bu sabah yine oradaydım ama çikolatalı açma sevdiğimden değil onu sevdiğimden. bu sefer üzerin de olan gömleğe çok takılamadım . kırılgan kalbi ve üşüyen ruhu daha çok ilgimi çekti. duygularını işine yansıtmayan , iç dünyasında kıyametler dahi kopsa o sırıtmayı gelen müşterilerden esirgemeyen bu kişiye her geçen gün daha çok bağlanıyorum. sanıyorum ki ben onu seviyorum
bir pazar sabahı yine oradaydı.... üzerinde olan oduncu gömleği ile yine içimi titretiyordu... onca problemine stresine rağmen gülen yüzünü müşterilerden esirgemeye o kişi bu sabah biraz gergin biraz da stresli gibiydi. sanırım artık oda benim gibi o mutluluk maskesini taşımakta güçlük çekiyor. çikolatalı açma alacak param olmadığından dolayı onu uzaktan izlemekle yetindim. 14 nisan 2019
yakın geçmişte başıma geldi. o devasa sakalları sert mizacı , barzo duruşu karşısında tamamdır dedim. işte bu. başımı kıllı gövsüne yaslayıp parmaklarımı kıllı vücudunda gezdireceğim adam , sığınacağım liman , işte bu dedim. sonrasında birbirmizi tanımak adına bir kaç gün biz bununla yazıştık kaynaştık , sonrasında denizde olan bir fotoğrafını gönderdi vücudunda olan kılları düzenliği olarak aldığını fark ettim biraz garip geldi sonrasında telefonda konuştuk kelime dar ağacı ses tonu vs aramış olduğum erkeksi imgenin bir hayli dışındaydı. sonucun hayal kırıklığı ile sonuçlanmasının yanı sıra onca konusmadan samimiyetten sonra “ne desem” , “ne söylesem daha az alınır gücenir” gibi kaçış yollarını aradım. sonrasında benden daha iyilerini hak ediyorsun tribiyle onuda kendimide yormadan bitirdim. türkiye de insanların gerçek benliklerini saklamak adına bir takım rollerin modellerin kalıpların içerisine saklandığı bilinen bir gerçekti ama bir insanın gerçek benliğinin bu denli zıt bir role modele bürünmesi (yada bürünmek zorunda kalması) beni biraz üzdü.
öncelikle herkese merhaba ; bu nabız yoklama konusu ile ilgili olarak sözlükte herhangi bir paylaşım bulamadım. günlük hayatta hepimizin hoşlandığı , bakıştığı , içten içe platonik duygular beslediği heterolar olmuştur , olacaktır. konu ile ilgili olarak ben bir hetero ile göz göze geldiğimde onun kendi türüne yada bana dair bir ilgisi olup olmadığını sınamak adına ne gibi bir eylemde , davranışta , kinayede yada deneyde bulunabiliriz? herkes kendi bireysel keşif ve deneyimlerini bu başlık altında paylaşırsa birbirimize faydalı olabiliriz. en azından bir takım yanlış anlaşılmalarında önüne geçebiliriz.
yakın geçmişte başıma geldi. o devasa sakalları sert mizacı , barzo duruşu karşısında tamamdır dedim. işte bu. başımı kıllı gövsüne yaslayıp parmaklarımı kıllı vücudunda gezdireceğim adam , sığınacağım liman , işte bu dedim. sonrasında birbirmizi tanımak adına bir kaç gün biz bununla yazıştık kaynaştık , sonrasında denizde olan bir fotoğrafını gönderdi vücudunda olan kılları düzenliği olarak aldığını fark ettim biraz garip geldi sonrasında telefonda konuştuk kelime dar ağacı ses tonu vs aramış olduğum erkeksi imgenin bir hayli dışındaydı. sonucun hayal kırıklığı ile sonuçlanmasının yanı sıra onca konusmadan samimiyetten sonra “ne desem” , “ne söylesem daha az alınır gücenir” gibi kaçış yollarını aradım. sonrasında benden daha iyilerini hak ediyorsun tribiyle onuda kendimide yormadan bitirdim. türkiye de insanların gerçek benliklerini saklamak adına bir takım rollerin modellerin kalıpların içerisine saklandığı bilinen bir gerçekti ama bir insanın gerçek benliğinin bu denli zıt bir role modele bürünmesi (yada bürünmek zorunda kalması) beni biraz üzdü.
kızları en cok etkileyen erkek tipidir. zıttı efendi cocuk,uslu cocuk,iyi aile cocugu.. velhasılı eline vur ekmeğini al tarzı erkek tipi yani beta erkek tipidir