp disiplini tarafından yapılmıştır. bu tanımlar ile işaret edilen kişiler uzun yıllar boyunca tedaviye yönelik uygulamaların nesnesi olmuştur.

dünyada 1960’lar ile başlayan politik mücadele ruh sağlığı alanını da dönüştürmüş ve 1973 yılında eşcinselliğin hastalık tanımlamasından çıkarılması ile ruh sağlığı alanında uzun yıllara yayılan dönüşüm başlamıştır. elbette bu dönüşümün gerçekleşmesindeki önemli aktörler arasında döneminin çığır açıcı araştırmalarını yapan bilim insanları sayılmalıdır. yaşanan toplumsal ve bilimsel gelişmelerle birlikte hem genel olarak cinselliğe dair hem de özelde lgbti varoluşlara dair bilgilerimizi ve varsayımlarımızı değiştiren önemli çalışmalar yapılmıştır. bu sebeple politik mücadele kadar bilimsel alanda üretilen çalışmaların varlığı ve niteliği de toplumsal ve politik dönüşümün kilit noktalarındandır.

türkiye’de 20 yılını geride bırakan ve son 10 yıldır önemli gelişmeler gösteren lgbti hareketinin yarattığı ivme ile türkiye akademik hayatında da bu konular yoğun bir şekilde çalışılır olmuştur. özellikle ruh sağlığı alanında yapılan çalışmalar gün geçtikte artmakta ve daha spesifik başlıklara yönelmektedir. ancak daha işin oldukça başında olduğumuz ve önümüzde uzun bir yol olduğu aşikardır.

işte bu uzun yolu katetmenin araçlarından biri olarak gördüğümüz bu sempozyumun bize önemli bir alan açmasını umuyoruz. sempozyumu düzenlerken önümüze koyduğumuz temel iki hedefimizden bahsetmek gerekirse; ilki, türkiye’de ruh sağlığı alanında lgbti varoluşlarla ilgili yapılan çalışmaların görünür olmasına ve akademik alanda tartışılmasına vesile olmak; ikincisi ise daha nitelikli araştırmaların yapılması için araştırmacıları/akademisyenleri teşvik edecek bir alan yaratmaktır. elbette ki tartışılmaz hedeflerimizden bir tanesi de ruh sağlığı alanında öğrenim gören öğrenciler, çalışan uzmanlar ve akademisyenler ile mücadeleyi yürüten lgbti örgütleri arasında bir köprü oluşturmaktır.

gerçekleştireceğimiz ilk sempozyum için, cinselliği ve insan bedenini tanımlayan ilk alanlardan biri olan ruh sağlığı alanında yüzyıllar sonra bugün lgbti özelinde norm dışı bırakılan tüm cinsellikleri ve varoluşları konuşabilmek adına “normal?” temasını seçtik. amacımız 'normal’ ile işaret edilen kadar 'anormal’ etiketiyle ile patolojikleştirilen ve göz önünden kaçırılmaya çalışılanları alenen konuşmak, ruh sağlığı alanında 'normal’ ve 'anormali’ sorunsallaştırarak yeni bir perspektif yaratmak.

yukarıdaki hedefleri kendimize temel alarak hareket edeceğimiz sempozyum kapsamında açık çağrı ile elimize ulaşacak olan bildiri, poster ve atölye teklifleri ile kapsamlı bir program oluşturmak adına sizi sempozyumumuza katkı sunmaya davet ediyoruz.

saygılarımızla,

sempozyum düzenleme kurulu adına

dr.ardıl bayram şahin

psk.özlem çolak
sevgili ayı sözlük ahalisi sempozyuma katılmak için ön kayıt ve kesin kayıt hakkında bir duyuru yayınlandı aynen aktarıyorum;

1. lgbti ruh sağlığı sempozyumu kayıtları hakkında duyuru
sempozyumumuza ön kayıt yaptıran kişi sayısı kontenjan sayımızı geçmekle birlikte, kesin kayıt yaptırmayanların ön kayıtlarını kesin kayıta dönüştürmeleri gerekmektedir. aksi halde kesin kayıtların dolmasından sonra, 1 aralık tarihi beklenmeden kayıtlar sonlandırılacaktır.
kesin kayıtlarda boş kontenjanımız mevcuttur. henüz ön kayıt yaptırmayan kişilerin, ön kayıt sonrası kesin kayıt yaptırabileceklerini hatırlatmak isteriz.
ilginiz için teşekkür ederiz.

online ön kayıt için: www.lgbtiruhsagligisempozyumu.org

beraber katılacaksak bir zirve düzenleyelim derim. kapıda sorun çıkmasın, canımın içi hepberabear, sanırım bu konuyu organize edip ayarlayabilirsin.
ben buna katılmak istiyorum fakat web sitesinde yazan kimler katılabilir kısmında psikolog, sağlık çalışanı, lgbt örgüt çalışanı, psikoloji öğrencisi vs. olmak gerektiği yazıyor ve hiçbiri değilim. ayı sözlük lgbt derneğinden sayılırsa gerçi durum değişebilir. ön kayıt yaptırmadım dolayısıyla, buradan birilerinin içimi rahatlatmasını bekliyorum *

ps. aslında özlem çolak'ı tanıyorum, ona mı sorsam.
program; https://twitter.com/ayisozluk/status/668133477972316160

http://lgbtiruhsagligisempozyumu.org/bilimsel/bilimsel-program/
sempozyum ile ilgili hepbearbear'in homojen dergi 2. sayı için yazdığı yazıyı tıklıyın tıklayın okuyun.

http://homojen.ayisozluk.com/ruhumuz-daraldi-ayol-demeyin-cikin-cikin-gelin/
bugun baslayacak ve yarin devam edip en sonunda benim çocuğum filmi gosterimi ve sema yakar soylesisi ile sonlanacak olan, turkiye'deki ilk lgbt ruh sagligi sempozyumu. ayi sozluk ve homojen dergi adina muhabiriniz olarak ben izleyecegim efendim, sonrasinda ogrendiklerimi duzgun bir sekilde haberlestirmeyi umuyorum, boylece siz sozluk ve dergi okuyucularina da bu sempozyumda konusulan seylerden faydalanma imkani olsun istiyorum. esen kaliniz.
tüm gece çalıştığım için ilk gününe dahil olamasam da ikinci günü benim de katılacağım sempozyum. pazar günü için şimdiden heyecanlandım açıkçası.
2. gün başladı. cinsiyete uymayan çocuklar konusu için hacettepe üniversitesinden koray başar ilk konuşmacı. saat 17:00 de benim çocuğum belgeseli ve sema yakar söyleşisine kadar mimar ile beraber sempozyumda olacağız.
biraz aktivistlik gecmisim olsa da bir suredir ankara'da yasayip burada bir sey yapacak ortam bulamadigimdan ve bu tur lgbt ile ilgili ruh sagligi konulari cok ilgimi cektiginden, bu sempozyumu ilk gordugum anda katilmayi cok arzu etmistim. bunun icin ankara'dan kalkip geldim, butun haftasonumu ful orada, o guzel insanlarin arasinda, bu sozlugu temsilen ve homojen dergi adina izleyerek gecirdim. son derece keyif aldim, cok seyler ogrendim, hayvan gibi not tuttum ve insallah guzel sekilde derleyip toplayarak butun notlarimi uzun bir makale seklinde bir sonraki homojen'e yetistirecegim.
dark bear namli harika insanla tanismis oldum bu vesileyle, zaten yaptiklarina ve kisiligine hayrandim, cok guzel sohbet ettik, sozlugu ve yapabileceklerimizi konustuk, bu benim icin cok degerli bir deneyim oldu, kendisi gercekten harika ve saygideger biri. bunlarin disinda sema ve pinar anneleri bir kez daha gormek beni cok duygulandirdi, sema annenin konusmasinda onunla birlikte bohur bohur agladim, boysan adli guzel insani andik, benim cocugum'u bilmemkacinci kez gene izlerken gene gozlerim doldu, filmde zelis'i gorunce gene fena oldum. listag'li son kismi acaip duygusal gecti yani. en son sorular bolumunde bir cesaret edip elime mikrofonu alip sesim titreye titreye lambda'da oldugum surece acilma sohbetlerine gelip bize destek olan bu iki guzel kadina emekleri icin tesekkur ettim, benim kahramanlarim kendileri. ankara'da madem listag grubu kuruldu, neden acilma sohbetleri duzenlenmiyor lgbt bireyler icin diye dilegimi belirttim, insallah ilgilenecekler.
yani kisaca benim icin cok ozel bir deneyim oldu bu. duzenleyen, emek veren, katilip konusan herkese icten tesekkur ederim. benim katilmama onayak olan sevgili insan dark bear'a da tesekkur ederim, su sozluk'e katilmis olmak son birkac yildir bu gonulluluk isleri konusunda aldigim en iyi karar, bana da enteresan katkilari oluyor, insallah daha guzel seyler de yapacagiz.
konferanstaki performanslari icin koray basar, seven kaptan ve sahika yuksel adli harika insanlara da buradan bir kez daha tesekkur edeyim, iyiki varsiniz
kacirdim diye uzuluyorsaniz, benzer bir sempozyum, gelecek hafta cuma-pazar gunleri arasinda ankara'da duzenlenecek, ben yine orada olacagim, ona katilabilirsiniz.
bana çok şey katan sempozyum. yeni yeni insanlarla tanışmak, eski dostlarla yeniden karşılaşmak, sema ve pınar anne ile el sıkışıp sohbet etmek. bir çok bilimsel öğreti. mimar'ın gün boyunca sevimli ve doyulmaz sohbeti. iyi ki beni tetiklemişsin de başvurup katılmışız. sempozyumu yaratan lambdaistanbul ve cetad'a, ayrıca ayı sözlük ve homojen dergi adına 2 kişilik kontenjan açan yönetim kurullarına çok teşekkürler. şubat sayısında detaylı bir sempozyum analiziyle karşınızda olacağız.
sempozyumda yapılan bildirilerin özetlerine aşağıdaki adresten pdf formatında ulaşabilirsiniz;

http://lgbtiruhsagligisempozyumu.org/wp-...
mimar'ın kaleminden sempozyum;

http://homojen.ayisozluk.com/1-lgbti-ruh-sagligi-sempozyumu-5-6-aralik-2015-santralistanbul/