karadeniz fıkraları

temel ile fadime evleneli bir kaç ay olmuş. herşey gayet iyi giderken bir akşam temel eve yanında bir rus kızı ile gelmiş. fadime ne diyeceğini bilememiş. sadece bunu neden yaptın temel diyebilmiş. temel cevap vermiş: " fadimeciğim üzülme, ben bu kızı cinsel hayatımız renklensin diye getirdim!" bunu duyan fadime rahatlamış.

sabah olunca kahvaltı masasında fadime şaşkın şaşkın
" tamam renkli cinsel hayat falan ama temel ben bu 169 dan hiç bir şey anlamadım!" demiş.
başrollerini; temel, dursun ve fadime nin paylaştığı yardımcı oyuncuları ingiliz, alman, fransız olan komik yazılar, anlatımlardır.
1 fransız, 1 alman ve 1 ingiliz, las vegas'ta bir bara giderler, temel n'erde peki diyorsunuz değil mi?

temel gidememiş çünkü; dolar 5.54
temel italya’da fiat fabrikasında çalışan bir işçi... o zamanki sovyet lideri krusçev resmi bir ziyaret için italya’ya gelmiş. programda fiat tesisleri de var. fabrikanın tezgâhları arasında dolaşırken temel’e rastlamış. herkesin gözü önünde ’’vay temel......’’ diye sarılıp kucaklaşmış. orada ayaküstü sohbet etmişler. tüm protokol bu dostluktan şaşkın... konuk gittikten sonra patron temel’i çağırıp, krusçev’i nereden tanıdığını sormuş. temel ’hiiç’ demiş. ’’ben eskiden komünisttim... 1 mayıs kutlamaları için parti beni moskova’ya göndermişti. orada tanışmıştım.’’ olay unutulmuş.. üç beş ay sonra bu kez amerika başkanı nixon gelmiş italya’ya. yine aynı program ve fabrika ziyareti. tezgahların arasında ’’vay temel.vay nixon.’’ muhabbeti... iyice meraklanan patron ziyaretten sonra temel’i yine çağırtmış. soru da cevap da aynı; ’’bir ara amerika’ya göç etmeye kalkıştım. new york’ta başım polisle belaya girdi. bu nixon o zaman çiçeği burnunda bir avukattı. beni o savunmuştu..’’ olay bu kadarla kalsa iyi. iki ay sonra fransa başkanı de gaulle ziyaretinde de aynı manzara yaşanınca patron agnelli derin bunalımlara girmiş. kendisini tanıyan yok. yanında çalışan temel’in uluslararası çevresi var. - de gaulle’ü nereden tanıyorsun? - nazilere karşı paris’te yeraltı savaşı yapıyorduk... özel kuryesiydim. - sen herkesi tanır mısın? - evet, hemen hemen... patron iyice hırslanmış. - neredeyse papa da arkadaşım diyeceksin. temel gülmüş. ’’tabii. yakın arkadaşımdır.’’ çıldırma noktasına gelen agnelli haykırmış : - ispatla... ispatlayamazsan kovarım... temel : - tamam, bu pazar ayininde vatikan meydanında olun. papa balkondan halkı takdis ederken ben yanında olacağım. patron pazarı iple çekmiş. vatikan’da papayı bekleyen kalabalığın arasına karışıp beklemeye başlamış. bir süre sonra papa balkona çıkmış. yanında temel... kalabalığa bakıp, patronunu bulmaya çalışıyor. o sırada bir kargaşa olmuş. biri bayılmış. temel bayılanın kendi patronu olduğunu görünce papaya ’’bana müsaade’ deyip meydana koşmuş. agnelli yerde yatıyor. bir iki kişi de ayıltmaya çalışıyor. temel çevresindekilere, ’’bu benim patronumdur; ne oldu?’’ diye sorunca biri cevap vermiş : - siz papa ile balkona çıktığınızda bunun önünde iki japon turist vardı. japonlardan biri senin patronuna döndü. ’şu sağdaki bizim temel, ama yanındaki kim?’ diye sorunca seninki düşüp bayıldı.