evcil ayı

en yakın dostu kfc ve dominostur

mutluluk veren küçük şeyler

ağlayamıyorum

susamış gözlerim bir damla yaşa
ağlayamıyorum eskisi gibi...
erirdi sanki derdim dökülen her damlada ağlayamıyorum şimdi
kurumuş toprakta aranan su gibi gönlümdeki yağmur mevsimleri de bitti...
boğazım düğüm düğüm unutuldu gülüşüm ağlayamazsam solar çürürüm...
feryadım varsın duyulsun zalim yardan,
içi yansın haber alsın beni duyandan,
belki bir selam götürür hasret kalandan,
ayrılığın dert kervanı geçsin yolundan...
hesap sorulsun beni böyle inleten kuldan,
dudağımda iz kalmasın onun adından,
bir sevenim olacaksa derdime derman,
gözyaşını kurut tanrım ahımı al ondan....
feryadım varsın duyulsun zalim yardan,
içi yansın haber alsın beni duyandan,
belki bir selam götürür hasret kalandan,
ayrılığın dert kervanı geçsin yolundan...

sevişerek ısınmak

bir fıkra ile açıklamak gerekirse;

temel ile dursun kutuplara düşmüşler bakmışlar donacaklar, dursun temel'e demiş ki temel biz donuyoruz bari malafatı kurtaralım, temelde tamam ama nasıl yapalım demiş, dursun çok basit demiş bir dakka sen beni ..ikeçeksin bir dakka ben seni .ikeeceğim demiş temel tamam hadi başlayalım demiş ilk önce temel dursunu .ikmeye başlamış, temel bir dakka .ikince, tamam yat aşağı sıra bende demiş, sonra dursun .ikmeye başlamış bir dakka olmuş dursun durmamış, iki dakka olmuş dursun durmamış, bunun üzerine temel dönüp demiş ki ;
"-olum dursun ısınıyorsan tamam da, .ikiyorsan harbiden ayıp ediyorsun" demiş

-alıntı-
http://kisalt.be/ofshu0

olmasa mektubun

çok sevdiğim bir parça.

cem adrian'ın çocuk takıntısı

cem adrianın bir ergene aşık olduğunu düşünmeme sebep olan hitap.

apolitik fasist

kürdü kürde kırdırma siyaseti okulunun glbtt mezunlarından; takdirnamesi olduğundan şüpheleniyorum, yoksa bu canhıraş çaba, orospu çocuğu yollu başlıklar başka neyle açıklanabilir ki.

ah muhsin ünlü

lost soul sayesinde yeni tanıştığım şairimiz.

ayı sözlük profiline çıplak fotoğraf koymak

reklam dünyası bile böyle dönüyorken, ayı sözlük yazarları fotoğraf yüklemiş çok mu?
(bkz: sağdaki gzone reklamında boy gösteren adam)

patlamalar sonrası ankaralıların psikolojisi

şaka maka ankarada hayat bitti. dün patlamadan sonra ilk kez kızılay meydana indim, artık ara sokakları kullanıyoruz zira. o dakıkada 100lerce kisinin karsıdan karsıya gectigi meydanda suan sayılı insanlar var. dısarıdayken babam aradı ve eve dönme sürecim olan "yarım" saatlik sürede 4 kere daha aradı. herkesin suratındaki tedirginlik farkedilmeyecek cinsten değil, herkes acele edip kızılaydan çıkmaya uğraşıyor. oturacak yer bulamadığımız cafeler boş. artık evlerde buluşmayı tercih ediyoruz. ankaray'a bindim herkes birbirini süzüyor "lan acaba" diye. herkes diken üstünde oturuyor koltuklarda. açıkçası ben de " hımm 5-6 kişi var bu kadar kişi için bomba patlatmazlar heralde" diye içimden geçirmedim değil. migrosa geldiğimde aldıklarımı poşetlerken kasiyer ve görevli arasındaki konuşmaya şahit oldum. adam evine gitmeye korkuyormuş kasiyer kadına anlatıyor, kasiyer de rahatlamaya çalışıyor adamı. sonra adam " gerçi kötülere bir şey olmaz hehe" diye işi şakaya vurmaya çalıştı ama tedirgin. kısacası dışarı çıkmaya mecbur olmayan herkes evinde, çıkanlarda bomba tedirginliğinle yaşıyor ankarada artık.