flightwithdevils

Durum: 2 - 0 - 0 - 0 - 04.03.2018 10:45

Puan: 28 - Sözlük Kezbanı

8 yıl önce kayıt oldu. 6.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
Henüz hiç entry girmemiş.

ayı sözlük itiraf

erenköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden ilk kaçışım
başhekimliğin kapısındaydık. artık bütün kavga bitmişti. ben ile beni bir arada bıraktıkları o dört duvardan çıkmam için son imzalar atılıyordu. sanki bütün benliğimi o dört duvar arasında bırakmışım gibiydi. hiçbir düşünce izine rastlayamadım zihnimde. bir an için koşup o tel örgünün arasından tekrar içeri girip ben i aramayı düşündüm. sonra annemin kolumdan çekmesiyle kendime geldim. poşet gibi. bütün kıyafetlerimin ve eşyalarımın koyulduğu o poşeti taşıdıkları gibi. ama bu uzun sürmedi. hastanenin çıkışına geldiğimizde kendime gelmiştim. burnumu sanki son nefesimi alıyormuşçasına güçlü bir şekilde çektim. o kadar güçlü çektim ki sigara mezarlığı olmuş ciğerlerimden bütün balgamlar ağzıma geldi. ağzımdaki balgam ve tükürük karışımı mektubu hastanenin kaldırım taşına tükürdüm. görüşürüz demekti bu. geri geleceğim demekti. biliyordum geri gelecektim. sabah yağan yağmur sanki bütün hünerini sergilemiş ve son kalan damlacıklarını bırakıyordu. yerlerdeki sarı ve turuncu yapraklar rüzgarın etkisiyle uçmuyordu. çünkü bu bildiğimiz kuru sonbahar değildi. bu ıslak ve çamurlu bir sonbahardı ve yaprakların hepsi ıslak asfalta tutkallanmıştı. eve doğru yürürken özgürlüğün verdiği bir duyguyu taşıyordum. annem kolumu sürüklüyor fakat bedenim her adımda daha çok kendine geliyordu. o an için artık kameralarla izlenmediğimi hissettiğimde ve davranışlarımın sorumluluğu artık bana ve teknik olarak aileme kaldığı için mükemmel hissettim.
anneme bunu anlatmak için konuşma girişiminde bulundum.
‘’sanırım önüme geleni pataklamak ve yumruk yumruğa kavga etmek istiyorum’’
oğlunun bir ruh hastası olduğuna o an inanmış olan kadın konuştu: ‘’çok kötü hissediyorsan tekrar geri götürebiliriz seni.’’ ‘’hayır bu kötü hissetmek değil, bu iyi hissetmek, harika hissetmek. özgür olmak’’
iki tarafında birbirini anlamadığı bu konuşmadan sonra adımlarımı yavaşlatıp amcamın yanına geçmiştim. konuşmak için değil, anlaşılamamaktan kaçmak için. uzun ve sessiz adımlar attık yaklaşık üç dakika sonra taksiye binme fikri babamdan geldi. babalık yapıyordu, üşümeyelim istiyordu, yorulmayalım. fakat benim son 2 haftamı kapalı bir hücrede geçirdiğimi ve çıkalı yaklaşık on dakika olduğunu unutmuşlardı. bu kadar anlayışsız olmalarına mı yoksa babamın tekrardan baba olmasına mı bilmiyorum, sinirlendim: ‘’ gerçekten beni bu b*ktan yerden çıktıktan sonra tekrar bir araca kapatmak mı istiyorsunuz?’’ öfkeliydim. sonra rüzgarı suratımda hissettim. dışarıdaydım. rüzgar bana dokunduğu gibi bütün öfkemi vücudumdan sıyırarak aldı gitti. yürümeye karar verildi. amcamla olan hızımız ve erenköy’ün dar kaldırımları yüzünden babamla annem yan yana yürümek zorunda kaldılar. konuşmadan. birbirinin farkında olmadan yan yana. en son ne zaman yan yana yürüdüklerini düşündüm. zihnimi çok zorladım fakat bulamadım. yürümüş olsalar bile böyle olamazdı. bir tarafta yıpranmış ve tükenmiş bir kadın, diğer yanda sevgisi anlaşılamayacak kadar ilkel bir adam. ikisinin beraber yürürken izlemek yıkılan bir binayı izlemek gibiydi. yavaş adımlarla düşen bir bina. geride kalacak tek şey toz bulutuydu. ama biliyordum. bu toz yığının altından yeni binalar kurulacaktı. üzülmedim bile sadece bir dram filmi tadındaki bu yürüyüşü izledim. kapalı hava, yapraklar, toprak kokusu ve insan denen hayvan. gerçekten bir film sahnesi tadındaydı. evin yakınlarına geldiğimizde ise karşımıza kardeşim çıktı. bağımsız bir sokaktan yolu bizim eve bağlanan kardeşimle evin önünde buluşmuştuk. gelecekte olacakların provası gibiydi. hepimizin bir ailesi olacak, farklı yollarımız olacak, fakat buluşmak istediğimizde burada olacağız. bu sokakta. bu evin kalıntılarında. bizim ailenin eski yıkıntısında.

Toplam entry sayısı: 2

Henüz takip ettiği biri yok.