hayatta duymaktan en nefret ettiğim cümle, konuşulacak zamana kadar insanda keyif bırakmayan, konuştuktan sonra da duyulan cümlelerin pek hayra alamet olmadığı bir durumdur... mümkün olduğunca söylememeye ve söyletmemeye özen gösteririm bu sebepten dolayı...

hoşgeldin..

bir hafta kadar önce malum klipte gördüğümde tamam dedim al bunun resmini tdk sözlüğünde ayı kelimesinin karşısına koy dediğim oyuncudur. gariptir ki o anda sözlüğe baktığımda hakkında hiçbir giri yoktu, bakalım dedim ilk kim yazacak* ve ilk taşı günahsız olanımız bv bear attı.

en özendiğim insan tiplemesi nasıl doyuruyor karnını anlamadım yok arkadaş ille şöyle suyuna bandırıcam ekmeğimden bi parça salatama bile olsa..biz ki 1 ekmek arası tost yiyerek büyümüş bir nesiliz..

keşke yer yüzünde ki her insan cockney ile konuşsa. *

sen gelme ulan ayı

(bkz: finish her)

tümü ile yetemeyecekse nefes alarak yetmesini istemem.
alttaki komşu, seni en son ne mutlu etti ?

cinsel organından ötürü erkeğe atfedilen yakıştırmaca *

onla yıkayınca daha bir hijyenik oluyor sanki.

o benim olmalı kesinlkkle .*

tdk'ya acaba yanlış mı biliyorum diye baktım. italyancadan geçmiş dilimize. hani nerede öz türkçemiz ulan! neyse; hani nerede peki o kalantor adamlar. eskilerinden bahsediyorum. şimdi karşılığına ali ağaoğlu falan geliyor. çok şık durmuyor.

günün güzel geçmesi için sebeptir. mesela bu sabah klima sırtımı ağrıtmış bir şekilde uyanmış olmama rağmen mutlu uyandım, şimdi hayattan o kadar da nefret etmiyorum. daha kötüsü de olabilirdi.