homojen dergi

2. sayısını okumayı ancak bitirebildim. yazarların heveslerinin sıcaklığı ekrandan bize yansımış. herkesin parmaklarına ve tecrübelerine sağlık..
oda tv portalı da homojen dergiyi tanıtmadan geçmemiş, sağolsunlar;

http://odatv.com/o-derginin-ayiyla-ilgisi-ne-0909151200.html
ekşi sözlük'ten bir yazarın dergiyle ilgili yorumları aşağıdaki şekilde, oldukça yapıcı, hoş.

--- spoiler ---

son dönemde yayın hayatına başlayan, deniz durukan'ların çıkaracağı pulbiber adlı "herkes için, kadınlardan bir dergi" konseptli dergiden sonra aldığım ikinci iyi haber.

"düşüncelerinizi #homojendergi hashtagi ile paylaşabilirsiniz!" olayı çok mantıklı ve basit ama işlevsel. bunun daha fazla vurgulanmasını istiyorum. işe yarayacak.

merak uyandıran başlıklar. "topluma sorduk fren, freud'a sorduk diren dedi" gülümsetti.

dergiyi yarısına kadar okudum. keyifli, güvenli üretimler diliyorum.

ilk yazıda, "hey siz heterolar, biz bu şekildeyiz" gibi bir dil algıladım. elbette, yorumdur. tekrar okuyunca da değişebilir. bu perspektifle biraz dışlayıcı bir ilişki kurdum. "işte bizim sesimiz"e pek inancım yok. ama aynı zamanda, "gerekli olabilir" de "gıcık bir durum" diye düşündüm.

dergide "açılma" teması epey vardı. ona da biraz kaykıldım. çünkü, açıla açıla nereye kadar açılacağımızı artık bilemiyorum.

özellikle, derginin ilk yarısında, "şiddete uğrarsanız yapmanız gerekenler" konulu yazıyı sevdim. hatta, bayıldım. bu çok güncel geldi.

"annemi öldürdüm"lü yazıda zorlandım. yaşlanmış ve yorulmuş olabilirim, böyle şeyler bana fazla psişik geliyor. ama öfke rezervi sağlam olanlar için ifade bulmuş olması iyi, güzel vs. bir şey olmalı. "sevdiğim için nefret ettim"i anlayabiliyorum. ama nefrete, en azından komiği çıkarılmayan bir nefrete - şu günlerde - tahammül edemiyorum. her yerde gerçek kan kan kan varken, bir de metaforik "annemi nasıl öldürdüm" çok fazla geldi. "annem oyuncak ördeğimi çok severdi, hatta babam da" gibi şeyler okumak istiyorum. tabii, ben bir okuyucuyum. ve şu an bu şekilde ötmek hoşuma gidiyor.

"şefkat ve empati unutuldu" (şefkat ve empati hedeleştirildi) başlığı da, o röportajdan öne çıkarılabilecek en doğru şeydi. bana demet sağıroğlu'nu arattırıp dinleme motivasyonu verdi. sekreterime aratmadım tabii ki youtube'u kullandım.

trans seks işçisinin yazısındaki enerji ve hikayeleştirme de hoşuma gitti. gece sokakta çalışma sürecini, birinci ağızdan, bir trans kadından okumak, bu konudaki bolca laga-luga arasında, değerli.

"dinazorlar neden translardan korkuyorlar?" da üst kalitede güncel edebî ve uyarıcı bir başlık. bu başlıktaki bir yazıyı, dünyadaki, biraz yazıp çizmiş herkes merak eder.

aşkın n hali'ndeki vokaller, "güçlü kadın seven eşcinsel" tipolojisindeki benim de dikkatimi epeyce çekmişti. ("ben de ben de"ye doğru ilerliyor refleksim, hayırlısı hatta hatırlısı olsun). orkestrasyon, ses temizliği falan bir şeyler tabii de vokalin "zirve olmayan zirve budur" şeklinde bir iddiası vardı. bu albümün biraz daha duyurulması keyif verdi. yazıyı okumadım, belki bir iki bilgi de almış olacağım.

yemek tarifi olayı ilginç :)) ama samimiyet hissi verdi. yemek tariflerinde vegan vurgusu yapılmasını bir ayısever olarak tumturaklı bulurdum. ama tabii herkesin dünya süreci kendine.

bir sürü yazı var. hepsi hakkında öznel yorumlarımı yazamam, zaten daha yarısını ancak okuyabildim. ve youtube yorumlarını takıntılı şekilde okuyanlar dışında da, bu yorumlar pek ultra bir mana ifade etmez.

özet geçersem, derginin bazı yerlerinde çarpıcı bir zeka vurgusu var. "bu yazıyı başka yerde bulamazsınız" gibi bir altmetin yaratıyor zekayı uyaran başlıklar (belki yazılar da, dediğim gibi incelemeyi bitirmedim). başlıklarda ayrıksı giden yazılar daha çok ilgimi çekti. bazı yerlerindeyse sadece samimiyet var. bir okuyucu olarak, her ay (ya da ne kadar sürede bir çıkacak idiyse o kadarlık periyotlar halinde) takip edebilmem için zeka içeren yanlarının vurgulanması, samimiyet içeren bölümlerininse cilalanması gerekiyor.

(bir de unutmuşum, yapısal olarak analiz ettiğimde, gündelik ve işlevsel bilgilere odaklanan bölümler var. o bölümler de, beni heyecanlandırmıyor. gerekli buluyorum ama heyecanlanmak ve merak etmek farklı bir süreç. derginin bazı yerlerinde kapsül kapsül (karelerin içinde fokus) şeklinde verilebilir gibi geldi. güncel dergilerde bunu sıkça görüyorum. o bilgiler, elbette değerli. ama bilginin, derginin konseptiyle direkt ilgili değilse, birkaç sayfada verilmesi falan aklıma geldi. tabii, "her kafadan bir ses çıkar"a çok inanıyorum. 27 kişi böyle bir iş yaptıysanız, daha doğrusu tanıtım sürecini halledebilmeye de başladıysanız, bildiğiniz yolda ilerlemeniz de manalı.)

tebrikler homojenciler. çok okunmanız dileğiyle.

--- spoiler ---
emeği geçen herkesin ta eline ayağına sağlık!
gayet profesyonelce düzenlenmiş nefis birşey olmuş yahu...
derginin pdf olarak okuyucuya sunulması pek hoşuma gitti. bilgisayara indirdikten sonra tablete veya cep telefonuna transfer ederek ya da doğrudan tablete veya cep telefonuna indirerek çok rahat bir şekilde taşınabilir cihazlarda da okunabiliyor. bu özelliği pek sevdim ben. ilk sayı indirildi ve en yakın zamanda okunacaktır. dergide emeği olan herkesin ellerine sağlık!*
ve evet homojen dergi'nin 3. sayısı yayında.

http://homojen.ayisozluk.com/

okumak için; http://goo.gl/FaY1gu

indirmek için; c2ada

büyük boyutta indirmek için; http://goo.gl/tYSiWu


pdf dosyasını görünümden kapağı çift sayfa görüntüle deyip iki sayfa olarak ayarlayarak okumanızı öneririm.

emeği geçenlere teşekkürler, keyifli okumalar...
homojen dergi yeniden güncellendi, basım formatında hazırlandı. "okumak için tıkla" butonundan sayfa çevirme formatında okuyabileceğiniz dergiyi "indirmek için tıkla" şeklinde ayrı bir buton ekleyerek de sunduk. pdf olarak indirdikten sonra bilgisayarınızda veya mobil cihazınızda çift sayfa görümünü seçerek okumanızı öneriyoruz.

https://homojendergi.com


ayrıca en kaliteli şekilde indirmek isteyenler için de link verelim.

http://drive.google.com/file/d/0B-bpfGjU...
emeğinize ellerinize sağlık.o kadar profesyonel ve dolu dolu ki sanki e dergi değil basılı dergi.emek veren herkes, canı gönülden tebrik ederim.
artık vikipedi'de de maddesi mevcuttur.

https://tr.wikipedia.org/wiki/homojen_(dergi)
hayırlı olsun. hızlıca baktım içeriğe. bankacibear'in dediği gibi dolu dolu olmuş dergi; ilk sayı için oldukça iyi. sırayla her yazının baştan sona okunası var. içerik sağlayanlara, katkısı olanlara teşekkürler.
okumaktan büyük zevk aldığım, onur duyduğum dergi.
milliyet gazetesinden bir editörün tarafıma ulaşması ve "derginizi haber etmek istiyoruz" demesiyle, ne kadar doğru yolda olduğumuzu bir kez daha hatırlatan dergimiz. hangi gün gazetede yayınlanacağı henüz netlik kazanmasa da bu hafta sonu için ihtimal görünmekte.
homojen dergiyi ve derginin sosyal medya hesaplarındaki paylaşımları desteklemenizi rica ediyoruz. dergiyi yayına sokmamıza az bir süre kaldı. #homojendergi tagiyle paylaşımlarda bulunursanız birbirimizi keşfetmemiz daha kolay olur. rt, fav, like, +1, paylaş butonlarıyla haşir neşir olma vakti. haydi millet sosyal medyaya.

hesaplar burada; (bkz:#247149)

ayrıca instagram için; https://instagram.com/ayisozluk/
cihan güçlü nün albümünü yazıcam ben şubat için.
aşırı aşırı güzel olmuş, tasarımı mükemmel görünüyor..
emeği geçen tüm editör, yazar ve grafik tasarımcı arkadaşlara teşekkür ederiz..
eylülde çıkması planlanmaktadır. bu nedenle yazıların ağustos başında teslim edilmesi gerekecek. ayı sözlük dergisi için önerilen fikirler ve entryler başlığı tekrar tekrar düzenlenmektedir. burada yeni konular da not edilmiştir. o konulara hakim olan yazarların iletişime geçmesi beklenmektedir. ilk elden smellycat ve benle iletişime geçebilirsiniz. sevgiler.
yazma aşkıyla tutuşmuş görünen hevesli yazarların pençeleriyle kaza kaza bir ilki gerçekleştireceği e-dergi. sözlüklerin yazmayanı sıkabilen tavrından biraz daha renkli bir oluşuma geçiş, hem dışardan da ilgiyi arttıracak, hem de yazarların sözlüğe daha fazla tutunmasını sağlayacaktır. görünen o ki, yazı sıkıntısı çekmekten ziyade yazıları seçmekle uğraşılacak daha çok.
  • /
  • 5