insanlarla konustuktan sonra onlari rahatsiz ettigimi dusunmem ki olanlarin varligindan eminim neredeyse ya deli miyim acaba

hayatına girdiğim insanların beni asla unutamayacağını düşünüyorum..tabiiki 2 satır konuştuğum insanlar değil bu bahsettiklerim. sevgililer, arkadaşlar filan..kesinlikle hastalıklı ve yanlış bir düşünce ama nedense iz bıraktığımı düşünüyorum herkeste. (bkz: iz bırakanlar unutulmaz)

en çok entry giren yazarlar listesinde 1. olmak
en hos entryler listesinde ilk 10 a girmek.
en çok ukde dolduran, en güzel öpüsen, en elit, en uzun, en sisman, en killi, en sempatik, en zeki, en karizmatik, en bitane yazar olmak.

dünyayı ele geçirmek istiyorum

sinir olduğum insanların üstüne çizgi filmlerde olduğu gibi gökten kocaman bir kaya parçası düşsün ve altında vııcckkk diye ezilsinler istiyorum. ama çizgi film karakterleri gibi olsunlar, ölmesinler de istiyorum. sadece o anlık bunu görsem ve bir rahatlama olsa yeter.

homofobiklerin ırzına geçip homo yapmak istiyorum.

filmlerde olduğu gibi gerçek hayatta da güzel anlara uygun fon müzik girsin istiyorum. müzik önemli ve tanrının böyle bir hizmetinin mevcut olmamasını can sıkıcı buluyorum. hastalıklı düşünce işte naparsın.

sokakta yürürken yere tüküren adamın, kaldırımdan airbag tadında hızla çıkan otomatik yumruğu suratının ortasına yemesini istiyorum.

küçükken kız kardeşim öldü. o zamanlar bana (üzülmemem için olacak) ölen insanların öldüklerinin farkına varmadıklarını, üzülmediklerini söylediler. benim de aklıma acaba ben de öldüm de bunlar ailem değil mi? ben üzülmiyim diye melekler ailemin kılığına mı girdiler diye kafayı bozmuştum bi ara. *

cocukken iskambil kagidinda ki papaz tabirini kendimce allah olarak yorumluyordum. filmlerden eslestirmisim herhalde.diger butun kartlarla oynarken kupa papazi ayirirdim. bakip bakip anlamaya calisirdim. yaramazlik yaptigimda ozur diledigimi bilirim.

öncelikle

(bkz: the human centipede )

sonralıkla ise

her türlü riski ortadan kaldırarak, tüm koşulların mümkün olmasını sağlayıp bir insan/hayvan spermini bir hayvan/insanda dölleyerek ilginç bir cins yaratmak.

hiç kimse bana "haklısın" demedi.
asla yol sorma. git kendin bul.
asla pisuvar kullanma.
sigara içen insanla muhattab olma.
sabah domates yeme.
follower sayısı following sayısından fazla olanların sayfalarını okuma bile. *

sokaklarda gördüğüm küçük çocukları mıncıklayıp, deli gibi sevesim geliyor. nedir bendeki bu çocuk sevgisi bilemedim.

bazen hayatımın truman show'daki gibi filme alındığını, her an beni izleyen insanlar olduğunu düşünüyorum. *

yolun kenarına ankaralı oturuşu yapıp çekirdek çitlerken insanlara laf atmak, bağırarak eleştirmek istiyorum. bakana da çekirdek kabuğu atıcam.** içimde bir kıro saklı ve çıkmamaya yemin etmiş

tüm kötüleri toplayıp kısırlaştırmak isterim...

bir anda dünyada istediğim bi kişiyle yalnız kalmak.hani bilim kurgu filmlerindeki gibi herkes gidecek bi ikimiz kalacağız marketleri talan edip en lüks otellerde kalacağız falan böyle garip bi dünya

sinir ve şaşkınlık tepkimin mangadakiler gibi olması.
sevmediğim insanların kafasında kara bir bulut dolaşıp yağmur yağması, o şemsiye açınca bulutun kabarıp şimşek indirmesi onun küle dönüşmesi sadece bi çift gözlerinin belli olması. ama sonra düzelsin.
insanlarım gey olduğumu ve diğer sırlarımı öğrendiğinde neler yapacaklarını düşünmem.
güzel, sıcak bi arkadaş grubuna ait olduğumu hayal etmek.
selena ve sihirli annem deki gibi kitabın sayfalarını çevirerek o dersi bitirmek.
evet, televizyonu azaltmalıyım.

trafik kurallarına uymayıp,kırmızı ışıkta geçenlerin ezilmesini istiyorum.samimiyim
kordonda yürürken sevgili olduğunu her halleriyle gözümüze sokan çiftten ,kadın olanı sömürdüğü çikolatanın ambalajını yere atınca sevgilisi acaba onu terk edip benimle devam eder mi diye düşünüyorum
kahveyi sütlü içen heterolara çok yumuşak bunu nasıl içiyorsunuz ben sert seviyorum demek istiyorum. bunu bir defa dediğimde sert sevdiğini anlamıştım cevabını aldım.
mini boy pizza ve beraberinde getirilen 9-12 adet (100 gram)patatesleri,pizza dilimlerine orantılayarak yiyorum.her dilimde 3 patatesten fazlasını yiyenlerden nefret ediyorum

yapayalnız evden dışarıyı seyrederken perdesi açık salonlardan görünen tvlerin hangi kanalı izlediğini tahmin etmeye çalışırım. kimi zaman odalardaki perdelere uzun uzun bakar ve gölge-hareket görüp tahmin yürütürüm. bu rontgencilik midir? hayır... olsa olsa can sıkıntısı.