çocukluk aşkı

masum aşklardır. çocuklar iç güzelliği, insanların aurasını falan görür derler, kim demiş bilemeyeceğim.

pokemon'da roket takımındaki jessie'ye yürümüşlüğüm vardır. çocukça bir aşk deyip de geçme, sakın gülme halime. gerçi o zaman master yapıyordum. * çocukken hiç erkeğe aşık olmadım, hep sonradan sonradan çıktı. şimdi bunu düşünüyorum neden acaba diye.
bilinçli ilk aşkıma söylemek istediğim her şeyi taylor öyle güzel söylemiş ki peter'da... ilk aşkım büyüdü, bambaşka bir ülkede bambaşka değerler edindi, bambaşka bir dine inandı ve bambaşka bir denizde kendi teknesi, eşi ve çocuklarıyla dalgalarla savaşıyor.

" i've heard great things peter
but life was always easier on you
than it was on me
and sometimes it gets me
when crossing your jet stream
we both did the best we could do underneath the same moon
in different galaxies"

and i won't confess that i waited
but i let the lamp burn
as the men masqueraded
i hoped you'd return
with your feet on the ground
tell me all that you'd learned
cause love's never lost when perspective is earned
and you said you'd come and get me but you were 25
and the shelf life of those fantasies has expired
lost to the lost boys chapter of your life
forgive me peter, please know that i tried"

ömür boyu ara ara akla gelendir. zararsızdır. geçmişimiz ve anılarımız bizi şekillendiriyor.