lansor

sürekli kullandığım ilaç. prospektüsünde kısa süreli kullanım için olduğu yazsada ben bu ilacı içmeden iyi olamıyorum. farklı mide ilaçları denendi ama bu lansordan başkası iyi gelmedi.

(bkz: reflü)

ilçe olma duası

antalya'nın alanya ilçesine bağlı mahmutlar beldesinin mümtaz halkının, geniş dua repertuarımıza kazandırdığı bir tat, bir çeşnidir.
mahmutlar halkı bugün yekvücut bir biçimde, belediye başkanı chp'li ali çelik ve emekli bir imam önderliğinde ilçe duası'na çıktı.
imam, "26 bin nüfuslu beldemizin bir an önce ilçe olmasını nasip eyle, bize bir kaymakam ihsan eyle ya rab" dedi.
böylece toplumsal muhalefete, akp iktidarı döneminde nasıl hak aranacağı konusunda güzel bir ders verilmiş oldu.
önümüzdeki günlerde siyasi literatürümüze, "sendikalaşma duası", "parasız eğitim duası", "hayvan hakları duası" gibi yeni buluşlar girecek gibi görünüyor.
mahmutlar halkı ileri demokrasinin yolunda emin adımlarla yürüyor.

hugo chavez

ülkemdeki bütün çocuklar et yediğinde; ben de oturup rahatça yiyeceğim.. h. chavez

kanser hastası genç kızın eline para sıkıştırmak

her ne kadar hz. ömer'i ve onun adaletini dillerinden düşürmeseler de akp'nin adaletle olan ilişkisinin ne kadar ikiyüzlüce bir ilişki olduğu defalarca ortalığa saçıldı.
iett vurgunu, unakıtan beyefendi zamanındaki akrabalara özel vergi indirimleri, erdoğan'ın kaynağı bilinmeyen zenginliği, deniz feneri, kentsel bölüşüm furyasındaki hesap vermez "ben yaptım oldu"mcu kibirli tavırlar...
bu ekonomik talanın yarattığı yeni muhafazakar zengin sınıfların ölçüsüz açgözlülügü, nobranlığı...
uludere'de hala adalet isteyen, yavrularının parçalanmış cesetlerinin yasını tutan insanlara, "parası neyse veririz" mantığıyla sonsuza dek susmaları için rüşvet öneren bir iktidar...
son on iki yıldır iktidarın adalet konusundaki gönülsüzlüğü, belki de akp'nin toplumun adalete o kadar da ihtiyacı olmadığını düşünmesinden kaynaklanıyor.
yurdun dört bir yanını (gkz: avm)'ler ve toki evleri ile ören kalkınmacı bir yönetim var karşımızda. ne de olsa, "mühim olan kalkınmaysa gerisi teferruattır"
hz. ömer'in adaletinden çok muaviye'nin kalkınmacı yöntemlerini benimsedikleri çok açık. hak isteyenlerin sesini ise, "herkes için adalet, herkes için özgürlük" prensibi ile değil de, osmanlı'nın ulufe dağıtma mantığı ile çözmek istiyorlar..
yüce gönüllülüğün de böylesi...

yesterday

the beatles grubunun help! albümlerinde yer alan ve unutulmazı olan şarkı.

yesterday, all my troubles seemed so far away
now it looks as though they're here to stay
oh, i believe in yesterday

suddenly, i'm not half the man i used to be
there's a shadow hanging over me.
oh, i yesterday came suddenly

why she had to go i don't know she wouldn't say
i said something wrong, now i long for yesterday

yesterday, love was such an easy game to play
now i need a place to hide away
oh, i believe in yesterday

why she had to go i don't know she wouldn't say
i said something wrong, now i long for yesterday

yesterday, love was such an easy game to play
now i need a place to hide away
oh, i believe in yesterday

sonra biri gelir içinden onu çekip alır artık yeni birine yer açarsın

ve kaybeden her zaman, herkesi seven, karar ver(e)meyen, kalbi büyük insanlardır.

sadece düğün salonlarında görülebilecek tipler

makyaj çukurunda 5 gün bekletilip damıtılıp oyuncak bebek gibi boyanmış sonra gelinlik giydirilip salona salınmış 5-6 yaşlarındaki kız çocuğu. üzerine kamuflaj ya da sair askeri üniforma giydirilmiş eline silah verilmiş 6-7 yaşlarındaki erkek çocuğu.

üstteki yazar

yaşını hiç göstermeyen yazar *

öğrencilerden rte yazmak

çocukların eğitimi ile ilgili tüm işler ailenin tasarrufunda iken bu tür olayları skandal olarak nitelemek lüzumsuzdur.ailelerin çocukları saraya göndermesi bunun göstergesi.
bir de kutsal emanet diye ses sistemi ve kameralar eşliğinde çocuklara kavanoz öptüren müdür vardı. iki müdür arasındaki ilişki araştırılmalı.

ali bahadır bahar

iki efendinin uşağı adlı tiyatro yazısı;

http://homojen.ayisozluk.com/iki-efendinin-usagi/