kedi

  • /
  • 8
köpekler sen yemek verince sana minnet eder, kediler ise tanrıya diye duymuştum.
mart ayında libidoları artan hayvanlar.
insanlardan çok önemsediğim günler olmuştur yeryüzünde en sevdiğim canlıdır tam bir estetik harikası yaradılışları vardır, "nankör" lük ile itham ettiği dünya tatlısı hayvancık, onlara nankör diyenlerin dünya dışında yaşadığını düşünürüm çünki onların insanlar hakkinda fikir sahibi olmadığı kesin. hayvan sahiplerinin evine tüy, tuvalet vs. gibi sebepler ile bok atan kişiler yine kedilerin kendilerinden milyon kat hijyenik olduğundan bir haber acizler olduğundan habersizdir.
gelecek hafta istanbul'dan evime gelecek olan british short hair cinsi olanıyla, bir miktar da olsa yalnızlığımı bana unutturacak olan canlı..
çenesinin altından seviyorsun ya bunu. böyle "mır mır mır" sesler çıkarıyor. sırnaşıyor sonra. bacaklarına sürtünmeye başlıyor. "sev beni, daha da okşa. hem bak onca insan var burda, senin yanına geldim. kıymetini bil. hıh" diyor. böyle biraz aşifte, biraz sürtük ve biraz da hüzünlü, gamlı. seviyorsun böyle. kucağına geliyor sonra. sokak kedisi. tekir işte. pis biraz. pasaklı maria. "olsun" diyorsun "len kirli, naber?". bakıyor böyle boncuk boncuk gözleriyle. "aa durma, yanına geldim diye su koyverme. sevmeye devam et. hıh" diyor resmen köftehor. emir büyük yerden. pasaklı maria'yı sevmeye devam ediyorsun. teşekkür edermiş gibi bir hali var sanki. hoşuna gitmiş. öyle geliyor sana; öyle diyormuş gibi hissediyorsun. sanırım tam anlamıyla kafayı yedim. kedilerle oturup iki lafın belini kırıyorum. peh!
canlarını yediklerimin kavgaları bile çok tatlı oluyor. köpekler kibirli, nankör ve bencil olsalardı nesilleri çoktan tükenmişti. ama bu namussuzlar o kadar şirinki kişiliksiz olmalarına rağmen yine de tapabiliyorsunuz.
kedilerin kuyruklarında, kulaklarında, kafalarında koku salgılama bezleri var. sen seviyorsun ya bunu hani. bu böyle sırnaşıyor sana. bacaklarına, kollarına, ellerine sürtüyor başını, kuyruğunu. bunu koltuklara, kanepeye, kapıya da yapıyor hani. hah, işte, bunun kedi dilinde anlamı "hey, dostum! bak, kokumu üzerine bıraktım. sen benimsin artık." demek oluyor. bu bağlamda, sana sürtünen (off, başka yerlere çekilebilir şimdi bu) bu kedi seni sahiplenmiş oluyor. bu demek ki bu kedi seni seviyor. sen de sev onu. mıncır böyle. kafasının altını, sırtını okşa mis gibi. mır mır mır.
sokak kedisi türünün yüz karası hayvandır. kedigillerin en onursuz, en çöpçü, en nankörüdür... bi kaplan, bi jaguar, bi çita gibi olmak varken... yazıh
hindistanda ki ineklerin cihangir muadili olan hayvan.
aynı anda farklı erkek kedilerden olan yavrularını doğurabiliyorlarmış. *
bir lokmalık canı olan bıcırlar olabiliyorlar.
http://ayisozluk.com/lnk/a51015
bir aydır zayıflatmaya çalıştığım başımın tatlı belasıdır. tamam tombiş kedileri seviyorum orada bir problemim yok da hayvan yakında bomba gibi patlayacak diye korkuyorum.
severken icine motor kaçtığını düşündüğüm canlı. (bkz: ron ron ronn...)
yine yeniden aklımı aldı sıpa, apartmanın bahçesi var ve giriş katındayız arada bir dalıyorlar bu hınzır sıpalar eve, az önce oturduğum odaya daldı aniden ve ikimizinde gözlerinden ananısikiiim bakışları alt yazı olarak belirdi, patinaj yaparak yok oldu, mutfakta yakaladım sıpayı fırının arkasına saklanmış ama o yavru haliyle çok pis tıssladı bu sıpa, tamam aga dedim takıl kafana göre,şimdi büyük odada, ahahaha an itibariyle yine göz göze geldik bu sefer de "yine geldi tipini siktiğiiimin" bakışı attı namıssız.
bacağımın hemen kenarında yatıyor bir tanesi arada bir uykusundan uyanıp mırıldıyor sonra devam ediyor birazdan bende horlayarak ona eşlik edeceğim.
  • /
  • 8