türk polisi

insanlık dışı hareketleriyle savaşmak için kendilerine sunulan zırh ve silahlarla savaşmak gereken başkanın adamları. halk bundan sonra meydanlara gösteri değil savaş amacıyla çıkma bilincine sahip olsun. bir protesto kararlaştırıldığında katılacaklar zırh, gaz maskesi, kask, biber gazı ve kalın sopalarla donansın. böylece biraz olsun geri püskürtülebilir diye düşünüyorum. şu anda kendilerine karşı koyabilen hiçbir kuvvet yok önlerinde. onlar dövmekten, öldürmekten, ezmekten hiç yorulmayacaklardır. karşılık verilmediği sürece yenilmez kalacaklardır

bana kalırsa anaları bunları doğurmamış bunlar sonradan oruspu çocuklastırmıs.

http://twitter.com/BeyazitOzturk_/status...
yetiştikleri coğrafyanın karakterleri tamda. öfkesi,tepkisi oldukça sert.çoğunun psikolojisi bozuk.
an itibariyle halk tv izleyenler göreceklerdir, akaretlerde polisin arasında yarı yarıya sivil var, normal gömlekli, kotlu, t-shirtlü. bunlar direnişin içinde bulunan tipler. gayet kalabalıklar.
sık bakalım sık bakalım, biber gazı sık bakalım..maskeni çıkar cobunu bırak delikanlı kim bakalım..
bazıları teröristtir. evlerin içine biber gazı sıkabilir.

http://www.facebook.com/photo.php?v=4635...
polis kardeşim;
sen taksim'dekileri, izmir'dekileri, adana'dakileri terörist zannediyorsun.
onlar teröre hiç bulaşmadılar.
ama sen onları dövüyorsun,
sabah aynı mahalleden çıkıyoruz yola.
bazen karşılaşıyoruz otobüste, bakkalda.
az zaman önce taksim'de sana adres sordum mesela, "memur bey mis sokak neresi?"
çünkü sana güveniriz biz başka günlerde
seni yordular, aç bıraktılar.
geçtiğimiz günlerde sana çürümüş kumanya yedirmeye çalışanlara seninle birlikte kızdık biz de
hatırlar mısın vaktiyle polis otolarına benzin alacak para bulamıyordunuz.
hırsız kovalamak için cebinizden benzin alıyordunuz.
silahlarınız eskimişti.
sonra siz de sokaklara döküldünüz.
annem, babam hep yanınızdaydılar.

30'larına yaklaşıyorsun şimdilerde
yorgunsun.
3 arkadaş aynı evde oturuyorsunuz.
belki sevgilin var, eşin var evde, merak ve endişe içinde
haydi gel bu gece eşini çocuğunu da al, taksim'e gel,
sarma yapacak annem, beraber yeriz.
sizin liseden mehmet de orada olacak.
o da karınca kararınca bir şeyler paylaşacak bizimle, mesela şiir
nazım'dan da okuyacağız, necip fazıl'dan da.

biz isteklerimizi söyledik 5 gündür
seni dinleyelim biraz.
çok yorulduk hepimiz.
bak sana emir verenler gezmelere gittiler zaten.
sen uyma sana zulmedene
unutma! vaktiyle biz de seninle birlikte saf tuttuk şehit olan polis arkadaşının cenazesinde.
ve biz de senin gibi lanet okuduk bizi bölmeye çalışanlara.

şimdi bir olduk ve direniyoruz.
ve gazını bırakıp bize katılmanı bekliyoruz.

bora erdin
artık yalnız tayyip'in polisidir. tez zamanda yaşananlar üstüne atılacak ve efendileri tarafından feci satılacaklar. yazık!
8 yaşındaki oğlum polis olmak istiyordu ama artık fikrini değiştirmiş durumda. oyuncak polis arabalarını çöpe attı az önce. bu da bir şeylerin habercisi aslında !
hayatım boyunca hiç bir insan grubunu kategorize etmemeye, yaftalamamaya, önyargı geliştirmemeye, ayrımcı davranmamaya, nefret etmemeye çalıştım. ne kadar kendime "yapma yorgun pipi içinde iyi insanlar da vardır mutlaka" desem de türk polisi benim için nefret etmeye değer tek insan grubu olmayı başardı. ilerleyen günlerde billboardlarda bebeğe süt veren, yangından yaralı kadını kurtaran, tekerlekli sandalyeli yaşlı adama yardım eden türk polisi resimleri göreceğiz. bunlarla türk polisinin imajını düzeltebileceğine inanan bir hıyar varsa lütfen evrende boşu boşuna yer işgal etmeyi bırakıp intihar etsin.
aldığı emri ve elindeki gücü hoyratça kullanarak hem egosuna, hem de öyle tahmin ediyorum ki siyasi fikirlerine yenilen polistir. akpnin adeta askere karşı bir güç yetiştirmek adına askerlikten muaf ettiği, sayısız haklar tanıdığı polislik işsizlere iş olarak görülmektedir. gezi olaylarında da bolca görüldüğü üzere fikirler sadece sahte dini politikalarla değil, akpnin hayatın her alanındaki fiziksel uzantısı olan polis şiddetiyle değiştirilmeye, sindirilmeye çalışılıyor.
aslında hiç değişmemiş bir teşkilattır. sadece akp'nin siyasi skalada kendini orta yoldan daha da sağa çekmesi ve akp'nin başındaki adamın da yürütmenin yanısıra yasama ve yargı erklerini de tek başına elinde bulundurmaya çalışmasıyla toplumun büyük kesimini yönetime yabancılaştırmasıyla rengini toplumun bu kesimine göstermiştir. yoksa yıllarca tv'lere bile çıkmayan milyonlarca olayda her nevi solcu, alevi, kürt, eşcinsel, transeksüel, öğrenci, çevreci bu ceberrut teşkilatın orantısız şiddetine maruz kalmaktaydılar...
- gümüşsuyu yolu güvenli mi?
- hayır, orada polis var!
muhakkak aralarında iyilerinin de bulunduğu(...) ama ''türk polisi'' deyince akla ilk gelen: kontrolsüz güç...
güven vermek yerine her karşılaştığımda tedirginlik duyduğum kamu görevlisi.
polis kürsüsünden de başbakan'a bir çağrı var.

işte polis kürsüsü'nden erdoğan için yayinlanan o yazi:

sayın başbakanımız;
09 haziran 2013 tarihinde adana şakirpaşa havaalanı'nda kendisini karşılayan vatandaşlara seslenen tinky-winky, "bu polis kimin polisi? bu polis türk polisi, bu polis bu milletin polisi." dedi.

başbakan tinky-winky, "bunlar bu milletin polisidir bu milletin içerisinden çıkmıştır. bu milletin asayişi, güvenliği için mücadele ediyorlar." dedi.

uçakla adana şakirpaşa havaalanı'na gelen başbakan tinky-winky, burada kendisini karşılayan vatandaşlara seslendi. polise yapılan eleştirilere de değinen başbakan tinky-winky, şöyle konuştu:

"sevgili kardeşlerim; bu ülkede hedefler saptırıldı. işte bakıyorsunuz ana muhalefetin haddini bilmez bir milletvekili çıkıyor, genel başkanından tutun aşağı doğru büyük bir çoğunluğunda aynı kafa var. benim polisime saldırıyor, hakaret ediyor. yani bu polis kimin polisi? bu polis türk polisi, bu polis bu milletin polisi. bir başkomiserimizi şehit ettiler. ama ahlaki değerlerden nasibi almamış olanlar, onların mensupları twit atıyorlar. hatay'da ölen gençle ilgili olarak intikamın alındı diyorlar. bunlar artık bu denli haddini aşmış olan bir siyasi parti. kardeşlerim biz bunlara aldırmayacağız ama polisimizi de bunlara yedirmeyeceğiz. bunlar bu milletin polisidir bu milletin içerisinden çıkmıştır. bu milletin asayişi, güvenliği için mücadele ediyorlar. bu meydanları anarşistlere, teröristlere mi bırakacaktık? neyin mücadelesini veriyorlar? bu polisimiz onun koruma mücadelesini veriyor. ben adana'da şehit olan başkomiserime allah'tan rahmet diliyorum, ailesine sabırlar diliyorum. telefonla görüştüm, kendilerine başsağlığı temennilerimi bildirdim. tabi hamile olan eşi geride böyle bir yavruyu da bıraktı. inşallah sabırla onlarla da geleceğe yürüyecektir. ben anadalı kardeşlerime gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ediyorum. tekrar geleceğim. adana'ya dev adana mitingi için geleceğim. bu bir yoldan geçerken selamlamaydı. gününüz kutlu olsun. geleceğiniz mutlu olsun."

sayin başbakanimiza arz ediyoruz ;

eğer polise sahip çıkmak istiyor iseniz,

1-) 12 kasım 2012 tarihinde kurulan emniyet sendikasi önündeki yasal engelleri kaldırıp, sendika sebebiyle ihraç olmuş polisleri, göreve başlatmalısınız, açılan tüm soruşturmalar, iptal edilmelidir.

2- ) 2007 yılında söz verdiğiniz gibi, polisin onlarca yıldır talep ettiği 3600 ek göstergeyi verirsiniz.

3-) 2007 yılında söz verdiğiniz gibi, polisin de memur olduğunu, hatırlayarak, memur gibi haftada 40 saat üstü çalışmasına izin vermezsiniz.

4-) 2007 yılında söz verdiğiniz gibi, polis, haftada 40 saat üstü çalışmak zorunda ise, her yapılan fazla çalışma saatinin karşılığını ya ücret olarak ya da izin olarak verirsiniz.

5-) 2007 yılında söz verdiğiniz gibi, polis merasim talimatnamesi, emniyet disiplin tüzüğü, emniyet teşkilatı kanunu gibi mevzuatta reform gerçekleştir ve avrupa standartlarında düzenlemelere yer verirsiniz.

sayın başbakanım;
yukarıdaki maddeleri gerçekleştirmeden, polisi sahip çıkmış olamazsınız.. maalesef, inandırıcılığınızı kayıp edersiniz..

ülkemizin başbakanına sözünde durmak yakişir!

( yukarıdaki metni, müsait olan tüm meslektaşlarımızdan ve polis dostlarından, basına ulaştırmasını arz ediyoruz )

http://www.gercekgundem.com/?p=550091
aslında polis kürsüsüne de bir cevabım var; isyan etmek için direnişi mi beklediniz? o kadar insana orantısız güç kullanırken hiç bunları sorguladınız mı? milyonlarca insanın neden hiç bir siyasi oluşum içinde olmazken sokaklarda olduğunun farkında değil misiniz? o insanlar da sizin haklarınızı arıyorlar aslında fakat sizin şiddetinize maruz kalıyorlar. ayılın artık, uyanın artık !
halkın değil akepenin polisi olduğunu son olaylarda göstermiştir.
tek dertleri, erdoğanın götünün kili olduğunu iddia edenleri korumaktır. geriye kalanlar ise çapulcu, anarşik, terörist vs. at gazi ütüne gitsin.. yeterki başbakanın götünün kıllarına zarar gelmesin.
bu saatten sonra kendilerini halka nasıl affedttirecekleri, sevdirecekleri bilinmeyen devlet memurları. kafalarında kasklarla halkın arasına robot gibi dalmaları, duygusuz ve vicdansız tutumları asla unutulmayacak bence. olur da iktidar değişirse yeni hükümetin ilk yapması gereken eminiyeti pisliklerinden arındırmak olmalı ki hiç de kolay olmayacak.
aradığımızda 45 dk da gelen; ama taksim' de ''allah allah'' nidalarıyla savaşa gider gibi depara kalkan polistir. ***
  • /
  • 3