ekmek kadayıfını, kemal paşayı saymazsak şerbetli tatlılar tabi ki. bir baklavanın, şöbiyetin, kadayıfın yerine hangi sütlü tatlı alabilir ki?


ilk kez buluşacağın bir elemanla ne tür bir yemek istersin?

arpad miklos'la birkaç saat yeter, yaz tatili çok uzun bir süre ziyan etmek istemem bir kişiyle.

geçirdiğin günün en heyecan verici şeyi neydi?

servis şoförünün saatte 80'le otobanda gitmesiydi


ey yazar kardiş söyler misin en sevdiğin şairinle, tipin olmasa bile, sevişir miydin

gülünecek bir şey yapmıyoruz. çok sıkarsa ışığı söndürmek de bir seçenek.

viski mi? rakı mı? bira mı?

hangi ruh hâline girmek istediğime bağlı olarak değişir sanki. beni neşeli kıldığı için rakı diyorum.

paralel evrende bir ünlü olsaydın - ki öylesin- kim olmayı dilerdin?

barbara olmak isterdim:

sinirlendiğin zaman sesin kaç oktav yükseliyor?

totalde 3.5 oktavlık muazzam sesim sinirlendiğimde pürüzlü falsettoyla 1.5 oktav kadar çıkabiliyor.

peki sen, sıradaki... son orgy deneyimlerini paylaşabilir misin?

ordu-giresun* havalimanı tek tecrübem.

alttaki, hangi 5 kitabın... a pardon, bir kitabın hangi 5 yazarı olmak istersin?

parfümün dansı mükemmel kitaptır okumayanlara tavsiyr

siyah ranger
mavi ranger
pembe ranger
yeşil ranger
kırmızı ranger

marilyn monroe'nun bir topuğu diğer topuğundan kaç santim uzundur?

santimlerle aram hiç iyi değil. en son merak ettiğim ölçü pantolon paçasıyla alakalıydı.

değiştirme şansın olsa, kendinde değiştirmek için 5 saniye bile düşünmeyeceğin şey ne olurdu?

daha iri bi penis kesinlikle.
kaybetmekten en çok korktuğun şey ne?

akıl ve beden sağlığım.

bugün kendin için ne yaptın?

şimdi bu soruyla karşılaşınca, agrado'nun ((bkz: all about my mother)) repliğini hatırladım: "sen benim halka açık yerlerde kimseye hissettirmeden neler yaptığımı bir bilsen!" ama benim ilk tecrübem, ilk sevgilim olan çocuğun, ben de çocuktum, bizim bahçedeki ağacın altında saklambaç oynarken sıkıştırıp öpmesiydi. ertesi gün o kadar çok karnım ağrımıştı ki, korkudan gizli gizli ağlamış, hamileyim sanmıştım. ne salak bir çocuktum ben. iyi ki çevrede elma şekeriyle dolaşan sübyancı sapıklar yoktu, kanıp arkalarından giderdim...

en sevdiğin arabesk şarkı hangisi?

arabesk sevmem ama arada "batsın bu dünya" diye mırıldanmaktan kendimi alamam.

yorgunluk nedir sence?

evet pişmanlıklarımdan, hatalarımdan memnunum çünkü onları yaşamasaydım onlara sahip olmasaydım bugün ki ben olmazdı.

alttaki; kadere inanır mısın? yoksa, kaderinin senin elinde olduğuna inananlardan mısın?

kaderini insanlar inşa eder. tesadüflere de inanırım.

hemen aşağıdaki yazar, ummadığın bir anda geleceğe dair yeni bir plan çizmen gerekirse yapacağın ilk üç şey ne olur?

öğretmenliği bırakmak, çevremdeki erkeklere daha fazla şans tanımak, para biriktirmek.

siz sayın yazar can kimselere vermeye kıyamam dediğiniz neyiniz var?

kitaplarım, hiçbir zaman vermeye teşebbüs etmem. isteyen kişilere de vermem. *

alttaki; totem'e inanır mısın? inanıyorsan kendine göre totem'in nedir?

bir iki saat suyun altına girip yıkanmak, tekrar tekrar tekrar...

en son yaptığın çılgınlık neydi?