ayı sözlük günlük

  • /
  • 10
merhabalar hayırlı akşamlar yeni kaydoldum uzun süredir takip ettiğim ama üye olmaya çekindiğim bir platformdu ama benimde artık açılmam sosyal olmam gerektiğini düşündüm.
beynimde saatlerdir filler skşyor.. dün tam olarak 1 saatliğine derse ara vereyim taksimde arkadaşlarla kahve içeyim diye evden çıktım fakat eve dönüşüm bi hayli geç oldu sabah 6ydı yanlış hatırlamıyorsan... kahve diye çıkıp 1.5 litre rakı ne ara içildi nasıl o masaya oturdum hatırlamıyorum tek hatırladığım dansözün beceriksiz bel kıvırmasıydı.. masada ağır abiler vardı kalkamadım, yoksa o dansöze ağzının payını verirdim. verirdim inanıyorum kendime.

xalo ahretliğim de beylikdüzünde yeni saç tasarımları derdindeydi, mavi onda huymuş bilen bilir. ben bilmiyordum bunca yıldır öğrenmiş oldum.
masal olsa...sussak. dün’e dair tüm karışık yünleri torbasında bıraksak. yavaşlamasa zaman, zaman su olsa. şarkılar duvarlarda yankılansa, masal olsa, uyusak. hiç uyanmasak, derli toplu kalmasa etraf, dağılsa. masal, masal olmasa. ürkütmese gözlerini açma hissi o anda. gözlerim açılmasa, açılmasa işte. yavaş yavaş içime işleyen ağıt olsa ellerin. çaresizliğe hükmetmesem içimde. içimde binlerce ben ölmesem, ağıt bitmese diyorum. ellerin diyorum. karanlığı sevsem aydınlıktan daha ziyade. umutlarım ağıt olmasa tenimde.uzaktan sesini duysam, masal olmasa işte. ağıt yavaşlamasa saçlarımda, yüzümde, dudaklarımda. sen olsan, yanıbaşımda diyorum. karşılaşmaları yok saysam, ihtimalleri öldürsem ne kalacak o andan. o an diyorum ne olacak? gideceğim. gitmek, gidebilmek. ya kalmak?
22.03.19
günlerdir dışarıya çıkmıyorum, pencereyi bile açmıyorum. dün gece yarısı kapının önüne çıkayım bari dedim. bahçedeki kayısı ağacı çiçek açmış, bembeyaz olmuş gelinlik giyen kızlar gibi. dolunay her tarafa aydınlıgını cömertçe saçmış, ışıldatıyordu çevreyi. bugün de annem biraz dışarıya çık, hava al bari, rengin atmış güneş görmemekten dedi. istemiyorum, istedigim tek şey ölmek artık. aylardır dua ediyorum ölmek için. olmuyor, dualarım kabul olmuyor. vermiyor allah bana istediğim hiç bir şeyi.
çok yoruldum yav böyle sipariş sevkiyat olmaz olsun arkadaş
sözlükteki ağır orospu çocuğu gelişimi çeşitli eksilemelerle kutluyor yarasın yapraağm! gel bunu da eksile!
kardeşim gitti. ağladım. sustum. gözlerim doldu yine. zorladım kendimi ağlamamak için. şu an biraz daha iyi gibiyim ama eksikliği belli oluyor. off ben napıcam onsuz? kimse benden çikolata çalmıycak mı artık?
selam tekrar ben. bugün iş çıkışı durakta otobüs beklerken önceki günlük yazılamalarımda bahsi geçen durak yoldaşlarımla karşılaştım. artık ufak tebessümler ve iyi akşamlar minvali söylemler geliştirip yoldaşlığımıza insani duygular kattık. 30'lu yaşlardaki esmer olan arkadaş büyük ihtimalle güvenlik görevlisi pazuları ve siyah kumaş pantolunu beni bu işi yaptığı yönünde düşünmeye sevk etti. bizim otobüse bindi otobüsün en yakışıklı erkeği net oydu. bugün bir şey daha oldu hatta bu yazıyı sırf o amca için yazıyorum. normalde yaşlı yolculara karşı duruşum tavrım net. fakat bu amca yer vermek isteyen gence verdiği cevapla beni utandırdı. "yok hayır evladım bütün gün yorulan, ayakta kalan sizlersiniz iş çıkışı oturmak sizin hakkınız" minvalinde bir cümle kurdu. umarım bu tavır tek durak gidip söyleyene söylene yer isteyen, ağzı çemen yemekten sarımsak şekli almış diğer yurttaşlarımıza da ulaşır.
çok yoruldum bugün gerçekten sabah 5 te evden çıkıp akşam 9.30 da dönmek çok yoruyor insanı çalışma hayatı çok zor bütün gün kafam dolu dolu çalışıyorum kimseyle konuşmadan hiçbirşey yemiyorum canım istemiyor içtiğim bir kahve vardı onu bile içemiyorum nedense telefona bakmıyorum ne arayan ne soran benim içip dertleşmeye çok ihtiyacım var yada kafamı dağıtmaya herşey gönlümüzce olsun yazarlar bu döngü umarım hep böyle gitmez
kahvaltımı yapıp giyinip kuşanıp oyumu kullanmaya gittim. tabi güneş gözlüğümü de takmayı ihmal etmedim neticede halk oylaması. yarın gazetelerde "sosyetik güzel oyunu kullandı" manşeti ile boy boy fotolarım çıkar. gazeticelerle kısa bir röportaj yapıp milletimize hayırlı olması temennisinde bulunup evimin yolunu tuttum. televizyonu açtım anadolu haber ajansının henüz açılmayan sandıkların açılmış oy oranlarını bekliyorum.

edit: artık entrylerimin altına "dikkat ironidir" notu düşücem. görüyorum ki anlaşılamıyorum.
işten ayrıldım. garip bir his yine.
yine yine yine.. sevmiyorum böyle olunca. tekrardan iş arama telaşı.. kaçmak istiyorum bu şehirden. tutturmak istiyorum bir şeyleri. öyle işte. bakalım ne olacak.
bugün kütüphanede kestiğim çocuğun ismini öğrenmeyi çok isterdim. hiç durmadan çalıştı ve sakallı olmasına rağmen çok tatlıydı. ben o sıra da kafamı çevirmekten baykuşlara döndüm tabii. off bahar ayları iyi gelmiyor yks öğrencilerine.
gün hiç güzel başlamadı dün nerede bugün nerede ? maaşları geç vereceklermiş keşke tek dert bu olsa haftaya sınavlarım başlıyo ne yapıcam ben zaten tekirdağ istanbul git gel hergün of hem para yok maaş da yok çok çaresiz hissediyorum
terapiste ihtiyacım var sevgili günlük. işi gereği bana profesyonelce yaklaşacak birisinden daha fazlasını arıyorum lgbt bireylerle daha önce ilgilenmiş ve önyargilari olmayan birisi. ıstanbul için tavsiyelere açığım.
bugün metrobüs ile yaptığım yolculuktan büyük keyif aldım. sanırım metrobüsü diğer toplu taşıma araçlarından daha çok seviyorum. avrupa yakasından anadolu yakasına geçtiğimiz her durakta binen yakışıklı oranı; yakışıklılık kat sayısıyla doğru orantılı bir şekilde artış göstermiş. benim anadolu yakası erkeği daha yakışıklıdır önermem ile doğru bir tespit yaptığım gerçeğini teyitlemiş oldu. kayda geçilsin lütfen! altunizada dolaylarında onlayn oldum fakat umduğumu bulamadım vize evraklarımda eksik çıktı. bahçesinde sigara içip lanet yağdırıp gerisin geri döndüm. yakışıklı oranı azala azala yaptığım yolculukta kimse yer vermedi, ellemedi, ellettirmedi.
bu sabah işten ayrılmak üzere idim cüzdanımın olmadığını fark ettim,24 saat uykusuz geçen geceden sonra kafam allak bullak idi neyse efendim baya gerildim önce bir sigara yaktım sonra soğukkanlı bir şekilde sağı solu aradım ama kimseye bir şey aradığımı belli ettirmek istemedim ama içim gidiyor bir taraftan içinde kimlik olan cüzdan yok ağlamamak için kendimi zor tutuyorum neyse ki google’ye kaybolan cüzdanın bulma yolları yazdım farklı sonuçlar çıktı karşıma en son efsun’i işler yapan bir ablanın yanına vardım tılsımlarla sihirlerle bir şekilde bir şeyler yaptı ve cüzdan cebimde biti verdi shshsksksjskslak
şaka yaw şaka
baya gezdikten sonra güvenlikçiye sordum umutsuz bir şekilde ama oraya teslim etmiş bulan kişi demekki hala iyi niyetli insanlar
var....
edit;o cüzdanımı bulupta kurcalayan köpek madem kurcaladın ne diye kartlarımın yerini değiştiriyorsun.... bu saatten sonra kendime bile güvenmem
hayat gerçekten çok garip insanın bir günü bir gününü tutmuyor bir günün kötü geçiyor bir günün unutturuyor o kötü günü neyse şimdi sınav vakti inşallah bu sefer derslerden geçerimde maddi manevi verdiğim desteğe değer herkese iyi öğlenler dilerim umarım herkes istediği mutlu olduğu hayatı yaşar :)
bugün iş çıkışı otobüs ile eve dönerken cam kenarı ters koltukta kendime yer bulabildim. istanbula yağmur yakışmıyor hep derim resmen trafiq. sonra camın buğusu ile oynaşırken aklıma üniversite geldi o çamlık mahallesindeki serin orman kenarındaki patika yol. sonra çok daha alakasız bir şey geldi. 4 yıl diz çürüttüğüm o kocaman amfide neden fotoğrafım yok diye hayıflandım. tamam akıllı telefonlar yoktu o dönem ama fotoğraf makinesi icat edileli epey olmuştu. keşke benimde amfide bir fotoğrafım olsaydı.
  • /
  • 10