sünnetin insanlık suçu olması

yeni doğmuşken yapılması daha mantıklı. en azından hatırlamayacak ve dolayısıyla o psikolojiyi yaşamamış olacak.

bunlar da başka boyutu;

(bkz: sünnet hataları)
insanlık suçu sınıfına girebilmesi için rıza veya kabul şartının eksikliği ile dini bir emir olarak dayatılıyor olması yeterli sayılabilir.
psikolojik düzlemde hiçbir olumsuz etkisinin olmadığını ileri sürmek yanlış.
0-1 yaş aralığında yaptırılması, ileri yaşlardaki birçok komplikasyonu (psişik, cerrahi, maddi,...vb.) engeller.
insanlı suçu olduğuna inanmasam da bu eylemin çocukta travmaya sebep olacağını söylemek yanlış olmaz.

nasıl olmasın?

senin canını yakacaklar. ağlamak isteyeceksin. "ağlama, erkekler ağlamaz," diyecekler. son derece iğrenç bir yatakta seyirlik maymun gibi etrafta dans edip eğlenen insanları izlerken acını doya doya yaşayamayacaksın bile.

ben bu ülkedeki erkeklerin yüzde doksandaki travmanın sebebinin bu olduğunu düşünüyorum. otorite adına etleri kesilirken ağlamak bile yasaklanıyor. sırf anne ve babaları dedi diye...

ha ne diyorduk, insanlık suçu. insanlık suçu olmaz bence. olamaz. çünkü her ne yaşamış olursa olsun sünnet olan adam sorulsa tekrar sünnet olurum diyor. oğlunu sünnet ediyor. kendisini sünnet ettiren ailesinden şikayetçi değil. yani buna bir auschwitzh toplama kampı muamelesi yapmanın anlamı yok.*