polis işkencesi kaynaklı trans intiharı

mersin'de polis ve çetelerden sürekli baskı ve işkence gören trans bireylerden bir kayıp. cenazeye ailenin sahip çıkmaması da daha önce tekerrür eden hikayelerin tekrarı gibi. trans aktivist figen'in gazlı ve coplu saldırı ertesinde denize atlayarak intihar etmesi; zorla, kademeli olarak ve planlı şekilde yıldırma politikasının bir sonucu malesef.

http://kaosgl.com/sayfa.php?id=17381
transfobik toplumsal ahlakın son kurbanı başımız sağolsun
intihar adlı eylem, çevresel koşullarla değil, psikolojik koşullarla ilgili bir olaydır. bunun kanıtı, intihardan kurtarılan kimselerin -onları intihara iten koşullar aynı kaldığı halde- girişimlerini büyük oranda yinelememeleridir.

böyle kendine acıyan yaklaşımlarla olmaz bu iş. yaşamadım bilemem, ancak transların yüzleştiği zorlu koşulların intihar nedeni olduğuna inanmıyorum. evladını yitiren kimseler arasında intihar etme durumu diye birşey duyulmuş mu? ya da kanser vakalarında? kaza sonucu sakat ya da kör olanlar arasında? tabii ki vardır, ancak trans bireyler arasında olduğu kadar değil.

asla, asla "trans bireyler dengesizdir" demeye getirmiyorum. tüm yüreğimle, kanımdan hissediyorum yaşadıkları zorlukları. ama bu şekilde "vah vah, bak bir tane daha intihar etti, ne de haklılar" yaklaşımı, verilmesi gereken savaşa ihanettir.

kimin hayatı kolay bu dünyada? kim dertsiz? ve kaç kişi intihar ediyor? ben trans bireyler arasındaki intihar eğilimini sosyolojik bir yönlendirmeye bağlıyorum. bir kalıp oluşturulmuş, ve bu şablon tüm trans bireylere uygulanıyor fark ettirilmeden. doktorları bu nedenle sevmem, bir teşhis koyarlar, gerçek kılarlar. beyin -her ne kadar henüz kabul edilmese de- bu şekilde işler. bedende, bir yer yaralandığında dokuları onaran o güç, adam bilmeden neleri iyi eder. dr denen zevat adını bir koyar, adam kendi kendini hasta etmeye başlar. inandırmak herşeydir.

trans bireylere sesleniyorum: eze eze yaşayın. bıçak dayanınca, güçlü adamdan (insan anlamında kullanıyorum) kan çıkmaz... ve o adam yaşar. böyle eğilip bükülerek, nazlı kişilikler üstlenerek, "mağdur kahramanlığa" sığınarak hiç bir halt yapılamaz. bıçak dayanınca sen de ona dayanacan kardeş, kan çıkmayacak. başka da bir yol yok çözüm olarak.

tamam ben de bunaldım başka dertlerden, birlikte cavlağı çekelim... çekelim de, nereye gidildiğini kim biliyor?
bana daha rahat, dertlerden, şu andaki acılardan "asude" bir yere gidildiğinin kanıtını göstersin bir can, ulan şu anda balkondan atlamayan... (puşttur diyecektim ağız alışkanlığı). tek bir çözüm vardır: boş vermek! pandora'nın kutusunda kalan ümit değil, boş verebilmektir aslında.

insan psikolojisini en çok etkileyen faktörlerden biri çevresel koşullar, ve ailedir. bu başlıkta hem çevresel koşullar (sokak ortasında ve karakolda şiddet) ve aileden birini (abisini) soma'da kaybeden fakat aile tarafından kabul görmediği için son yolculuğunda abisinin yanında olamayan biri var. transfobi öldürmeye devam ediyor.
karakoldaki o fotografını uzun süre unutmayacağım kadının intahar etmesi.fotonun çekildiği o karakolda figenin neler yaşadığını düşünüyorum.yıllardır omuzunda biriken yükleri taşıyamıyacak hale geldi muhtemelen.insanın derdi olduğunda annesi,babası,abisi,ablası,arkadaşları,konusu komşusu gider derdini anlatır,rahatlar içini boşaltır.oda yok.figeni anlayan dinleyen,saygı gösteren kimse yok.onu çok iyi anlıyorum
http://blog.radikal.com.tr/lgbt/sen-rama...
sonu gelmeyen ve neredeyse kanıksanmış trajediler silsilesi...
"hayatını yaşayamamış canavarlar"ın, "hayatını cesurca yaşayabilenler"i çekemeyip, dini ve toplumsal normları bahane etmeye hakkı yoktur. bu bahanelerle sebep olunan (dolaylı veya doğrudan farketmez) her can kaybı cinayettir...

(bkz: babanın anneyi öldürmesi)