bangladeş

hep gündeme, muson yağmurlarının yol açtığı ve yüzlerce kişinin ölümüne sebep olan sel felaketleri, bilançosu ağır tren kazaları, kalabalık ve yoksul nüfusu, günde bir dolara köhne tekstil atölyelerinde çalıştırılan çocuk işçileriyle gelen fakir güneydoğu asya ülkesi.
bu sıralar fena halde siyasi istikrarsızlığın kol gezdiği ülke, 1971 yılında pakistandan bağımsızlığını kazandığı dönemde yaşanan ve üç milyon civarında insanın ölümüne yol açan savaş sürecinde, savaş suçu işledikleri gerekçesiyle 15 cemaati islami partisi üyesine idam cezası verilmesinin yarattığı siyasi çalkantılarla boğuşuyor.
dünya gündemine yine bir felaket haberiyle düşen ülke.
içinde 3.000 kişinin bulunduğu 8 katlı bir işyerinin çökmesi sonucu 364 kişi hayatını kaybetti. enkaz altında hala 900 kişinin olduğu söyleniyor.
küresel kapitalizmin acımasız çarklarının en hızlı döndüğü bu yoksul ülkede, faturayı hep en alttakilerin ödediğine bir kez daha tanık olduk.
çokuluslu tekellere ucuz emeklerini satmaları yetmiyor. dünya'nin geri kalan müreffeh toplumlarının şanslı bireylerine daha fazla ve elbetteki daha ucuza şık ayakkabılar, kıyafetler üretmek için, üç kuruşa, hiç bir can güvenlikleri olmadan çalışmaları ve değersiz sıçanlar gibi dolduruldukları izbe binalarda ölümle iç içe yasamalari gerekiyor.
yaklaşık 17 gün geçirdiğim, doların dolar olduğu zamanlarda, 1 dolar ile adamı köle yapabileceğin, pis, en lüks otelinde bile beyaz çarşafların sarı sayıldığı, beyaz tenlilerden şiddet görmekten korkan, bastırılmış ve insanlığı ikinci plana atılmış kişilerin bulunduğu yer.