cehennem

bütün tek tanrılı dinlere göre, günahkar kimselerin, imansızların, tanrıya şirk koşanların ölümden sonra gidip acılar içinde kıvranarak cezalarını çekecekleri mekanın adıdır. genelde karanlık, pis kokulu, insanların içine atılarak yakıldığı ateşlerin yandığı ve korkunç canavarlara benzeyen zebanilerin bekçilik yaptığı bir yer olarak tasvir edilir. burada çekilen azaplar çok çeşitli ve sonsuza kadar tekrar edip duracak şekilde tasarlanmıştır. bu yanıyla, eski yunan mitolojisinden aşırılmış tartaros efsanesine çok benzer. tek tanrılı dinlerdeki cehennem efsanesi, cennet, melekler, şeytan, cinler, nuh tufanı, yaradılış vs diğer efsaneler gibi, ya yunan, ya hint ya da sümer ve mısır mitolojilerinden derlenmiş/devşirilmiş efsanelerden oluşmuştur.
tropik iklime sahip ,şeytan adlı diktatör tarafından yönetilen popüler mekan. cenneti tercih eden radikal dinci ve iyilikseverlerin aksine cehennem, genelde porno oyuncuları,anarşistler ve ibnelerden oluşur. solaryuma ihtiyaç duymayan sakinleri, zamanlarını sado mazo partilere katılarak değerlendirir.
sıkıcı olmadığını düşünüyorum, rüşvet zihniyetinden uzak insanların dinlerce burayı hak etmeleri biraz akıl almaz tabi ama bilemeyeceğim.
köyün imamından duyduğum kadarıyla her yanmanın bir derecesi varmış günahına göre yanacakmış insanlar fakat sonuç olarak şunu ekledi imam efendimiz herkes cennete gidecek.fakat cennette cehennemden geçenlerin alnında bir mühür olacakmış.
dan brown'un beklenen son kitabının adı. her zamanki örgüsü ile hiç bir yeniliği olmayan, hatta öncekilerinden daha yavan dediğim roman. satırların aralarına birkaç ilginç ve zor bulunan sanat tarihiyle ve sembollerle ilgili bilgileri sıkıştır. kötü adamlar, sanat tarihçi langtonun peşinden koşsun felan felan. bizim açımızdan ilginç olan kitabın finalinin istanbul'da geçmesi. o da bildik artık kabak tadı veren batı bakış açısıyla...
dan brown' ın son kitabı*. klasik dan brown romanı denilebilir. önceki kitaplarını okuduysanız aynı heyecanı bir daha yaşamak istiyorsanız bunu da okuyun. roman dante' nin ''ilahi komedya'' sı üzerine kurgulanmıştır.
notre dame de paris'te en güzel tanımını frollo, esméralda'ya seslenirken yapmıştır: "gittiğin cehenneme ben de geleceğim ve cennetim olacak orası benim."
eski türklerde tamu denilen yer.
tüm gün iggy azalea çalınan yer.
pour it up çalıyormuş arada,ben de zebanilerin yalancısıyım.
mantıksal olarak hatalı betimlenen yer.

anlatılana göre (kaynak olarak islamiyet'i ve kuran'ı alıyorum) cehennem günahkar kişilerin hesap vermek ve acı çekmek için gidecekleri, tahminen sıcak olan, insanların kazıkları oturtulup başlarından aşağı haşlanmış su dökülen bir yer. güzel hoş da bunların hepsi fiziksel işkence yöntemleri. yani, ben öldükten sonra benim bedenim olamayacak ki. orada bana bir beden verilecekse bu da çok saçma. o zaman da teknik olarak zombi oluyorum.

biri beni aydınlatırsa sevinirim.

not: deistim.