sosyal ağlar

sosyal ağ, kullanıcıların üye olarak internet üzerinden birbirleriyle iletişim kurabildikleri sanal ortamlardır. 2012 itibariyle facebook, twitter, hatta youtube, blog siteleri vb. yardımıyla insanların birbirlerine haber, video, resim, hikaye, gezi yazıları vb. sunabilmesini sağlar.

sosyal ağlar temelde, insanların tanıdıklarıyla hızlıca iletişim kurması, ve yabancılarla rahatça tanışıp kaynaşabilmesi için kurulmuş olsalar da, amaçları insanlar tarafından kurucularının hedeflediğinden çok daha farklı amaçlarla kullanılmaya başlamış, özellikle daha önce insanların hiç haberlerinin olmadığı önemli olayları paylaşmasına yardımcı olur hale gelmişlerdir. netice itibariyle sosyal ağlar telefon, telgraf gibi birer iletişim aracıdır ve insanların bu araçlarla neler yapabileceği önceden kestirilemez.

bu bahsettiğim doğrultuda devam edersek, sosyal ağlar yirmi birinci yüzyılın başında ortaya çıkmış, alışılageldik devlet-medya-finans üçlüsünün kontrolü dışında, devletlerin saklamak istedikler, hasır altı ettikleri kimi haberleri ve bilgileri sivil halk tarafından öğrenildiği anda paylaşılabilmesini sağlayan, denetim ve baskı amacıyla konulmuş yasakların delinmesinde önemli bir yeri olan haberleşme kanalları durumuna gelmişlerdir. eski günlerde, örneğin sokak ortasında ensesinden vurularak öldürülen bir gazetecinin kamera görüntüleri bu kişinin katilleri tarafından alıkonulduğu vakit, bu görüntüleri bir daha görmek mümkün olmazken, bu gün olay yerindeki bir kişinin cep telefonu kamerasıyla çektiği görüntü anında twitter'a düşmekte ve gerçek kontrolsüz bir biçimde yayılabilmektedir. arap baharı olarak adlandırılan, arap ülkelerindeki diktatör yönetimlerine karşı örgütlenmeler twitter ve facebook üzerinden yapılmış, yaşanan çatışma görüntüleri anında internette yayınlanıp ülkenin durumu dünyaya duyurularak yabancı ülke halklarının vicdanen desteği alınmıştı.

türkiye'ye bu ağların sağlamış olduğu en büyük hizmet ise, kezban kızların ve apaçilerin birbiriyle tanışabileceği bir ortam oluşturmak, sevgili gençlerimizin kolayca laf mı diye lafa, adam mı diye adama bakmasına olanak veren bir yapı oluşturmak olmuştur. bunun yanında, ülkenin kültür seviyesi yerlerde olduğu için, sanatçılar bloglar üzerinden işlerini yayınevi-dağıtımcı-sergi salonu sahibi gibi ara elemanları atlayarak (atlayabilerek) paylaşabilmekte, insanlar günlük yazılarını paylaşabilmekte ve her konuda tartışabilmekte, sosyal aktiviteler, sorumluluk projeleri gibi konularda normalde ulaşmaları mümkün olmayan insanlara dünya çapında ulaşarak seslerini biraz daha fazla duyurabilmektedirler.

yine de muhtemelen bu ağların en büyük yararı, sevimli kedi fotoğraflarının paylaşılabilir hale gelmesi, merdiven korkuluğunda grind yapmak isteyen kaykaycının kaykayından düşüp taşaklarını korkuluk demirine geçirdiği videoların artık bize her zamankinden yakın olmasıdır.

böylece bir ukdenin daha sonuna geldik, küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öper, kutup ayılarına üzerine basabilecekleri gani gani buzlar dilerim.

edit: sanatla uğraşanların işlerini paylaşabilmelerinden bahsederken neden kültür seviyesi yerlerde dediğimi daha iyi açıklamam gerekirse, bir kişi yazdığı kitabın basım masrafını karşılamak, ressam galerinin kirasını ödemek vb. zorunda, ve bu konuda fonlar ya da anlaşabileceği yapımcılar, yayımcılar vs. bulmakta zorlanmaktalar. bu sayede salt para üzerinden çalışan bu insanları atlayarak daha rahat paylaşım yapabilir hale geliyorlar bugünlerde.

(bkz: ukdeleriniz hayrolsun hanım )
sosyal ismindeki zat-ı muhteremin belli bir durum karşısında ağlayabileceğini önsezmek.

diyalog:

- sevgilisi sosyali aldatıyomuş duydun mu?
+ duydum duydum; ama söyleyen ben olmak istemiyorum.
- valla öğrenince sosyal ağlar. demedi deme.
çocuklar ve gençlerde aksiyeteye ve korkuya sebep olan internet şeyleri.

https://asdilgbti.ayisozluk.com/2017/07/...