neonherizon

Durum: 6 - 0 - 0 - 0 - 14.04.2020 11:08

Puan: 76 - Sözlük Kezbanı

7 yıl önce kayıt oldu. 8.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
Henüz hiç entry girmemiş.

28 mart 2020 ayı sözlük istanbul zirvesi

merhaba ayı sözlükçüler. uzun zamandır; "zirve yapılacak mı? neden yapmıyorsunuz? ayh bi tane zirve düzenleyecek yazar çıkmıyor mu gerçekten?" gibi konuşmalar aldı başını yürüdü. bende hazır 18 yılın ardından bi işsiz kalmışım, istanbul'a dönmüşüm, zirve yapalım, bi buluşalım sohbet edelim, aramıza yeni katılan arkadaşlarla tanışalım istedim. şimdi yer neresi olsun "kadıköy mü, taksim mi? bunu katılacak arkadaşlarla belirleriz çoğunluğun istediği yer olur. sonra da buluşacağımız mekanı yine beraber belirleriz. katılacak olanlar başlıkta bildirilerse sevinirim, hem basılı yayımladığımız homojen dergi'den az miktarda elimde kaldı onlardan takdim ederim, hem de kişi sayısına göre ok club ürünlerinden son kalan birkaç tane ürünü hediye ederim. abartmamak koşuluyla yanınızda 2 3 arkadaşınızı da getirebilirsiniz. evet hadi bakalım, kimler geliyor görelim.

yer: kadıköy
mekan: mecra bar
adres: caferağa, 5, dumlupınar sk., 34710 kadıköy/istanbul
tarih: 28 mart 2020
saat: 17:00-22:00

edit: beybiler hükümetin coronavirüs ile ilgili aldığı tedbirler neticesinde barlar bir süre kapalı olacak. bu sebeple zirvemizi iptal etmiyoruz fakat daha sonra netleştireceğimiz yeni bir tarihte yapacağımızı bildirmek isterim. öptüm bye

cemal can canseven

hayraniyim valla her yonden

trans olmak

trans bir bireyim kimse bilmiyor, bilenlerde zaten beni hayatından sildi sadece çocukluğumdan itibaren gelişen şeyleri anlatmak istedim çünkü anlatamamak o kadar kötü ki.
ilk kız olmak istediğim zaman 6 yaşlarımdaydım hafızamda kalan en eski anı odur belki, parka gitmiştim ve sallanan kızlar vardı saçları upuzundu birden anne benim niye saçlarım böyle değil savrulmuyor dediğimi ve annemin o tokat gibi cevabı geliyor
- sen erkeksin de o yüzden..
sonrasında bu durumu çok düşündüm o zamanlar internet yoktu evimizde ki olsa da trans olmak ya da lgbt+i hakkında hiçbir bilgim yoktu yaşadığımız yer çok çok küçüktü zaten. yaşım ilerledikçe daha da artıyordu diğer kızlara özenmem ama belli etmemem gerektiğini çok iyi biliyordum doğuştan yüklenmiş bir içgüdüydü sanki bana.evde kimse yokken annemin elbiselerinden giyer makyaj yapar aynada kendime bakar neden böyle giyinemiyorum diye o sürdüğüm maskara göz kalemi hortlak gibi yapardı beni ağlarken. o zamanlar 12-13 yaşındaydım ve durumun biraz daha farkına vardım ister istemez farkediyorsun çünkü bu bedende yaşıyorsun ama aslında yaşamıyorsun sadece o bedene can veriyorsun ama can verdiğin beden senin taşıdığın kişisel özelliklerin hiçbirini fiziksel anlamda karşılayamıyor. sonrasında internette gezmeye bir sürü araştırma yapmaya başladım. kendimi en azından gay olarak gizli bi şekilde yaşayabileceğime adapte etmeye çalıştım bir kaç ay ve bu sürede hala eşcinsellik ile ilgili her şeyi araştırıyordum. ama sonrasında farkettim ki bu dizginlenebilecek bir şey değildi ya siz bir erkeğe makyaj yaptırabilir etek giydirebilir misiniz ortalığı birbirine katar bende o gömlekleri giydiğim zaman öyle oluyordum ama sesimi çıkaramıyor çok mutluymuş gibi görünmeye çalışıyordum. yaşım 15 olduğunda ergenlik devreye girince işler sandığımdan da kötü oldu çünkü bir erkek görünümüne çok daha yaklaşmıştım ama hala tam olarak erkek olarak görmüyordum kendimi içimdeki kız çocuğu sayesinde. yaşım 15-16-17 oldu ve ben 17 yaşına kadar aptal ergen erkek çocuğu gibi görünmek zorunda kaldım ve bundan nefret ederek yaptım ama tabiki tam olarak yapamadım sebebi bir kız olmamdı buna artık tamamen emindim.okulda ipne top karı gibisin gibi milyonlarca hakarete tacize şiddete maruz kaldım yolda yürürken başım eğik gezmeye başladım içimden hem kendime hemde beni kabul etmeyen bu topluma sürekli küfür etmeye başladım. ta ki artık içimdeki kız çocuğu büyümeye başladığı ana kadar içimdeki kız çocuğu büyüdü ve ergenliğe girdi diyebilirim resmen çünkü artık ağlamayı geçtim şiddeti geçtim kendimi öldürme noktasına geldim. giydiğim kıyafetler diğer kızlara hayranlık içinde bakışlarım neden ben böyle değilim diye iç geçirişlerim iyice bastırmaya başladı. ve kendime sordum olduğun gibi ölmek mi istiyorsun hissettiğin gibi yaşamak mı istiyorsun dedim, ardından gardırobumu tamamen boşaltıp içindekileri attım tabi ki daha reşit olmadığım için ve aileme durumu açıklayamadığım için dolabımdaki erkeksi kıyafetleri atıp yerine feminen kıyafetler değil de unisex tercih ettim ve daha çok kendimi yansıtan renkler giymeye başladım gri siyah gibi renklerden kurtulup küçükken istediğim tozpembe sweeti ilk giydiğim anı ölen kadar hiçbir güç aklımdan çıkaramayacak buna eminim. slim fit pantolonlar giymeye başlamıştım belki bunlar zaten olması gereken şeylermiş gibi gelebilir size ama ben ve diğer kardeşlerim (4 erkek kardeşiz) tamamen erkeksi kıyafetler ve aralarında bir tek ben öyle durunca garipmiş gibi hiçbir zaman izin vermemişlerdi istediğim gibi giyinmeme. babam annem bana sormaya başladı neden eskisi gibi giyinmiyorsun vs vs vs babam hakaret etti bir sürü annem biraz daha frenleyici taraf olmaya çalıştı en azından denemişti ve bu bile bana bir fırsat yaratmıştı anneme daha yakın hissetmem için bu konuda. neyse gardırop sorunu bir şekilde çözüldü ya da ben artık duymamaya başladım hakaretleri.
ilerlemek istiyordum daha çok ama aileme tamamen bağlıydım ekonomik anlamda üniversite okumam gerekiyordu ve kesinlikle o masrafları tek başıma karşılayamazdım düşüncem buydu. ve onlara söylemedim hala söylemedim bu yüzden hormon tedavisine başlamış değilim, ancak kendimi ekonomik olarak özgür hissettiğim ilk gün onlara söyleyeceğim buda benim söz mektubum olsun kendime burdan. şimdiyse ankara’nın ... semtinden denizli de üniversite okumaya geldim, burada çekineceğim ya da korkacağım hiç kimse yok o yüzden artık kapalı bir kutunun içine sıkışmış bir genç kız gibi değilde özgür bir kız gibi hissediyorum. her ne kadar erkek bedenine sahip olsamda..

yazarların şu anki ruh halleri

yazarların şu anki ruh halleri

herkes tarafından terkedilmiş ve ayakta durmaya çalışırken yıkılan bir haldeyim.

biseksüel

burada uzun uzun açıklamışlar zaten biseksüelliği, ben biseksüellik/biseksüellerle ilgili başka bir şeye değinmek istiyorum.

ne zaman biseksüellerle ilgili bir başlık olsa altta sürekli bifobik yorumlar görüyorum. homofobiyi, transfobiyi ve lgbt bireylere karşı olan nefretin, ayrımcılığın en iyi bilindiği, en çok acısının çekildiği bu platformda bile hala kendi ufkunu kapatmış, anlayamadığı şeyleri kabul etmeyen ve bunlardan korkan, nefret dolu insanları görmek fazlasıyla iç karartıcı. insanların hala sadece cinsel yönelimleri/cinsiyetleri yüzünden kabul edilmediği, fiziksel ve psikolojik istismara maruz kaldığı bu zor zamanlarda birbirimize sahip çıkmamız, birbirimizi koruyup kollamamız gerekirken bizden olanlara bile nefret göstermek, malesef birçok cishet insanın bizlere yaptığını kendi içimizdekilere yapmak yapılacak iş değil.
anlamıyor olabilirsiniz, ne hissettiklerimizi belki hayal bile edemiyor olabilirsiniz ama lütfen biraz saygı gösterin en azından. bizlere "açgözlü" "kararsız" "yalancı" "abaza" "çift taraflı" "korkak" demeniz bizi bir anda homoseksüel ya da heteroseksüel yapmayacak, tıpkı herhangi birinin size söyleyeceği herhangi bir şeyin sizleri heteroseksüel yapmayacağı gibi.

tabiki de lafım buradaki herkese değil, cidden saygı gösteren insanlar var zaten onlara bir şey demiyorum, söylediklerim kafalarını farklı olan herkese ve her şeye kapatmış insanlara; bir yanlış anlaşılma olmasın.

çocuğa yönelik şiddet

gündem çocuk derneği sincan cezaevinde 12 cocugun şiddete maruz kaldığını bildiriyor.

http://www.gundemcocuk.org/haberler/duyurular/basin-aciklamasi-cocuklara-yonelik-iskenceye-son/

tunatuan

bu akşam milyonluk resim yarışmasında boy gösterecek olan yazar. fox tv'de 20.00'de izleyiniz efenim.

akakiyevic

gogol'un şaheseri olan, dostoyevski'nin bile "hepimiz gogol'un palto'undan çıktık." diyerek atıfta bulunduğu, palto adlı uzun öykünün başkahramanıdır. bugüne kadar yaratılmış en hüzünlü kurgu karakter olmalı. her okuduğumda bir tuhaf hissettiğim aşağıdaki sözler de karakteri en iyi şekilde özetleyen cümledir: (öykü hakkında bilgi içerdiğinden spoiler olarak yazıyorum)
 spoiler!
götürüp gömdüler akakiy akakiyeviç'i ve petersburg, kendinde böyle biri hiç yaşamamışçasına onsuz kaldı. kimselerin korumadığı, kimselerin değer vermediği, sıradan bir sineği bile iğne ucuna geçirip mikroskop altında incelemeyi ihmal etmeyen doğa bilimcilerin bile dönüp bakmadığı akakiy akakiyeviç, ömrünün en sonunda da olsa palto biçimine bürünmüş kutlu bir konuk, göz kamaştırıcı bir ışık olarak yoksul yaşamını aydınlığa boğan bir mutluluğu yaşadı ve sonra çarların, hükümdarların, tüm dünyaya egemen olanların başına gelen mutsuzluk onun da başına geldi, yıllarca kalemdeki arkadaşlarının alaylarına nasıl sessizce katlandıysa, öyle sessizce dünyasını değiştirdi.

birini tanımanın en iyi yolu

nelerden vazgeçtiğini öğrenseniz de birilerini ya da bir şeyleri kaybetmenin karşılıklı hatalardan da ibaret olduğunu unutmamak gerek. birini ciddi anlamda tanımak için o kişinin evinde 10 gün misafir olmak yeterli. her şey eninde sonunda gün yüzüne çıkıyor.

Toplam entry sayısı: 6

Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.